Yöneticilerin eseri

Serbest Kürsü'de yazarlarımız Galatasaray- Fenerbahçe derbisi sonrası olaylı maçı ve bundan sonra yapılabilecekleri tartıştı...
* Editör: Galatasaray-Fenerbahçe maçındaki olayları hepiniz biliyorsunuz. Değerlendirmeleriniz nedir?
* Kazım Kanat: Bu hafta Galatasaray-Fenerbahçe basketbol maçında Galatasaray yöneticisi Ahmet Dedehayır bayan taraftara saldırdı. Fenerbahçe-Beşiktaş bayanlar basketbol maçında Beşiktaşlı sporcular dayak yedi. Çirkinlik diz boyu. Futboldaki olaylar apayrı. Bir söz var 'Çalma kimsenin kapısını çalarlar kapını.' Galatasaray taraftarının yaptığı asla onaylanamaz ama Fenerbahçe taraftarınınki de unutulamaz. Türkiye'de gelinen çirkin nokta şu. Taraftar ne diyorsa o oluyor. Bu faturayı Fenerbahçe de Beşiktaş da ödemeli. lAhmet Çakar: Bu maç Avrupa mücadelesi olsaydı Galatasaray en az 2 sene Avrupa kupalarından men edilir, Ali Sami Yen 3 yıl Avrupa'ya kapatılır ve 500 bin İsviçre frangı ceza çıkardı. Ama Türkiye'de işler böyle değil. Federasyon'un 7 yıldır yaptıklarının tüm faturası Galatasaray'a çıkmıştır. Olayı sadece Galatasaray'a fatura etmek doğru değildir. Ayrıca o gece Türk hakemliğinin iflas ettiği gecedir. Bir numaralı hakem Selçuk Dereli Kadıköy'de benzeri işlerle eyyam yaptı. İki numaralı Bülent Demirlek'in de yaptıkları ortada. Lanet olsun Türk hakemliğine. lEditör: Sayın Çakar, siz hiç böyle bir durumla karşılaştınız mı? Siz olsaydınız neler yapardınız?
* A.Ç: Ben olsam böyle şeyler olmazdı. Önlemimi alırdım. Geçtiğimiz yıllarda olaylı İnter-Milan Şampiyonlar Ligi maçı sonrası İnter'e 6 maç ceza geldi.
* İskender Günen: Eski zamandaki taraftar kimliği ile şu anki tamamen farklı. Şu anda parayla sahip çıkan bir taraftar grubu var. Türkiye'de bu kaosun içinden çıkma şansımız yok.
* Editör: Sayın Bilgiç, bu cinnet iklimini Fenerbahçe yönetiminden bağımsız tutabilir miyiz?
* G.B: Türkiye'de spor terörünü yaratanlar, yöneticilerdir. Bundan kimseyi ayıramayız. Fenerbahçeliler de diğerlerinden farklı değildir. Son maçı eleştiriyoruz çünkü olaylar organizedir. İki hafta önce Antalya maçında sahaya pet şişe atan Galatasaray taraftarı tribünler tarafından şiddetle durdurulmuştur. Demek ki bu olaylar bir yerden yönetildi.
* L.T: Doğru, bu olaylar organizedir. Ama unutulan bir nokta var. Organize olaylar Türk futbolunda 2001 yılında Kadıköy'de başlamıştır. Fenerbahçe-Galatasaray maçından önce tribünlere yumurtalı çimler, sidik torbaları konmuş, Galatasaray kafilesi darp edilmiş, Galatasaraylı oyuncu ve taraftarlar açık bırakılan kanalizasyon içinden maça getirilmiş, maç boyunca hakaret, küfür ve terör ortamıyla maç provoke edilmiştir. Bugün Galatasaray tartışılıyor ve bunu en çok Galatasaraylılar eleştiriyorsa bu durumun Galatasaray'a yakışmadığını düşündüklerindendir. Ama 2001 yılındaki rezaleti bu denli sert eleştiren Fenerbahçeli yazar hatırlamıyorum.

Ulusoy G.Saray'a cephe aldı
* G.B: Bu nedenle Galatasaray eline geçen büyük fırsatı harcadı. Galatasaraylı futbolcular sahaya çıkan meslektaşlarını alkışlasalardı Türk futbolunda UEFA kupasından sonra ikinci büyük devrimi yaparlardı.
* L.T: Hep Galatasaray mı devrim yapacak?
* G.B: Bu ayıbın yarışı olmaz. Bir yerden başlamamız lazımdı.
* Editör: Sayın Tüzemen, Özhan Canaydın'a yöneltilen eleştirilerin ne kadarı haklı?
* L.T: Canaydın'ın en büyük hatası camia ve taraftarlara 10 yılda 7 şampiyonluk, 2 UEFA ve 1 Şampiyonlar Ligi kupası sözü vermesiydi. Bu bir hayal dünyasıydı. Galatasaray, Canaydın döneminde tüm branşlarda sportif başarı olarak geride kalmıştır. Ama Galatasaray'ın marka değerinin düştüğüne inanmıyorum. Galatasaray, Canaydın döneminde borç öderken ayakta kalmayı başardı. Haciz haberleri ile medyanın manşetine oturmadı ama kendisine az daha haciz geliyordu. Canaydın'ın en büyük hatası Kulüpler Birliği Başkanı olmasıdır. O başkanlığı bir onur olarak görmesine rağmen o koltuk kendisini yıpratmış ve Ulusoy'un Galatasaray'a cephe açmasına neden olmuştur.