İnsanlar depremi bile unuttu beni unutmadı

Tam 92 albümde 700'den fazla şarkıya aranjör ve besteci olarak imza atan, bir dönem Eurovision'da vazgeçilmez orkestra şefi olarak ülkemizi temsil eden müzisyen Turhan Yükseler, hayatında ikinci kez kendisine albüm yaptı. 'Euroasia' ismini taşıyan enstrümantal albümde Orhan Gencebay'ın 'Bir Teselli Ver' ile Mazhar Alanson'un 'Yandım' isimli şarkılarının yeni düzenlemeleri de bulunuyor. 37 yıldır müzik hayatının içinde yer alan ve bugüne kadar Cem Karaca'dan Fikret Kızılok'a, Ajda Pekkan'dan Aşkın Nur Yengi'ye kadar pek çok isimle çalışan Yükseler, üç yıldır geri planda kalmasına rağmen unutulmuş olabileceğini kabul etmiyor.

* 92 albüm, 700'den fazla esere aranjör ve besteci olarak imza atmışsınız ama sadece bir solo albümünüz var. Neden?
İlk albümüm doğru ellerde sunulmadı. Bunun üzerine belli bir süre karamsarlığa kapılmadım desem yalan olmaz! Şaka bir yana; yapacağım ikinci albümde miks sonrası devreye giren tanıtım çalışmalarının önemini kavramış oldum böylece. Açıkçası 'Euroasia' adlı ikinci albümüm için doğru zamanı ve doğru şirketi bekledim.

* Nasıl bir albüm 'Euroasia'?
Öncelikle 10 eser yapmaya karar verdim. Tek bir tarz üstünde yoğunlaşmadan, birbirinden kopuk olmayan ama bir o kadar da kendine has 10 farklı çalışma ortaya çıktı. Dikkat ettiğim unsurlardan biri de parçaların jazz gibi olmamasıydı. Çünkü jazz yorumladığınız zaman hedef kitlenizi sınırlandırırsınız, ben bunu istemedim. New age, etnik, funk, tango ve klasik tarzlardan oluşan bir albüm oldu bu.

SENTEZ BÖYLE YAPILIR
* Adı neden 'Euroasia'?
Ben bu enstrümantal albümümle Doğu-Batı sentezinin nasıl yapıldığını müzikseverlerle paylaşmak istedim. İki farklı kültürü eserlerimle bu şekilde yansıttım. Yansımayı sağlayan unsurlar; ud, ney, perdesiz gitar ve bağlama. Bu enstürmanların birlikte kullanılması Batı ile Doğu'nun buluşmasıdır. Evet, bu nedenle albümün ismi Euroasia, yani Eouro Asya...

* Albümde Gencebay'ın ve Alanson'un şarkısının yeniden düzenlenmiş halleri yer alıyor. Neden bu iki isim ve bu şarkılar?
Öncelikle her ikisi de 30'ar yıllık 'ayrıcalıklı' dostlarımdır. Şarkılarına gelince; tarzlar çok farklı ama sözle birleştikleri zaman çok etkileyici.

* 1970'ten beri birçok ünlü isimle çalıştınız. Sadece 3 yıldır kimseyle çalışma içine girmediniz. Unutuldunuz mu?
Ben 1957'de 4 yaşındayken konservatuvara girdim. Profesyonel müzik yaşantım 1970 yılında başladı. İnsanımız Marmara depremini unuttu ama beni unuttuklarını zannetmiyorum! Ben zaten hep varım, ancak yarışmalarda gözükmek gibi bir kaygım yok! Özellikle son yıllarda solo çalışmalar yapma kararı aldım. Bunun için de prodüktörlük ve beste ağırlıklı çalışıyorum. Bu solo albümümden sonra yeni bir çalışmaya imza atacağım ama detayları sürpriz olsun.

* Arşivlerde doğru düzgün fotoğrafınıza rastlamak mümkün değil. Albüm kapağınızda da resminiz yok. Nedeni?
İnsanlar benim zaten konserlerden ve yaptığım birçok işten yüzümü ve ismimi tanıyorlar. Bu yüzden hiç çıkıp da fotoğraf çektirmeye gerek duymadım. Albüm kapağı için de, ben olmamasını önerdim.