Hey gidi koca İstanbul... Kim bilir kaç bin sokağı ve içlerinden kim bilir kaçının dertleri, çözümlenmesi gereken sorunları var. Bu dev kentte, bir-iki sokağın dertlerini dile getirmek bir lüks ve fantezi değil mi? Hayır, değil. Birçok açıdan... Bir kere, bir sokak çok önemli olabilir. İkincisi, bir sokak diğerlerine örnek olabilir ve onun sorununu çözmek, diğerleri için de çözüm getirebilir. Ve nihayet, binlerce sokak da olsa bir yerden başlamak gerekir. İşte benim çok kullandığım üç sokak ve durumları... Biri, en kısası: 100 metre ya var, ya yok. Kentin göbeğinde, Maçka'daki yeni havuzlu meydandan Teşvikiye'ye çıkan Bronz Sokak... Ve bu sokak, aylardır tam bir tarla görünümünde. Bir diğeri yakınlarda, Nişantaşı'nda. Vali Konağı Caddesi'nden dönerek Fulya'ya inen Ferah Sokak... Üzerinde iki otel ve bir büyük hastane var (İstanbul Cerrahi Hastanesi). Ayrıca Amerikan Hastanesi'nden çıkan araçların kente katıldığı başlıca sokak ve birçok büyük mobilya mağazasını da barındırıyor. Bu sokak, yıllardır tam bir şişe ağzı gibi. Tam sonunda, sağ ve soldan fırlayan duvarlar, sokağı birden daraltıyor. Ve arabaların Fulya'ya inmesi çok zaman alıyor. Küçük bir müdahale ve minik bir yıkımla, bu sokak kurtulabilir. Şişli'nin enerjik Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül bu sokaklardan hiç geçmez mi? Bir üçüncü sokak, Beyoğlu'nda. Beyoğlu Karakolu'nun oralardan Firuzağa'ya inen Sadri Alışık Sokak... Buralardaki birkaç otoparktan inen araçlar da buradan kente karışıyor. Ve bu sokak da aylar-yıllardır yine bir tarla gibi. Yer yer çökmüş, betonu çatlamış, taşları saçılmış. Ve üstelik Sadri Alışık gibi bir sanatçının adını taşıyor. Peki ama Beyoğlu'nun sempatik Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da bu sokaktan hiç inmez mi? Bu üç sokağın düzelmesini merakla bekliyorum. Eğer bu gerçekleşirse, okurlarıma duyuracağım.
Bugünkü Tüm Yazıları
İstanbul'dan sokak manzaraları
Yayın tarihi: 20 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/20/cm/haber,CC56949FBAE141B69F7FFB023872549C.html
Tüm hakları saklıdır.