Orhan Pamuk'un objektifinden Cannes

* 'Keşke gelmeseydim' dediğiniz filmler oldu mu? Hayır. Ama Masumiyet Müzesi'ni yazacak fırsat bulamadığım anlar oldu. Bazı günler üç film izledik. O günlerde biraz kafam attı. Son günlerde özellikle Cannes'ın sıcağı ve gürültüsünden sıkıldım.

* Ne hissettiniz ilk kez bir jüri üyesi olarak? Biliyorsunuz ki, burada seçeceğiniz film diğer filmler arasından birden sıçrayacak. Dünyanın her yerinde gösterilecek. Bütün insanoğlu, bütün kürede yaşayan hepimiz, film seven herkes onu görmek isteyecek, onun hakkında konuşacak.

İLK 2006'DA ÇAĞRILDIM

* Pek çok rahatsız edici film de vardı yarışmada... Evet. Pek çoğu parlak filmlerdi. Onları seyretmek eğlenceli değildi ama dünyanın çeşitli yerlerinde olup bitenleri görmek insan ruhunu o kadar zenginleştirici deneyimler ki; onları da ortaya çıkarmalıyız. Filmler sadece eğlence için değildir. Ama eğlencesiz film de olamaz.

* Bu jüri üyeliği size ne kattı? Son yıllardaki koşturmalı hayatım ve DVD'lerin kolaylığı yüzünden sinema sanatından, sinema salonlarından ve gerçek değerli sanat filmlerinden uzaklaşmıştım. Tatlı bir ilaç alır gibi 22 tanesini almak, bu filmleri izlemek bana çok iyi geldi.

* Neden Cannes Film Festivali'ni kabul ettiniz? Festival Başkanı Gilles Jacop aslında bu yıl değil 2006 için jüri üyesi olmamı teklif etmişti. O zaman çok meşguldüm. Sonra 2007 için çok önceden anlaştık. Nobel ödülünü aldıktan sonra bana bir tebrik mail'i attı ve "Şimdi siz Nobel aldıktan sonra bu teklifi yaptığımızı sanacaklar" dedi.