Selülitte radyo frekansı

Radyo frekansı veya 'thermage' olarak bildiğimiz bu modern yöntem, özellikle son dönemde ülkemizde tanınmaya başladı. Bu teknoloji 1995 yılından bu yana horlama, reflü ve varis tedavisi ile bazı kanser tümörlerine karşı kullanılıyordu. Ama kozmetik dünyasının keşfetmesiyle birlikte kısa sürede yıldızı parladı. Radyo frekansı özellikle 35-55 yaşlarında, vücutta yeni başlayan gevşemeler ve hafif elastikiyet kayıplarında iyi sonuçlar yaratıyor. Yüz ve boyun bölgesindeki hafif gevşeme, kırışma ve sarkmalar, çene altındaki deformasyonlar ile ameliyat ve akne izlerinin giderilmesini sağlıyor. Radyo frekansı; zamanla vücudumuzda ortaya çıkan deformasyonlar, kol, bacak sarkmaları, selülit, gevşemiş meme derisi ve karın sarkmalarında oldukça etkili...

Yağları eritir
Radyo frekansı, yüz liftingi için farklı, vücut yağları ve sarkmaları için farklı bir yöntemle uygulanır. Klasik termaj, ortalama 70 dereceye yakın bir ısıya yükselirken, yağ eritmek için kullanıldığında 40, en fazla 45 dereceyi geçmez. Selülitli bölgelerde atım yapılmaz, sistem bir ütü gibi gezdirilir. Uygulandığı yerlerde kan dolaşımını hızlanır ve yağ hücreleri ısınır. Bu ısı, yağ dokularını parçalar ve vücuttan doğal yollar ile atılmasını sağlar. Yağlar eridikçe arada sıkışan ödemler de dağılır. Tabii aniden değil. Birkaç aylık bir zaman içinde... Böylece yağ hücrelerinin sayısı giderek azalmaya başlar. Vücudumuzdaki yağ çemberi bir bakıma çeker ve daralır.

Yavaş ve derinden
Cildimizin gergin ve pürüzsüz olması, büyük ölçüde kolajene bağlı. Radyo frekansı kolajen dokuyu uykudan uyandırır. Uyarılar dokunun faaliyete geçmesini, canlanmasını ve kendini yenilemesini sağlar. Kalça ve üst bacaklar gençleşir, gerilir ve basenler yukarı kalkar. Kollardaki sarkmalar, bel ve karın bölgesindeki gevşemeler toparlanır. 3 uygulama sonunda, yüzde 60- 70 gibi oranlara varan bir değişiklik meydana gelir. Radyo frekansı hücrelerin etrafındaki dokulara ve dış deriye zarar vermeyen bir işlemdir. Hastanın hissetmediği ancak alt deri dokularını harekete geçiren özel bir ışın ve ısı gönderir. Deriyi soymaz ve yaralara yol açmaz. En güzel tarafı da, güneşe karşı hassasiyeti artırmaması... İşlem süresi, uygulama yapılacak alanın büyüklüğüne bağlı olarak, 20 dakika ila 2 saat arasında değişir. Ciltteki değişimler 2-3 ay sonra başlar ve genellikle 6 ayda en üst seviyeye çıkar.