Evliliği bir paçavraya çevirmek istemiyorum

Geçtiğimiz günlerde, Fox TV'de yayınlanan 'Canımın İçi' adlı şov programında, çıplak sesle şarkı söyleyen oryantal Asena; basına 'İkinci Seray Sever' vakası olarak yansıyan eleştirilere cevap verdi: "Söylenenleri hiç önemsemiyorum. Çünkü biz işin gırgırındayız. Albüm yaptım diye ortaya çıksam ve arkasından da o teknolojik oynamaların üstüne detone sesle şarkı söylesem; o zaman eleştiriler yerinde olurdu. Ben kendimi şarkıcı kimliğiyle ortaya atmadım ki! Yabancı şarkıları çok düzgün okurum. Ama Türkçe şarkı söyleyemem!"

OKAN BAYÜLGEN'E AŞIK OLABİLİRDİM
Büyük bir hırsla yarıştığı 'Buzda Dans' yarışmasında birinciliği Zeynep Tokuş'a kaptıran Asena; sevgilisi Serhat Fafal'la birlikteliği, şovmen Okan Bayülgen'e duyduğu hayranlığı ve çok sevdiği babaannesi Hanife Çakmak'ı GÜNAYDIN'a anlattı.

* Bir röportajınızda; 'Talk-show yapmak için zekaya gerek yok' demiştiniz. Şu an siz de bir şov programı yapıyorsunuz. Hâlâ bu fikrinizi savunuyor musunuz?
Benim zekam yok yani! (Gülüyor) Ben o lafı esprisine söylemiştim. Zaten onu söylediğim programdaki, 'hayatımın erkeği' Okan Bayülgen'nin aklıyla, kültürüyle ve zekasıyla da kimse örtüşemez.

* Okan Bayülgen gerçekten hayatınızın erkeği mi?
Normalde erkek arkadaşım olmasa; kesin Okan'a aşık olurdum!

* Nasıl bir aşk bu? Bayülgen'in programına katıldığınız zaman da rahat tavırlarınızla çok eleştiri almıştınız...
Nasıl bir aşk olduğunu bilemiyorum ama benim ona müthiş bir sevgim var. Anlamını bilemediğim bir elektriği var. Mesela ben Okan Bayülgen'in seslendirdiği 'Shrek' filmini; sırf onun ses tonu için 30 kere izlemişimdir. O adamın ses tonunu duyduğum zaman, nerede olursam olayım hemen uyanıyorum, hemen dikkatimi çekiyor, bağlanıyorum televizyona!

* 'Canımın İçi' adlı şovunuzu, babaanneniz Hanife Çakmak'la birlikte yapacaktınız. Sonra babaanneniz hastalandı ve siz yalnız kaldınız. Şimdi durumu nasıl?
Babaannem hâlâ hasta...

BABAANNEM FADİME GİBİ BİR KADINDIR
* Birlikte şov yapmaya niyetlendiğinize göre; Hanife Hanım bildiğimiz babaannelerden farklı olsa gerek...
Benim babaannem çok komik bir insan. Tam fıkralardaki Fadime! "Babananne havaalanına gideceğim diyorum"; "Uçak havaalanı mı?" diyor. "Dünyada en önemli şey nedir?" diyorum; "Bir erkekle yatmaktır" diyor. "Nasılsın?" sorusuna "Sana ne" diye cevap veriyor.

* Geçtiğimiz günlerde kendi programnızda çıplak sesle söylediğiniz şarkılar yüzünden çok eleştiri aldınız. 'İkinci Seray Sever vakası' dendi sizin için...
Hiç umursamıyorum. Biz işin gırgırındayız. Ben sadece sevdiğim bir sanatçının şarkısını mırıldandım. Niye ciddiye alıyorlar; niye böyle hemen atlıyorlar ki? Ben orada çıkıp da "Ben en iyisiyim, şöyleyim, böyleyim" demedim ki!

* Daha önce 'Beyaz Show'da bir şarkı söylemiştiniz ve sesiniz oldukça beğenilmişti. Orada teknolojik oynama var mıydı?
Hayır yoktu. Yabancı şarkıları çok düzgün okuyorum, çok güzel telaffuz ediyorum. İstedikleri zaman canlı olarak da okurum onları. Ama Türkçe şarkı okuyamam, çünkü sesim yatkım değil. Zaten 'Canımın İçi'nde kesinlikle bir şarkıcılık misyonu ile çıkmadım ben ortaya. En sevdiğim şarkılardan biri olan 'Bir Kulunu Çok Sevdim'in melodisini duyunca; söylemeye çalıştım. İnsanların her şeye böyle kötü niyetli yaklaşması beni rahatsız ediyor.

* Üstelik bir İbrahim Tatlıses şarkısıydı söylediğiniz...
Evet. Ben olsam "Aferin bu kadar şeye rağmen gene İbo'nun en sevdiği şarkısını mırıldanabiliyor. Büyük bir cesaretle de herkesle paylaşıyor; helal olsun" derdim.

* İbrahim Tatlıses'in baskısı üzerinizden kalktı mı?
4 sene geçti artık aradan ve o işlere hiç takılmıyorum. İnsanlar kendi çapında bir şeyler yapsa da benim umrumda olmuyor.

* İbrahim Tatlıses'le birlikteyken sürekli aldatılmaktan dert yanıyordunuz. Şu an böyle bir endişeniz yok herhalde...
Rahatım. O zaman da aklımda bir şey yoktu ki; önüme geliyordu! (Gülüyor)

* Peki böyle şeyler yaşadıktan sonra paranoyak olmadınız mı?
Yok olmadı öyle bir paranoyaklık. Ben yay burcuyum. Yay burcu; dünyanın en umursamaz ve kendini en kolay toparlayan burcudur. Mesela seni çok severim ölümüne; ertesi gün unuturum.

EN AZINDAN 10 SENE SÜRMELİ
* "Aşık olmam severim" diyorsunuz; Serhat Fafal'a da aşık değilsiniz o zaman?
Aynen öyle... Hiçbir zaman aşk diye bir şey yok çünkü. Bir insanı görür, heyecanlanırsınız; bir anda içiniz ısınır ve seversiniz. Aşk da neymiş? O geçici bir şey! Bir anlık elektriğin yanıp sönmesi gibi bir şey. Önemli olan o elektriği hep açık tutabilmek. Ben aşık olmam, ölümüne severim!

* Peki ilişkide nasıl bir insansınız? Kıskanç bir kadın mısınız mesela?
Hiç kıskanç değilimdir. Kıskançlık çok rahatsız edici bir hastalıktır. Tedavisi de yoktur. Bir kadın benim erkek arkadaşıma baktığı zaman kıskanmam. Çünkü beraber olduğum adama ve kendime güvenirim.

* Serhat Bey'le evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır şu an değil. Çünkü şu an çocuk yapmayı düşünmüyorum. İnsanların birbirine saygısı varsa, imza atmış atmamış önemli değil. Ama gerçekten çocuğum olacaksa; kesinlikle evlenirim. Evlilikten korkmuyorum. Birlikte yaşıyoruz zaten. Yarın biz evlensek, hiçbir değişiklik olmaz. Ama evlilik gözümde o kadar kutsal ki; ben onu paçavraya çevirmek istemiyorum.

* Hemen "Evet" diyen bir insan değilsiniz galiba...
Benim hayatımı ömür boyu birlikte sürdürebileceğim insanı tanımam lazım. Evleneceksem en azından bir 10 sene sürsün istiyorum. Şu anda birbirimizi tanıyoruz; ben öyle hemen evet diyecek bir insan değilim.

* Peki Serhat Fafal evlenme teklif etti mi size?
Etti ama 'Henüz erken' dedim. Ayağımı sağlam basmayı severim. Çünkü etrafı görüyoruz; büyük bir sevgiyle şatafatla evleniyorlar, iki ay sonra boşanıyorlar. Ama ben bugüne kadar her işimi tam yaptım. Evliliği de tam yapmak istiyorum. 40 yaşında evlensem de kime ne?