Basında Kupa finalinin yankıları
Cüneyt Türkmen / SABAH İNTERNET
Fortis Türkiye Kupası'nda Kayseri Erciyesspor'u Bobo'nun 102'nci dakikada attığı golle 1-0 yenen Beşiktaş şampiyonluğa ulaştı. İzmir'deki maçta futbol vasatın üzerine çıkazken hakem İsmet Arzuman sahanın en çok eleştirilen ismi oldu. Maçla ilgili yazar yorumları şöyle;
AHMET ÇAKAR: FİNALE YAKIŞMADI (SABAH)
Takımlardan biri koskoca Beşiktaş. Şampiyonlukta az da olsa iddialı. Diğeri ise ligden düştü düşecek Kayseri Erciyesspor.
Ama maça baktığımızda aralarında hiçbir fark yok. Ricardinho hariç "Sahada ben farklıyım" denilebilecek bir kalite yok. Sahadaki 22 oyuncudan hangi karma takımı çıkartırsanız çıkartın, kafa kafaya oynarlar.
... Gelelim hakem İsmet Arzuman'a... Mahkeme mahkeme dolaşmamak için kelimeleri çok dikkatli seçiyoruz. Erciyes'in iki penaltısını vermedi. Peki niye vermedi onu Arzuman'a sormak lazım.
Ben niye vermediğini ya da veremediğini iyi biliyorum. Ama MHK yetkilileri "Canım ne var bunda masum hakem hataları" deyip geçiştirecekler. Belki de masum hakem hataları ne diyelim!
GÜRCAN BİLGİÇ: BEŞİKTAŞ KLASİĞİ (SABAH)
Bir teknik adam için statükodan vazgeçememek kötü müdür? Beşiktaş'ı, Erciyes karşısında seyrederken bunu düşündüm. Tigana sadece sakat ve cezalıların yerine oyuncularını koymuş, risk almak, rakibin boşluğunu değerlendirmek veya bir oyuncusunu eskisinden daha farklı görevlendirmek gibi yaratıcılık üstüne kafa yormamıştı.
... 90 dakika bittiğinde, maçın başındaki düşüncemizin bire bir tutması ilginçti. Böylesine bir final için sahada sürpriz bulamamak neyi gösteriyor? Biz mi bu işi çok iyi biliyoruz, yoksa eline dört as gelmeden, kart istemeye bile cesareti olmayan bir Tigana'ya ne diyeceğiz?
KAZIM KANAT: UTANDIRAN FİNAL! (SABAH)
Biri, baştan ikinci. Ötekisi sondan ikinci.
Birinin antrenörü dünya kariyerli Mösyö Tigana.
Ötekisi ise mesleğin daha ilk basamağındaki bay Bülent Korkmaz!
Peki 'Aradaki fark nedir?' derseniz şunu derim;
- Söylenecek her kelime, yazılacak herşey Beşiktaş'ın aleyhine kullanılacaktır.
Hadi şunu da yazayım da Beşiktaş adına yazarlık görevimi yapayım;
Futbol heyecanı sıfır!
Futbol kalitesi sıfır!
Gol pozisyonu sıfır!
O zaman soracaksınız, 'Böyle finali izlemek için bir yıl beklemenin anlamı nedir?'
Elbette, Erciyes'in geldiği bu noktaya saygı göstereceğiz. Erciyes'i bu noktaya getiren Korkmaz'ı alkışlayacağız.
Peki, Beşiktaş'ın nesini yazalım?...
TURGAY DEMİR: BRAVO KAŞ (FOTOMAÇ)
Gerçekten inanılır gibi değil. Uzatma devresinin ilk yarısını saymazsak, 120 dakikada Beşiktaş'ın yaptığı hiçbir şey yok. Allah'tan İbrahim Kaş ve Mehmet Sedef oyuna girdi de hiç değilse savunma biraz toparlandı. Özellikle İbrahim Kaş, sahadaki en iyi Beşiktaşlıydı. Muhteşem oynadı. Hem kanadını iyi kapattı, hem hücuma katkı sağladı. Bulduğu forma şansını çok iyi kullandı. Bravo İbrahim. Tigana sezon sonu gidecek. Ona sorsanız, "Bir kupa aldım, ligde de geçen yıldan başarılıyım'' diyecektir. İnanmayın. Beşiktaş bu sezon ne yaptıysa ve bundan sonra ne yapacaksa Tigana'ya rağmen yaptı.
İLKER ATEŞ: KUPA PATRONU (FOTOMAÇ)
Beşiktaş'ın lig ve kupa felsefesi birbirine hiç benzemiyor. Ligdeki durum sonu kötü bitten macera filmini, kupadaki görüntüsü ise iyi sonla biten pembe dizileri andırıyor. İzmir'de güzel bir kupa finali oldu. Sezon başından bu yana temposu her geçen dakika yükselen bir maçı belki de ilk kez izledik. Kupayı kazanan Beşiktaş kadar, kaybeden Kayseri Erciyesspor'u da kutlamak gerek. Bu noktaya kesinlikle bir rastlantı sonucu gelmediklerini kanıtladılar.
AYHAN AKBİN: TEBRİKLER BEŞİKTAŞ (TAKVİM)
Kümede kalmak için büyük bir çaba harcayan Kayseri Erciyesspor, Türkiye Kupası'nı da kazanmayı çok istediğini Bülent hocanın sahaya çıkardığı takımla gördük. Beşiktaş şampiyonluğa oynuyor, ligin ikincisi. Aynı cesareti Tigana gösteremiyor, hayret! Belki de Tigana oyuncularının kapasitesini herkesten çok daha iyi bildiği için böyle bir tercih yapıyor. Haksız da sayılmaz.
Beşiktaş haketmedi ama kötü oyunlar her zaman unutuluyor. Kazanan her zaman haklıdır. Onları da tebrik ederim.
ERMAN TOROĞLU: YEDİRMEZLER BÜLENT (HÜRRİYET)
Sevgili Bülent Korkmaz, yıllarca G.Saray'da futbol oynadın, kaptanlık yaptın.
En üst düzey final maçlarını oynadın. Kayseri Erciyes'e geldin, takımın rengini değiştirdin. Herkes, "Keşke bu Kayseri Erciyes takımı ligde kalsa" diyor. Dün gece kupayıda alacaktın. Ama onu ne sana, ne Kayseri Erciyes'e yedirmezler.
G.Saray'da oynarken hakemler nasıldı, teknik adamlık yaptığın takımlara karşı nasıl? Herhalde ikisinin arasında çok büyük fark olduğunu anlamaya başlamışsındır. İşte Bülent, Türkiye'nin gerçeği bunlar. Ben, İsmet Arzuman ve o kafadaki hakemler yüzünden futbolculuktan sonra hakemliğe soyundum. Yorumcuyum, hala bunlarla baş edemiyorum.
İSMAİL ER: AYSUN VE TİGANA (HÜRRİYET)
Türkiye Kupası'nda final maçı oynanıyor, ama ikinci 45 dakikada sadece Lazarov bir kez pozisyona girebiliyor o kadar. Yani iki takımda ancak bu kadar kötü olabilir. Haydi, K.Erciyes'i anladım. ya Beşiktaş'a ne diyeceksiniz? Tigana gönderilmesini istediği İbrahim Akın'ı astronomik fiyata alınan Nobre'ye tercih ediyor. Erciyes'in adım atacak hali kalmıyor da Bobo golü atabiliyor.
Yoksa.. Yoksa kupada gidecekti az daha...
MUSTAFA DENİZLİ: DRAMATİK FİNAL (MİLLİYET)
İki takım 120 dakikalık maçta 150 tane pas hatası yaptı. Topun oyunda kaldığı süreyi 40 dakika olarak hesap edersek yaklaşık dakikada 4'e yakın top kaybı oldu. Böyle bir tabloda iyi futbol beklemek mümkün mü?
İki takım da az adamla hücum ederken, ilk 45 dakikada Beşiktaş'ın bir tane net gol pozisyonu yoktu.
Buna karşılık Erciyesspor, Lazarov'un egoistlikleri olmasa bekli kupayı alma şansını yakalayacaktı. İşte böyle oynanan bir oyun, Beşiktaş'ın kazandığı bir kupa...
... Hakemlerle ilgili hakikaten bir şeyler yazmak istemiyorum ve genellikle yazmıyorum. Ama İsmet Arzuman'ın, Erciyes lehine çalmadığı iki tane penaltı pozisyonu var ki bu da finalin hep akıllarda kalan anları olacak.
ATIF KEÇECİ: OYNAMADAN DA KUPA KAZANILIRMIŞ (ZAMAN)
Maç boyunca doğru dürüst bir pas organizasyonu yaşanmadı. Peki gole gitmek için gereklerin içinde düşünülen adam eksiltmeler, 1'e 1'ler, duvar pasları olmazsa gol pozisyonu nasıl gerçekleşecekti? Siyah-Beyazlı takımın bu hali Bülent Korkmaz'ın iştahını artırınca Lazarov'un sağına soluna İlhan ve Djalovic'i takviye göndermeye başladı. Açık futbolları kalelerinde tehlike yaşamalarına sebep olsa da özellikle Burak'ın son vuruşlardaki beceriksizliği, Nobre'nin içeriye fazla girmemesi şansları oldu.
... Uzatmaların getirdiği fayda; genç oyuncular M.Sedef ve İbrahim Kaş'ın gelecek açısından potansiyel umut olduklarıydı. Tigana kendilerine Burak'a verdiği şansın yarısını bile verebilseydi Siyah-Beyazlı takım iki yeni transfer yapmış gibi olurdu. 102'de gecenin yorulmak bilmez ismi Serdar'ın ortası Bobo'nun kafasından filelerle buluşunca Beşiktaş da kupanın kulpunu yakalamış oldu. Kalan dakikalarda vaziyeti idare eden Beşiktaş, sezonun ilk kupasını müzesine taşıdı. İsmet Arzuman'ın yönetimi herhalde K.Erciyeslileri mutlu etmemiştir. Her şeye rağmen Siyah-Beyazlıları tebrik ederiz.
OSMAN TAMBURACI: FORTIS'E AYIP OLUYOR (YENİ ŞAFAK)
Bu maçın adı finalse, seyredene de günah Fortis'e de. Bu takımlar hiç mi kazanmak için oynamaz. Evele gevele maçı bitirmeye çalış. İçimden hep dua ettim "Bu maç uzamasın" diye. Neydi taksiratımız ki bu keçi boynuzuna bizi mahkum ettiler...
... İki takım da nasıl finale geldi anlayamadım. O zaman bunların elediği Trabzonspor, G.Saray ve F.Bahçe'nin günahı ne? Sözde bu ikisinden çok daha iyiler.
Maç uzatmaya gitti. Uzatma dakikalarında Bobo çıktı ve golü attı. Finali Beşiktaş kazandı ama değişen birşey olmadı. Finali kim kazanırsa kazansın Türkiye'de futbol finale doğru gidiyor.
ŞANSAL BÜYÜKA: KARTAL'A ALKIŞ HAKEME AYIP (AKŞAM)
Kolay iş değil, iki yıl arka arkaya kupayı kazanmak. Beşiktaş bunu başardı. Kutlamak lazım. Ama benim anlamadığım bir şey var. Beşiktaş iki yıl arka arkaya kupayı alıyor. Az da olsa şampiyonluk iddiası var. Şampiyonlar ligi için büyük avantajı bulunuyor. Ama Beşiktaş ile Tigana'nın yıldızı barışmıyor. Aslında çok anlaşılabilir bir durum değil bu. Sonuçlar iyi ama ortada iyi futbol neredeyse hiç yok. Kupaya uzanan final akşamında da sahada "yürü ya kulum" diyen bir anlayış hakimdi.
... Arzuman, sanki tek taraflı bir maç yönetir gibiydi. Hadi bütün verdikleri, vermedikleri bir yana, bitime beş dakika kala, Serdar Kurtuluş'un göstere göstere Ergün Teber'in ayağına basışına, bu hareketini çelmeye kadar götürerek devam ettirişine, nasıl olur da penaltı vermezsin, nasıl olur da bu penaltıyı veremezsin!
Yayın tarihi: 10 Mayıs 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/10//haber,E93D831DDE514911B76C64F79CDAFE2C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.