Hayatımıza 'Bedük' diye biri giriyor!

Bundan iki hafta önce, bir albüm tanıtım davetiyesi gazetedeki herkesin ilgisini topladı. Üzerinde; elinde elektro gitarıyla bağırırken poz veren Bedük adlı ilginç bir adamın fotoğrafı ve altındaki 'Çok Kişilikli Gösteri' sloganı, gerçekten de dikkat çekecek kadar vardı! Açık söylemek gerekirse ilk etapta kimseye sevimli görünmemiş, ismi son derece tuhaf bulunmuş; çoğu kişi 'Ne dük?!' diye tepki vermişti... Aramızda güldük gülmesine ama hemen sonra bu tuhaf isimli adamı tanımaya karar verdik... Kendisiyle buluşmadan önce bilgi almak, biraz tanımak için ilk işim, myspace.com/beduk adresine göz atmak oldu... Ve her şey o an değişti! Bu kadar iyi bir proje, etkileyici bir dans müziği duymayı beklemiyordum; tabii bu kadar iyi bir ses de! İlk konuştuğumuz şey ismi oldu elbette... Öğrendim ki Bedük onun soyadı. İsmi ise Serhat. 2004'te 'Son sigaramsın, veremem ellere, ne bana yar olursun, ne de yaban ellere' sözlü 'Son Sigaram' şarkısıyla iyi çıkış yapan Serhat!

KİMSEYLE KARIŞTIRAMAZSINIZ!
Adını kullanmamasının nedeni; İngilizce ağırlıklı dans parçalarından oluşan, yepyeni bir proje hazırlamış olması. Bir diğer sebebi ise şöyle açıklıyor kendileri: "Serhat dediğinizde bir sürü Serhat gelebilir akla... Ama Bedük dediğinizde başka yok, kimseyle karıştırılamazsı- nız..." Canım ona ne şüphe!.. Bu projenin en önemli özelliğine gelince... Gazetede onun hakkında yaptığımız 'ilginç' yorum, meğer gerçekten hakkını buluyormuş... Çünkü bu adam gerçekten ilginç, gerçekten 'çok kişilikli'! Bedük; albümünün söz, müzik, düzenleme, kayıt, ana vokaller ve mix aşamalarını kendi yapmış. Kendi kurduğu müzik şirketi Audiology Records'da da kendi kaydetmiş. Yapımcısı da kendisi olduğu için, kendi kendisinin patronu ve bu albüm tamamen 'hand made' yani 'el yapımı'... Bitmedi! Aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Grafik Tasarımı okumasının da avantajını kullanıp albümün kartonet tasarımını ve sanat yönetmenliğini de kendisi yapmış. Söylemek istediğim tek şey şu: Bu albüm bu yaz kulüpleri inletecek; herkes onun şarkılarıyla dans edecek! Kişisel not: Bu yazı Bedük'ün 'Heartbreaker' şarkısı defalarca bıkmadan dinlenerek yazılmıştır...

* Bedük kimdir, nereden geldi, nereye gidiyor, eğitimi ne?
Bu ikinci albümüm. İlk albümümü Aykut Gürel'in şirketi İrem Records'tan 2004 yılında 'Nefes Almak Zor' ismiyle çıkarmıştım. Serhat ismiyle çıkmıştı ama albüm. Ondan 1.5 sene sonra İrem Records'tan ayrılıp kendi başıma bir şeyler yapmaya karar verdim.

ADIMI DUYAN 'O NE LAN' DİYOR
* O albüm tutmadı mı?
O albüm çok severek yaptığım güzel bir albüm. Ama yapmak istediklerimi yapabilmek için daha bağımsız olmam gerekiyordu. Yapmak istediklerim daha farklı şeylerdi. Bağımsız, kaygısız, kendi başıma olmam gerekti. O yüzden ayrıldım şirketimden. Sonra kendi şirketimi kurdum; yaklaşık iki sene önce. Stüdyo kurdum ve stüdyomda hemen çalışmaya başladım.

* Müzik eğitiminiz var mı?
Kendi müziğini yapan insanların müzik eğitimi alması zorunluluğuna inanmıyorum. Bir orkestrasyonun içine girip belli bir tarz müzik yapacaksanız eğitim almanız şart. Benim yaptığım daha özgün, kendime has olduğu için hiçbir şeye bağlı kalmayı tercih etmiyorum. O yüzden eğitimin gerekli olduğuna inanmıyorum. Bilkent Grafik Tasarımı mezunuyum. İki sene reklam ajanslarında sanat yönetmenliği yaptım. Şirketimin reklam bölümünde de grafikerim aynı zamanda.

* Profesyonel müzik yaşamınıza Serhat olarak adım atmışken neden Bedük olarak bambaşka biri gibi çıktınız?
Serhat adıyla yaptığım çok farklı bir projeydi. Başka etkileşimler altında yapılmıştı. Orada Ankara'daki rock geçmişimden gelen başka bir etkileşim vardı. Şimdiki durumum ise ondan tamamen farklı, tamamen değişik bir proje. Tamamen başka bir bakış açısı ve gidişatı var. O albümdeki 'Son Sigaram' ya da 'Adam' parçasıyla şu anda duyacağınız şarkılar arasında çok büyük farklar var. Serhat da benim ismim Bedük de. Bedük daha kendime has bir isim, Serhat çok fazla var.

* Bedük'ün anlamı ne?
Büyük, geniş aile demek. Bir de Malezya'da bir tür davulun adı.

* İnsanlar Bedük ismini duyduğu zaman nasıl tepki veriyor? İlk duyduğumuzda hayli tuhaf bulduk. 'Bedük ne ya?' diyor herkes...
'Bedük ne ya'dan çok, 'o ne lan' oluyor açıkçası. (Gülüyor)

* Bu ismin ciddiye alınmamasından çekinmediniz mi?
Dünyada çok fazla örneği var, Jamiroquai da garip bir isim, Bon Jovi de saçma. Ama Bon Jovi adamın soyadı, yapacak bir şey yok! Yaptığım çok iyi olduğu için gereken yere gelecek...

TEK KİŞİLİK BİR GÖSTERİ YAPTIM
* Şarkıların hepsi size mi ait?
Söz, müzik, aranjman, tüm enstrümanların çalımı, bütün geri vokaller, sopranolar dahil, bütün kayıtlar ve mix'ini de ben yaptım. Ayrıca ana vokaller, kapak fotoğrafların sanat yönetmenliği, kapak ve içindeki kartonetin tasarımı... Yapımcısı da benim...

* Nasıl yani?! Bunun başka örneği var mı?
Galiba Prince de, Michael Jackson da çoğunu kendi yaparmış. 'Tek kişilik bir gösteri' bu albüm. O yüzden ismi 'Çok Kişilikli Gösteri'. Bir yapımcının, müzisyenin ya da bir aranjörün kişiliği tamamen farklıdır. Bunların hepsini aynı bünyede yapabilmek için de çok fazla değişik kişiliğe sahip olmanız gerekiyor. Bu bir tür bozukluk mudur bilmiyorum. Bir şekilde bu kimliklerden sıyrılıp her seferinde başka kimliğe tekrar girip, tekrar çıkmak gerekiyor ve bu zor bir şey. Kendimi her yönü anlamaya çalışabilen bir tip gibi görüyorum.