|
|
İnci Çayırlı'ya bunu yapamazsınız
Kimsenin avukatlığını yapmaya niyetim yok. Ama meslektaşım Oray Eğin'in Şarkı Söylemek Lazım yarışmasındaki eleştiri ötesi "saldırgan ve incitici" tarzı, ekran başındaki pek çok kimse gibi benim de içimi acıttı. Zira bu kez hedefinde, "hanımefendilik abidesi" İnci Çayırlı vardı. Tamam, Eğin'in kendisine biçilen "sivri dilli jüri üyesi" rolünü, formata uygun bir şekilde yerine getirmesini bir yere kadar hoşgörüyle karşılayabilirim. Ama bu ülkedeki insanların çok önemli bir çoğunluğunun sevgi ve saygı beslediği, zarafet timsali bir hanımefendiyi reyting hesaplı ucuz polemiklere kurban etmek, kimseye yakışmaz. Hele ona "Siz bir demogoji uzmanısınız. Alkış almak için bunları söylüyorsunuz" demek, ne gazeteciliğe, ne akla, ne de vicdana sığar. Oray Eğin'in, diğer yarışmacılara karşı tutunduğu yaralayıcı tavrı, Zülfü Livaneli'nin sanatçı kişiliğini bile aşağılayan konuşma tarzını "üslup" diye nitelemek, benim hoşgörü sınırlarımın bile ötesinde. Zaten yarışmanın ilk gününden bu yana Yakından Kumanda'ya ulaşan ve "Keşke Oray Eğin'i sadece köşesindeki yazılarıyla tanımış olsaydık" diyen onlarca mesaj da, meslektaşımın ekranda sergilediği tavrın toplumun çok büyük bir kesimi tarafından tasvip edilmediğini belgeliyor. Ben de her sabah Oray Eğin'in yazısını dikkat ve takdirle okuyanlardanım. 25 yıllık mesleki deneyimimden ve 4 ayrı yarışmada üstlendiğim jürilik tecrübemden yararlanarak, kabul buyurursa, sevgili meslektaşıma naçizane bir uyarıda bulunmak istiyorum: Ekrandaki "herkesi gıcık eden tavır", kısa dönemde şöhret sağlayabilir. Ama uzun dönemde Oray Eğin'in asıl muhafaza etmesi gereken, benim gibi onu okumaktan keyif alan okurlarıdır.
|