'Trendsetter cesaret veriyor'

'Yaratıcı Dünyaların Platformu' sloganıyla yola çıkan ve bizleri farklı bir dergicilik anlayışıyla tanıştıran Trendsetter, bu ay 61'inci sayısıyla altıncı yaşını kutluyor. Başlarda, markalar cumhuriyeti olarak tanımlanan Maçka, Nişantaşı ve Teşvikiye üçgeni için çıkarılan ve ilk 18 sayısı ücretsiz dağıtılan dergi, kısa sürede farklı ve yaratıcı olanı arayanların ilgisini çekmeyi başardı. Derginin, bayi satışına çıktıktan sonra kendi kimliğini daha net ortaya koyduğunu, katılımcılarının arttığını söyleyen Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çalışkan, altıncı yılı verdiği bir partiyle kutladı. Kutlama, Beyoğlu'nun en gözde mekânlarından, sadece özel partilerde kapılarını açan ve eski bir manastır olan The Hall'da yapıldı. Ama parti de derginin kendisi gibi farklı bir konseptle hazırlanmıştı. Bizce İletişim'in organize ettiği partiye gelen bine yakın konuk sadece eğlenmekle kalmadı, genç beyinlerin elinden çıkan eserlerden oluşan sergiyi de görme imkânı buldu. Serginin hikâyesine geçmeden önce biraz partiden bahsedelim. Trendsetter için her yaştan yaratıcının, tasarımcının buluştuğu bir dergi demek yanlış olmaz. Dolayısıyla altıncı yaş partisine gelenlerin arasında tasarımcılar başı çekiyordu. Küçük küçük bölmelerden oluşan mekânın dört bir yanına yerleştirilen eserler, herkesten büyük ilgi gördü. Özellikle Dilara Erbay Buğdaycı'nın tamamen çikolatadan yaptığı elbise pek çok kişinin iştahını kabarttı.

YENİ YÜZLER
Bağımsız yayınlanan Trensetter'ın kısa sürede bu kadar ilgi çekmesinin, piyasada farklı bir yere konulmasının birçok nedeni var. Bağımsız yaratıcıların platformu olma özelliğini taşıyan dergide bugüne kadar tek bir ünlünün bile fotoğrafı yayınlanmadı. Dergi hep yeni yüzler, ara sokaklardan yaratıcı insanlar buldu ve 'bir şey yapmak isteyenlerin' yanında durdu. Nevzat Çalışkan, "Zaten yapılan hiçbir şeyi yapmıyoruz. Aslına bakarsanız, yeni bir yüz bulma konusunda gazetelere, haftalık dergilere, televizyona kaynaklık ediyoruz. Çünkü bizim, kendini anlatmış, kendine yer bulmuş insanlarla bir derdimiz yok, onlar zaten uygun kanalı bulmuş, uygun insanlarla kaynaşmış durumda. Biz fikirlerini, işlerini başka platformlara aktarmak isteyen ve kanal bulamayan insanlarla çalışıyoruz," diyor.

BİR GECELİK SERGİ
Trendsetter'da dünyanın dört bir yanından tasarımcının çalışmasına rastlamak mümkün. Çalışkan, internet yoluyla yazışarak binlerce tasarımcıyla tanıştıklarını söylüyor. Örneğin, son sayıda ele aldıkları 'keyif' konusu için bütün dünyaya mail atmışlar ve keyifle ilgili çalışmaları toplamışlar. Trendsetter'da yayınlanan çalışmaların seçilmesinde tek bir ön koşul var; pornografik olmaması. Yani toplum kurallarının kabul edeceği, ülkede suç olarak kabul görmeyen bütün yaratıcı işler Trendsetter'ın ilgi alanında. Tabii herkesin söylediği ortalama cümleleri kurmamanız ve ortalama işler yapmamanız gerekiyor. Gelelim yazının başında söz ettiğimiz partiyle iç içe olan bir gecelik sergiye... Altıncı yılı bir partiyle kutlamaya karar veren Trendsetter'cılar, dergilerinde olduğunu gibi o gece de genç tasarımcılara ev sahipliği yapmak istemiş. "Yeni ne var, tasarım öğrencileri ne yapıyor?" diye merak ettikleri için de tasarım bölümü olan Marmara, Bahçeşehir, Mimar Sinan, Bilgi ve Sabancı üniversitelerini tek tek ziyaret etmişler. Moda tasarımı, fotoğrafçılık, grafik gibi bölümlerde okuyan öğrencilerden, ellerindeki işleri istemişler. İşte partide sergilenen çalışmalar da bu öğrencilerden gelen işler. Bunların arasında; fotoğraf, tekstil, kısa film, poster, afiş tasarımları gibi çeşitli çalışmalar yer alıyordu.