Timberlake'ten Bush'a...
-Mac sitesinde 'İstanbul Anlatılıyor' başlığı altında yer vermiş size. Farklı noktalarda farklı kişileri görüntülemişsiniz, biraz anlatır mısınız bu projenizi?
- Ocak ayında Almanya'da 'Yaratıcı Girişimcilik' adı altında bir kongre düzenlendi ve benden de proje hazırlamam istendi. Ben de etrafımdaki yaratıcılığını paraya çevirmeyi başaran arkadaşlarımı farklı mekânlarda görüntüledim. Ama İstanbul'u hep iyi gösterdim. Bu çalışmam da Mac'in oldukça ilgisini çekti.
- Christina Aguilera, Justin Timberlake de çektiğiniz kişiler arasında...
- Evet açılış ve kapanış seremonileri çok önemlidir. Tüm ünlü sanatçılar gelir. Onlar için burada sahneye çıkabilmek ayrı bir gururdur. İşte ben de kulis arkasında onları görüntüleme şansı buldum. Heyecanlarına birebir tanık oldum. Bir keresinde de stadın içinde siyahlar giymiş bekliyordum. Kameralar bizi fark etmesin diye siyah giymek zorundaydık. Sinirle beni geri çektiler, bir baktım George Bush yürüyor önümde. Hemen bastım deklanşöre.
- Peki ama bu fotoğraflar hiçbir yerde yayınlandı mı?
- Hayır, aslında benim de bu yönde bir çabam olmadı. İleride, belki 10 olimpiyat sonra bir sergi açmayı düşünüyorum.
- Çektiğiniz ünlü sporcular da var mı?
- Evet, neredeyse tüm önemli sporcuları çektim. Torino'da Tuğba Karademir adında bir buz patenciyi çekmiştim. Bir de röportaj yaptım. Ama o zaman kimse ilgi göstermemişti.
- Şimdi sırada ne var?
- Çin'e gitmek istiyorum. Umarım beni oraya gönderecek birilerini bulabilirim. Belki Mac ya da Apple beni gönderir. Kimse göndermezse de gidip seyirci gibi etraftan kareler çekerim. Bağımlılık yaratıyor bu iş. İnsan bir kere tadınca vazgeçemiyor. En çok da bitince üzülüyorum. O atmosferi solumak çok ayrı bir duygu.
Yayın tarihi: 21 Nisan 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/21/ct/haber,99CE52D2B6714D978352039471E70410.html
Tüm hakları saklıdır.