| |
|
|
Çoker ve Işıl!..
CUMARTESİNİN vazgeçilmez Salomanje Kahvaltılarının ardından Sanat Turu da bizim ekibe yerleşti.. Bu hafta Mac Art'tı ilk durak. Adnan Çoker .. Gidip görün, mutlak görün, Nişantaşı M. Kemal Paşa Caddesi'ndeki resimleri ve Çoker'i tanımıyorsanız, ressamın yaşını tahmin edin resimlerden.. Bu kadar "Genç" düşüncelerin çıktığı beyin 80 yaşında.. Adnan Çoker'in resimlerine nerde rastlasam duruyorum.. Durduruyor insanı.. Öylesi bir lezzet var, geometrik çizgilerinde ve siyah üzerindeki morlarında.. Burada ilk defa "Yeşil"e rastladım.. Ama ne yeşil.. 10 dakika çakıldım önünde.. Gittim, geldim tekrar baktım.. Siz de gidin. Siz de bakın.. İkinci galerimiz Doku Sanat oldu.. Teşvikiye'de o da. Süreyya Ağaoğlu sokak.. Işıl Özışık .. Bu ülkede Sulu Boya denince aklıma ilk gelenlerden.. Ne güzel İstanbullar boyamış Işıl.. Gazeteciliğimin ilk yıllarında atletizm benim işimdi. Işıl da durmadan rekor kıran sırıkla atlayıcı.. Sırığı bırakıp fırçayı aldı eline.. Bir Galata Kulesi'ne giden yol boyamış, arkada kule ile.. Dalıp gidiyor, kendinizi sokakta buluyorsunuz, öylesi canlı.. Anladınız.. Bu resim de aldı beni.. Yasemin çıldırıyor.. Evde de, ofiste de yer yok, kalmadı.. Ama resimler beni almaya devam ediyor, ne yapayım.. Son durağımız bizim gazetenin az altında İstanbul Modern Sanat Galerisi.. Orada sarı kırmızı, siyah beyaz ve mavi mor renkli resimler gördük. Sarı lacivertli olanlar da yoldaymış.. Ne mi bunlar?.. Sürpriz. Bu hafta bu kadarcık ip ucu yeter..
|