|
|
Meğer ortalık taşıyıcı anne kaynıyormuş!
Geçen hafta atv'deki Bebeğim dizisini eksen alarak "Deplasman bebeği kimin olacak?" diye sormuştum. Dizideki bebek kimin olmalıydı? Sperm ve yumurtayı sağlayan ailenin mi, yoksa taşıyıcı annenin mı? Uzman hukukçulara danışmama rağmen işin içinden çıkamamış ve bu tartışmanın daha çook su götüreceğini söylemiştim. Bu hafta konuyu en detaylı işleyen program Kanal D'deki "Esra Ceyhan'la" oldu. Salı günü programa yüzünde maske ile katılan bir kadın, "profesyonel taşıyıcı anne" olduğunu açıkladı. Bu işi de üç çocuğunun okul masraflarını karşılayabilmek için yaptığını söyledi. Çarşamba günü aynı konu işlenirken bu kez adının Yaprak Çetin olduğunu söyleyen bir kadın yayına telefonla bağlandı. Geçim sıkıntısı yaşadığı için taşıyıcı annelik yaptığını, bundan sonra hayatını taşıyıcı anne olarak kazanmak istediğini söyledi. Esra Ceyhan'ın "Yaptığın çok yanlış. Kanunsuz bir iş yapıyorsun" sözlerine karşılık, taşıyıcı anne Çetin, "Ne yapayım yani? Sizin programınıza zaman zaman çıkarttıklarınız gibi fuhuş mu yapayım, eroine mi alışayım?" deyince, stüdyodan itirazlar yükseldi. İzleyiciler arasında bulunan bir kadın "Bu tür konuşmalar ekran başındakileri taşıyıcı annelik konusunda özendiriyor. İnsanlar, kanunsuz ve ahlaksız yöntemlere alıştırılıyor" deyince tartışma alevlendi. Bu arada telefonla yayına bağlanan Bursalı 21 yaşındaki profesyonel taşıyıcı anne Yaprak Çetin herkesin kanını donduracak açıklamayı yaptı: "Benim çocuğunu karnımda taşıdığım anne, vücudunun bozulmasını istemediği için beni kiraladı!.." Bu açıklama, başta Esra Ceyhan olmak üzere stüdyoda bulunan herkesi adeta çıldırttı. Reklam dönüşü Prof. Dr. Zekeriya Beyaz, dini ve ahlaki açıdan olaya açıklık getirdi: "Taşıyıcı annelik, yüzde yüz zina olmasa da zinanın unsurlarından biridir. Zira yabancı birinin tohumu, eşi dışındaki bir kadına duhul etmiştir." Büyük şok ise ismini vermek istemeyen bir kadının telefonla programa bağlanması sırasında yaşandı. Kadının açıklamaları dehşet vericiydi: "Benim çok yakınımdaki bir ailenin taşıyıcı annelik yöntemiyle çocuğu dünyaya geldi. Çocuğun psikolojisi, bu olayı öğrendikten sonra altüst oldu. Annesi az önce beni aradı. Kız bu programı izliyormuş. Ekrandaki o maskeli taşıyıcı anneye tükürüyor, terlik fırlatıyormuş. Kız geçen ay evden kaçtı. Üç gün bir parkta kalmış. Onu bulan lokantacıya 'Benim evim yok. Gerçek annem rüyama giriyor. O eve dönmek istemiyorum' demiş..." Bunun üzerine stüdyoda tansiyon iyice yükseldi. Profesör Zekeriya Beyaz, taşıyıcı annelik yapan herkesin "canavar" olduğunu iddia etti. Stüdyoda bulunan bir uzman doktor ise konuya bilimsel açıdan yaklaşmaya çalışıp, "Bebek, taşıyıcı annenin hiçbir genetik özelliğini almaz" dedi ama Beyaz'ı ikna edemedi. Profesör Beyaz, "Öyleyse alın sperm ile yumurtayı bir kavanoza koyun da çocuk yapın. Yapamıyorsunuz değil mi? İşte o kavanoz ile ana rahmi arasındaki fark budur" diyerek, tartışmaya son noktayı koydu. Görünen o ki, taşıyıcı annelik daha uzun süre tartışma konusu olacak. Ve belli ki; ülkemizde tahmin edilenden çok daha fazla "taşıyıcı anne" var. Bu acı gerçekten hareketle, taşıyıcı annelik konusunun sadece "bir yerli dizi fantezisi" olarak kalmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz...
|