 |
|
 |
 |
|
|
|
SMS:
EB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder |
| |
|
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
|
|
Türk medyasında "iddianame" hazırlayıp hükme varmak eski bir alışkanlıktır.
Özellikle işverenin çıkarına yönelik konularda bu alışkanlık hemen su yüzüne çıkar.
Eldeki verilerle bir suç isnat edilir ve hükme varılır.
Her şey çok çabuktur.
Savunma hakkı olmadığı veya tanınmadığı için kararlar hızlı çıkar.
Sıkıyönetim veya devrim mahkemeleri gibidir bu kararlar.
Şimdi içinde bulunduğumuz grupla ilgili olarak da aynı tavırlara rastlıyoruz.
Hem iddia, hem karar makamı onlar.
Yargıya söz hakkı bırakmak istemiyorlar, hüküm yetkisi onlara ait sanki.
Bu konuda savcı ve hakimler ama daha kritik konularda tribündeki seyirci gibiler.
Gördükleri, görmek istedikleri olaylar var, gözlerini kapattıkları, duymadıkları olaylar var.
Başörtüsü yüzünden okula gidemeyen genç kızlara sağırlar.
Darbe girişimlerini görmezden geliyorlar.
Demokrasi fazla dertleri değil.
Göstermelik bir laiklik davaları var, bir de işverenlerinin davaları.
Bu noktalarda hakim ve savcı olmakta bir beis yok onlar için.
Karar zaten hazır, birileri onların kulağına "sufle" ediyor.
Muhalefetleri de "zamana", "ortama" göre değişiyor.
Şimdi iktidara karşı şirin görünme zamanı.
Tavırlardan sessizliği seçmişler.
Günü gelince yine laiklik damarları kabarabilir.
Ama şimdi zamanı değil.
Şimdi beklemeyi tercih ediyorlar.
Çünkü "herkes yolcu, biz hancıyız" diyorlar ve kimin canını ne zaman yakacaklarını iyi biliyorlar.
Türkiye'de bir tiyatro oynanıyor.
Herkese bir rol düşmüş.
Kimileri "gazeteciyi" oynuyor.
İyi bir rol.
Kimileri de bu rolde gerçekten çok usta.
Darbe ve hukuk
Orhan Pamuk'u, Elif Şafak'ı dava ediyorlar ama darbe haberleri görülmezden geliyor.
Belki de "ulusalcıların" bir Kemal Kerinçsiz'i olduğu, demokratların ise olamadığı içindir.
Oysa "başarısız darbe" girişimi ciddi bir suç.
Başbakan'ın ağzından dile gelinceye kadar kimsenin ciddiye almadığı bir konu gibi bakılıyor.
Oysa ortada vahim bir durum var.
Medyanın geleceğiyle ilgili olanlar ülkenin selametiyle fazla ilgilenmedikleri için olsa gerek bu konulara dokunmak istemiyorlar.
Bunlar netameli konular çünkü.
İşvereninki dışında hiçbir kavgaya girmeyenlerin demokrasi fazla umurlarında değil.
Hukuk ise zaten biliyorsunuz hiç değil.
|
| |
 |
|
|
|
