Bizim de artık elindeki malzemelerden lezzet yaratan bir 'kadın executive chef'imiz var. İlk Türk kadın executive chef'in adı Nilüfer Goodson. Bebek Divan Brasserie'nin yeni mönüsünü keşfetmek için mekana gittiğimde öğrendim gurur duyulacak bu gelişmeyi... Üstelik Nilüfer Goodson'ın gizli kalmış bir özelliği daha var. Her yıl mayıs ayında hatırlarız; kötü bir şarkı yüzünden sanat hayatı biten önemli ses, Eurovision efsanesi, merhum Çetin Alp'i... 1983 yılında Münih'te yapılan yarışmada 'Opera' adlı parçayı söyleyen ve sonuncu olan şarkıcı, bir belgesel çekiminde de "Türkiye'de her şey unutuldu ama Çetin Alp ve Eurovision unutulmadı!" demişti ölmeden kısa bir süre önce...
MACERA DOLU AMERİKA Bunları neden mi yazıyorum? Çünkü Bebek Divan Brasserie'de 4 ay önce işbaşı yapan şu ilk Türk kadın executive chef Nilüfer Goodson, Çetin Alp'in kızı... Goodson'ın şeflik macerası ise şöyle: 10 yıl önce, İstanbul'da bir organizasyon şirketinde çalışırken Amerika'ya dil öğrenmeye gider Nilüfer Hanım. Restoranlarda çalışır, bulaşıkçılıktan işe başlar ve kısa sürede ön hazırlık masasına terfi olur. Daha sonra ise başlangıç yemekleri ona emanet edilir. Bir süre sonra da evlenir.
KADINDAN ŞEF OLUR MU? Yemek yapma aşkını kariyere çevirecek gelişme, kayınvalidesi sayesinde şekillenir. Kayınvalide, gelinini ünlü aşçılık okulu The Institute of Culinary Education'a yazdırır. Bir yıl eğitim alan Goodson, artık yeteneğini bilgisiyle pekiştirmiştir. 9 yıl Türkiye'ye hiç gelmeyen Goodson, geçen yıl tatil için Türkiye'ye geldiğinde ise kesin dönüş zamanının geldiğini anlar. "Evlerde kadınlar mutfaktan çıkamıyor ama iş, restoranların mutfağına geldiğinde nedense kadınlar istenmiyor" diyen Nilüfer Goodson'un İstanbul'da başvurmadığı restoran kalmaz. Ancak hep aynı cevabı alır: Kadın şef olmaz!
YEMEK AŞIRI SÜSLENMEZ Hatta Goodson, Divan Grubu'nun ilanını görünce kız kardeşine "Bu son iş başvurum olacak, yine aynı cevabı alırsam Amerika'ya geri döneceğim" der. Ancak uzun süren görüşmeler sonucunda Divan'ın Bebek'teki şubesinde şef olarak göreve başlar. Geçtiğimiz haftadan beri de kendi hazırladığı mönü ile müşterilerin huzurunda. Öğle ve akşam, iki ayrı mönünün servis edildiği mekanda yemekler olabildiğince yalın halde geliyor. Goodson, "Yemeği seyretmiyoruz, önemli olan lezzeti. Bu nedenle aşırı süslemeye karşıyım" diyor. Asya, Türk ve kendi mutfağından oluşan bir mönü ile karşımıza çıkan Goodson evinde ise hiç yemek yapmıyor, hem de elinden gelse su içmek için bile mutfağa girmeyecek kadar.
Yayın tarihi: 12 Mayıs 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/12/gny/haber,594C53D873E1431C86040E519822F0DE.html
Tüm hakları saklıdır.