kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Mayıs 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC
Cuma Sabah 
MEHMET TEZ

Şarkı Söylemek Lazım ama nasıl?

Türk pop müziğinin duayen yapımcıları, çağa uyum sağlayamıyor. Onlara kalsa Tom Waits albüm yapmamalı, Cohen biraz daha şan çalışmalı. Bu adamlara Dylan gibi adam gelse "Senin sesin yok," diye geri yollayacaklar. Yolluyorlar da zaten....
Geçen hafta minik koltuğum, sakarlığım sayesinde minik ve narin ayağımın üzerine düştü ve evde iki gün boyunca Yüksel Aytuğ gibi televizyon seyrettim. En çok da Şarkı Söylemek Lazım programına takıldım. Zira müzik dergisi falan çıkarıyoruz ya ilgimizi çekiyor hemen tabii. Şarkı Söylemek Lazım bir eğlence programı. 'Bir adam vardı, canı sıkılan,' modunda evde otururken de ilgiyle izleniyor. Şiddet var, aşk var, dostluk var, rekabet var. Daha ne olsun? Bunlara bir eleştirim falan yok. Fakat izlerken bazı şeyleri fark ettim. Bu programda şarkı söylemek, yıldız olmak gibi konularda hayatım boyunca dinlediğim en saçma ve en yanlış şeyler söyleniyor, doğruymuş gibi anlatılıyor. Jüri üyelerinin ve 'şarkıcı koçu' denilen bu hocaların durumlarını içler acısı buldum. Oray Eğin hariç. Çünkü o müzisyen ya da müzik adamı değil. Birazdan anlatacaklarımla bir ilgisi de yok. O kendi tarzında eleştirisini yapıyor ve insanlara duymaya alışık olmadıkları şeyleri söylediği için de tepki çekmesi normaldir. Sadede gelelim. Bakıyorum, bu insanlar yıllarca Türk pop müziğini yönetmiş, yönlendirmiş kişilerden bazıları, sonuç olarak. Onlar gibi bir düzine daha isim var... Ve kendi konularında öğrendikleri en yeni bilginin üzerinden 30 yıl geçmiş. Bir kez daha anladım ki korsan falan, bu sektörün beceriksizliğinin bahanesidir. Bu kadar yıl, insan her şeyi bu kadar yanlış öğrenebilir, yanlış anlayabilir mi? Bu kadar dünyadan bihaber olabilir mi? "Sesiniz yoksa, şarkı söylemeyin," deniyor mesela. Dünyada böyle bir şey kaldı mı değerli hocalar? Pop müzikte belirleyici şey hangi tarihte sadece ses oldu ki? Size kalsa, Tom Waits albüm yapmamalı, Cohen biraz daha şan çalışmalı... Ne bileyim mesela Bob Dylan'ın sesi güzel diye mi dünya onu tanıyor? Bu adamlara Dylan gibi adam gelse, "Senin sesin yok," diye geri yollayacaklar yani. Yolluyorlar da zaten. Öyle olsa, bugüne kadar Sezen klonu müzisyenlerden farklı bir şey dinlerdik. Bir sürü 'Sezen the next generation' çıkardınız da ne oldu? Önceleri "Halkımız bunu seviyor," deniyordu, biz de ağzımızı açmıyorduk. Ama şimdi bakın, artık onlar da albüm satamıyor. Çünkü dünya da Türkiye de değişti. Artık siz de değişin ve bize yeni müzikler armağan edin. Bugün pop müzikte, son 10 yılda kendini kanıtlayan isimlerin hepsi, bu eski ekolü reddedip kendi başlarının çaresine bakıp, orijinal işler yapmaya çalışanlar. Teoman'a, Şebnem Ferah'a, Mor ve Ötesi'ne, Ceza'ya, Duman'a, Bulutsuzluk Özlemi'ne, Replikas'a, Nekropsi'ye bakın. Daha da sayayım: Emre Aydın, Gripin, Göksel, Manga, Ogün Sanlısoy, Hayko Cepkin... Türk popu kurtulacaksa, yeni prodüktörler ve müzisyenler sayesinde kurtulacak. Yıllardır köşe başlarına oturmuş, konservatuvar müzisyenliği ve nota bilgisini başarının tek anahtarıymış gibi gösterenler de ağlanıp, sızlanıp duracaklar. Benim önerim şudur: Değerli yapımcılar ve hocalar, internete girin, myspace.com adresine bir bakın. Türk müzisyenler nasıl müzikler yapıyor, hangi orijinal fikirlerle uğraşıyorlar bir ilgilenin. "Oralardan kimleri alıp, tecrübemizle ortaya güzel bir albüm çıkarırız?" diye düşünün. La'ya do'ya takılmayın. Ufkunuzu açın. Benim hâlâ umudum var...