Ciddi oynarken bile güldürüyormuşum!

Yüksel Aksu'nun yönettiği 'Dondurmam Gaymak' filmindeki 'Ali Usta' rolüyle herkesi kahkahaya boğan Turan Özdemir, şimdi de atv'nin sevilen dizisi 'İki Yabancı'daki muhtar tiplemesiyle izleyicinin sempatisini kazandı. Son dönemlerde ekranlarda 'komik' dendiğinde ilk akla gelen isimlerden biri olan Özdemir; Türkiye'de gülünecek oyuncu olmadığı görüşünde! "Ben hâlâ Charlie Chaplin'e gülüyorum. Çocukken de Sadri Alışık'a çok gülerdim. Türkiye'de gülünecek kim var ki?" diyen Özdemir, 'Şarlo' ve 'Mr. Bean' karakterlerine benzetilmesini de şöyle yorumladı: "Türkiye'de ilk kez bir oyuncu bu isimlerle özdeşleştiriliyor. Bu benim oyunculuk kalibremin ne kadar zengin ve geniş olduğunu gösteriyor."

Köylüsünü düşünüyor
Keremcem ile Hatice Şendil'in başrol oynadığı 'İki Yabancı'da canlandırdığı 'Muhtar' karakterinin çok sevildiğini belirten Özdemir, "Rolümü ben de gerçekten çok sevdim. Bir oyuncunun benimsediği rolü oynaması kadar güzel bir şey yok. Oynarken eğleniyor ve tat alıyorum" dedi.

* ''Muhtar' karakteri dizinin komik öğelerinden biri. Siz de muhtarı komik buluyor musunuz?
Çok komik buluyorum. Sıcak, neşeli, canlı ve köyü için bir şeyler yapmaya çalışan; köylüsünü düşünen bir adam. Köyüne doktorun gelmesine de doktorun getirdiği tıbbi malzemelere de seviniyor. Muhtar; Atatürk Türkiye'si muhtarı olduğu için çok adil. Bütün derdi, köy halkının mutlu olmasını sağlamak.

* Beyazperdeye yansıyan muhtarlar genelde üçkağıtçı tipler oluyor. 'İki Yabancı'daki muhtar ise onlardan çok farklı görünüyor...
Bizim köyümüzün muhtarı üçkağıtçı olmayacak. Kendinden güçlü ağalık sistemine karşı biraz eğik duracak. Doktorunu korumaya çalışacak. Pek koruyamayacak ama Cumhuriyet muhtarı olduğu için gönlü doktordan yana.

* Bugüne kadar hep komik karakterleri oynadınız. Siz kendinizi komik buluyor musunuz?
Bugüne kadar bana gelen eleştiriler, benim komikten çok bir komedyen olduğum yönünde. Bazı sahneleri çok ciddi oynasam bile çok güldürdüğüm söyleniyor. Belki de doğrusu budur. Komik olmak taklit etmektir. Bir yere kadar taklit edersiniz ama komedyen olmak bir ciddiyet, üslub işidir. Yani güldürmek için oynamazsınız. Olayı öyle bir anlatırsınız ki; komik durum kendiliğinden ortaya çıkar.

* Peki siz nasıl tanımlanmayı tercih edersiniz?
'Komik komedi oyuncusu' olmaya tercih ediyorum. Komik olanın repertuvarı bellidir. Belli doneleri vardır ancak o sınırın içerisinde bir şey yapabilir. Komedi oyuncusu ise her durumu her şeyi rahatlıkla oynayabilir. Ben ikincisine daha yakınım.

* Kendinize gülüyor musunuz?
Gülüyorum. Mesela 'Dondurmam Gaymak' filminden sonra kendimi sinemada seyrettim ve 'Dondurmacı Ali'ye çok güldüm.

Oyuncu zor yetişiyor

* Yıllardır tiyatro sahnesine çıktınız ve çeşitli filmlerde rol aldınız. 'Dondurmam Gaymak'la da büyük bir çıkış yakaladınız. Bu sizin için geç bir çıkış değil mi?
Geç değildi. Çünkü oyunculuk sürekli pratikle beslenen bir şeydir. Oyuncu zor yetişir, zor olgunlaşır. Giderek yıllanmış şaraba döner. Ben bu filmi tam olgunluk dönemimde yaptım. Daha önce de beni 'Kadın İsterse' isimli diziden tanıyorlardı. 5-10 tane sıradan, hiçbir şey getirmeyen film yapacağıma 'Dondurmam Gaymak'ı yaptım.

* 'Dondurmam Gaymak'tan sonra size ilgi artmış. Yurtdışından da teklifler alıyormuşsunuz...
Amerika'da yaşayan bir yönetmenle tanıştım. Fikret Mualla'nın hayatını çekecekmiş. Kendisi de özünde ressam. O da setlerden başlamış, sanat yönetmenliği yapmış ve oradan yönetmenliğe sıçramış. Sette yetişmiş bir arkadaşımız. 'Fikret Mualla'yı anlatan bir filmde oynar mısın?' diye sordu. 'Memnuniyetle' dedim. Büyük bir ihtimalle çekimleri eylülde başlayacak. Fransa'da yaşayan Fikret Mualla'yı ben anlatacağım.