Nesrin Cavadzade: Çekimlerden arta kalan o kadar az vakit oluyor ki; Gaziantep’de dolaşamıyorum. Bugüne kadar sadece Mozaik Müzesi’ne gitme fırsatı bulabildim.
İLİŞKİLİ HABERLER
Babaların töreye bakış açısı değişecek
Babaların töreye bakış açısı değişecek
Azerbaycan-Bakü doğumlu Nesrin Cavadzade, törelere karşı direnen bir baba-kız'ın dramını işleyen 'Yersiz Yurtsuz'a çok güveniyor: Birden bire olmasa bile bu dizi amacına ulaşacak!..
atv'nin sevilen dizisi 'Yersiz Yurtsuz'da Ferdi Tayfur ve Şerif Sezer'le başrol paylaşan Nesrin Cavadzade; ilk kez bir dizide yer almanın heyecanını yaşıyor. İzleyicilerin, 'Suna' rolü için Halfeti'den seçilmiş bir köylü kızı sandıkları genç oyuncu, aslında ödüllü bir kısa film yönetmeni! En büyük hayalinin yönettiği bir sinema filminde oynamak olduğunu söyleyen Cavadzade, Bakü'de doğmuş ve 11 yaşında İstanbul'a gelmiş.
BERLİN'E DAVET EDİLDİM
'Yersiz Yurtsuz'un Gaziantep'te yapılan çekimleri arasında konuştuğumuz Nesrin Cavadzade, dizinin üstlendiği misyonu kısa zamanda yerine getirdiğine inanıyor. Bölge halkından çok olumlu tepkiler aldığını vurgulayan Cavadzade; "Geçenlerde evine konuk olduğumuz 60 yaşındaki bir dede 'Bu diziden sonra ne ağalık kalacak, ne töre kalacak' deyince; mesajın yerine ulaştığını gördük" diyor.
* Sizi 'Yersiz Yurtsuz'la tanıdık. Biraz kendinizden bahseder misiniz?
1982 Bakü doğumluyum. 11 yaşındayken İstanbul'a geldik. Sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü'ne girdim ve oradan mezun oldum.
* Dizinin süpervizörü Cemal Şan, sizin çok iyi bir yönetmen adayı olduğunuzu ve kısa filmler çektiğinizi söyledi...
Böyle düşündüğü için Cemal Şan'a teşekkür ederim. Bugüne dek beş tane kısa film yönettim. Okulda sınıflarımızı geçmek için her yıl bir film çekmek zorundaydık. Ama daha sonra filmlerimden biri Berlin Film Festivali'nde gösterildi.
* Ödül var mı peki?
Türkiye'deki festivallerden ödül aldım ama Berlin'de sadece gösterildi. Berlin'e her yıl 500 'yetenekli genci' davet ediyorlar. Ben de Türkiye'den davet edilen dört kişiden biri olmuştum.
KENDİ FİLMİMİ ÇEKECEKTİM
* Oyunculuk eğitiminiz var mı?
Okula girdiğim sene Şahika Tekand'ın oyunculuk atölyesine de gittim. İki yıl orada eğitim gördüm. Yani oyunculukla hep ilgiliydim. Her zaman 'piyano çalarken şarkı da söyleyeceğim' derdim. Daha sonra Mahir Günşıray'ın asistanlığını yaptım. Cemal Şan hocamız beni başka bir dizi için seçmişti ama o proje olmadı. 4 ay sonra da 'Yertsiz Yurtsuz'daki 'Suna' rolü için beni aradı.
* Böyle büyük bir projede başrol oynamak gibi hayalleriniz var mıydı?
Aslına bakarsanız kendi projelerime odaklanmıştım. Hep senaryomu yazıp, Kültür Bakanlığı'na yollayacağımı ve orada seçileceğini hayal ediyordum. Hep 'kendi kendimi var edeceğim' diye düşünüyordum. Başka birinin bana bu kadar kolay güveneceğini hiç beklemiyordum. İşte bu yüzden, Cemal Şan'ın beni bu role uygun görmesi çok gurur verdi.
* 'Suna'yı nasıl buluyorsunuz?
Suna'yı çok sevdiğimi söyleyeyim. Onun hiçbir duygusuna hiç yabancılık çekmiyorum. Rolümün çok hırçın, yıkıcı ve değiştirici bir tarafı olduğunu düşünüyorum. Suna'nın da, babası Emrullah'ın da (Ferdi Tayfur) dizide taşıdığı mesaj, toplum için çok önemli.
* Benzerlik noktalarınız neler?
Hırçınlığı ve toplumda kemikleşmiş bazı genelgeçer kurallara verdiği tepki ile bana benziyor. Suna hatasız bir kız değil ama hatasını sahipleniyor. Hatası yüzünden ölümü göze alabiliyor. Onun aşkı yaşama arzusu ve sonuna kadar aşkına sahip çıkması da benimle benzeşiyor.
* İzleyicinin 'Yertsiz Yurtsuz'u çok sevmesinin sırrı nedir sizce?
Sahicilik! Biz Ferdi Tayfur'un 'Sırrımız sahiciliğimiz, rakiplerimizi ezeriz' sloganıyla yola çıktık. (Gülüyor)
* Yöre halkı, diziyle kaynaştı mı?
Diziyi çok beğeniyorlar. İçeri girip, yemek yiyemeyeceğimiz, çay içemeyeceğimiz ev yok buralarda. Hiçbir şeyi çarpıtmadığımız ve gerçekçi yaklaşıp, çok olumlu mesaj verdiğimiz için yöre halkı diziyi inanılmaz bir şekilde sahiplendi. Mesela geçen gün 10-15 dakikalık bir aramız vardı. Çekimin yapıldığı mekanın yanındaki bir eve misafir olduk. O evde 60 yaşında bir dede vardı ve bize "Bu diziden sonra ne ağalık ne de töre kalacak" dedi. Dizinin çok önemli bir mesaj taşıdığını söyledi. Bunlar, insanların bir şeyleri değiştirmek istediğini gösteren tepkiler... DİZİ AMACINA ULAŞACAK
* O dedenin söyledikleri de dizinin misyonunu yerine getirdiğini gösteriyor...
O kişi zamanında istemediği kararlar vermiş olabilir. Onun ağzından 'Ne ağalık kalacak ne töre' sözünü duymak inanılmaz bir şey! Çünkü oralarda erkekler de kadınlar kadar törelerin kurbanı oluyor. Dizide ise Emrullah (Ferdi Tayfur) başkaldıran bir karakter ve o yüzden taşıdığı mesaj çok önemli. O dede de belki zamanında Emrullah gibi bir baba olmayı çok isterdi. Ama akrabaları izin vermedi! Bu tamamiyle bir varsayım ama toplumun genelinde böyle bir problem var.
* Sizce dizi amacına ulaştı mı?
Ulaşacak... Yani bu kadar olumlu tepki varsa bunun bir şeyleri değiştirebileceğine inanıyorum. Ama birden bire olmayacak, zaman gerekecek. Bu dizi babaların töreye bakış açısını değiştirecek.
* 'Yersiz Yurtsuz'dan sonra neler yapmayı planlıyorsunuz?
Her şeyden önce kendi uzun metrajlı filmimi çekmek için senaryo aşamasındayım. Dizi nedeniyle çok yoğun olduğum için çalışmalarım biraz ağır ilerliyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Babaların töreye bakış açısı değişecek
Yayın tarihi: 29 Nisan 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/29/gny/haber,A448212B50C74252ACFF2E31A8D3C37C.html
Tüm hakları saklıdır.