|
 |
 |

  |
|
Baykal:Aile şirketine genel müdür atar gibi olmaz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayını açıklama tarihini 16 Nisan'dan 18 Nisan tarihine ertelemesini eleştirerek, Başbakan Erdoğan'ın aile şirketine genel müdür atar gibi Cumhurbaşkanı atamaya çalıştığını iddia etti.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin AK Parti'nin özel mutfağının iç meselesi gibi anlaşılmasının doğru olmadığını savunan Baykal, "Cumhurbaşkanlığı seçiminin AK Parti'nin kendi özel mutfağının iç işi gibi anlaşılması ya da Sayın Başbakan'ın aile şirketine genel müdür atar gibi Cumhurbaşkanı atama kararı demokrasi ile bağdaşmıyor." dedi.
14 Nisan tarihinde yapılacak olan Cumhuriyet mitingini kapalı kapılar ardında CHP'nin organize ettiği iddialarını da yanıtlayan Baykal, "Bizim şu ana kadar CHP olarak bir miting düzenleme kararımız alınmamıştır. Biz bu kararı alırsak, çıkar gümbür gümbür bütün Türkiye'de ilan ederiz, gereğini de yaparız. Bu konuda herhangi bir dedikodu içine grimeye gerek yok." diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti (İFMC) tarafından düzenlenen 37. İktisat Haftası'nın açılışı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi'nde yapıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP Lideri Deniz Baykal, 2002 yılından beri IMF ile işbirliği ile sürdürülen Ekonomi Politikası'nın işlemeyeceğini anlaşıldığı eleştirisinde bulundu. Ekonomideki en büyük sorunun cari açık olduğunu dile getiren Baykal, bu rakamın 2006 yılında 31 milyar dolara çıktığını dile getirdi. Hükümetin 'Cari açık var ancak bunu finanse edebiliyoruz' açıklamasını gerçekçi bulmadığını söyleyen Baykal, ekonomi politikasını kan kaybeden yaralıya benzetti. Baykal, "Bir yaralı düşünün sürekli kan kaybediyor ve siz ona dışarıdan kan veriyorsunuz." diye konuştu.
Programın çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Baykal, AK Parti'ye yüklendi. Bir basın mensubunun "Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayını açıklama tarihini 16 Nisan'dan 18 Nisan'a ertelemesini nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusu üzerine Baykal, Başbakan Erdoğan ve AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde toplumu dikkate almadığını savundu. AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimini kapalı devre bir şekilde yürütmeye çalıştığını ileri süren Baykal, " AKP'nin bir kendi özel mutfağının iç işi gibi anlaşılması ya da Sayın Başbakan'ın aile şirketine genel müdür atar gibi Cumhurbaşkanı atama kararını, 'ben uygun gördüğüm zaman duyuyurum' yaklaşımı içinde olması ne demokrasi ile bağdaşıyor. Ne halka saygı ile bağdaşıyor. Çok üzüntü verici bir durum. " şeklinde konuştu.
Başka bir gazetecinin "CHP olarak kendi Cumhurbaşkanı adayınızı belirlediniz mi?" şeklindeki soruya Baykal, parlementodaki tablonun tek başlarına aday belirlemelerine elverişli olmadığı cevabını verdi. Böyle bir imkanları olması halinde bile Cumhurbaşkanı'nı toplumla diyalog içinde kararlaştıracaklarını dile getiren Baykal, AK Parti'nin tavrı ile uzlaşmaya açık olmadığını ileri sürdü. Baykal, "Şu anda parlemento içinde çoğunluğu elinde bulunduran bir parti var. Ama o parti uzlaşma anlayışına açık değil. İşbirliğine açık değil. Bir Cumhurbaşkanı oluşturma gayreti içinde değil, kendi tercihini empoze etme, bir 'oldu-bitti' yapma arayışı içinde. Böyle bir ortamda bizim hiçbir sonuç vermeyecek bir tek taraflı aday ilan etmemizin bir değeri yok. Bunun farkındayız ama bize gelin birlikte Cumhurbaşkanı seçelim denecek olursa o konuda katkımızı yaparız." diye konuştu.
"HERHANGİ BİR MİTİNG KARARI ALMADIK"
Gazetecilerin "14 Nisan'da yapılacak olan Cumhuriyet Mitingi'ni CHP'nin organize ettiği" şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine Baykal, parti olarak herhangi bir miting düzenleme kararı almadıklarını dile getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde miting düzenlenmesinin çok doğal ve demokratik bir hak olduğunu dile getiren Baykal, Cumhuriyet mitinginin kendilerinin düzenlemesi gibi bir durumun söz konsu olmadığını dile getirdi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü; "Biz bu doğrultuda ne bir kurumsal katılma içni karar aldık, ne bu doğrultuda bir temas kurduk, ne de mitingi orgnie edenlerle bu konuda işbirliği yaptık, ne bu konudaki çalışmalar mali destek verme kararı aldık. Bütün bunların hiçbirisi söz konusu değildir. Bizim dışımızda gelişmelerdir. Bu girişimleri yapanlar bizce doğru bir yaklaşım sergiliyorlar. Türkiye bu kadar önemli bir olaya giderken, kimsenin sesinin çıkmadığı herşeyi kabul edeceği bir suskun toplum olarak durmaz, durmamalıdır."
Baykal bir basın mensubunun "10 Aralık Hareketi Sözcüsü Prof. Dr. Burhan Şenatalar'ın CHP'ye yönelik eleştirileri ile ilgili sorusuna ise, "Herkesin düşüncesine saygı duymak lazım" cevabını verdi.
CHA
|