Nöbetteki Japon

Deniz Baykal "eski hikâyeyi" güne uyarladı. Bir Japon adasında, savaş kıyafetleri içinde nöbet tutan Japon askerine sormuşlar:
- Ne yapıyorsun?
- Her an düşman hücumu olabilir... Nöbetteyim.
- 2'nci Dünya Savaşı biteli yıllar oldu... Barış imzalandı... Senin haberin yok mu?
- Yooo... Ben duymadım.
Deniz Baykal dedi ki:
- Erken seçim kararı alınmış ama AKP'liler hala Meclis'te yiğitçe mücadele verip, Anayasa değiştirmeye çalışıyorlar. Beyler bitti artık, bu Meclis'ten hiçbir şey çıkmaz. Seçime gidiyoruz seçime, hala haberiniz yok mu?

- Deniz bey, meydanlar diyor ki birleşin!.. Bir-le-şin!..
Baykal'ın "tepkisi" 2 aşamalı.
Birinci basamak:
- Aynı meydanlar daha önce de sinei millete dönün diyordu. Erken seçim yaptırmayın diyordu. Cumhurbaşkanı adayı çıkarın diyordu.
Yorumumuz:
Deniz bey "meydanlara kulak veriyor" ama... Meydanların her isteğinin, hemen yapılıp yapılmaması konusunda da "dikkatli, soğukkanlı."
Kafasındaki "yol haritasının" pek dışına çıkmak istemiyor.

Baykal'ın sözlerinin "ikinci basamağına" gelince:
- Vallahi biz (birleşme konusunda) her görevimizi yapıyoruz... İnşallah olumlu bir şey çıkar...
Yorumumuz:
1. Deniz Bey "Herkes kapıya kilit vurup gelsin" tavrında direndi.
2. Ama " ötekiler " de çekiniyorlardı...
3. Deniz Bey " onlara " kiracı muamelesi yapmayacağını bize söyledi... Parti yönetiminde yer vereceğini de...
4. Fakat "ötekiler pek güvenemiyorlardı" .. Ama bunu aşıyorlar.
Sonuç:
Evlilik, "toplumsal itelemeyle" olacak gibi...