|
|
|
|
|
|
Ben MİT ajanı değilim sadece bir yönetmenim
Osman Sınav'ın uyuşturucu meselesini masaya yatırdığı 'Pars: Kiraz Operasyonu' adlı film, 20 Nisan'da vizyona giriyor. Derin devlete gönderme yapan filmleriyle tanınan ünlü yönetmen, "Ben ne MİT ajanıyım, ne de polis" diyor.
Osman Sınav'ın oğlunun başından geçen bir uyuşturucu olayından yola çıkarak çektiği 'Pars: Kiraz Operasyonu' adlı film 20 Nisan'da vizyona giriyor. Adını İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'nün amblemi olan 'pars'tan alan filmde başrolleri Mehmet Kurtuluş, Nida Şafak, Selçuk Yöntem, Murat Dalbatan, Pelin Batu, Haluk Piyes, Uğur Polat ve Amerikalı Udo Kier paylaşıyor. "Birgün oğlum Yusuf Ömer'in canı midye çekmiş. Okulun kapısındaki satıcıya gittiğinde satıcı ona 'İncili mi, incisiz mi?' diye sormuş. Filmi çekmeye bu hikayeyi duyunca karar verdim" diyen Sınav, filme ilişkin detayları şöyle sıralıyor...
AÇIK İSTİHBARAT ALIYOR * Filminiz hikayesi birebir yaşanmış olaylara mı dayanıyor? Hayır. Yaşanan birçok olayın biraraya gelmesiyle yazdık senaryoyu. Örneğin oğlumun başından geçen olay gerçek. İstanbul'da uyuşturucu trafiği ve okullardaki uyuşturucu kullanımıyla ilgili yaptığımız araştırmalardan elde ettiğimiz bulguları senaryolaştırdık.
* Bu bilgilere nasıl ulaştınız? Bilgileri İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden aldık. Narkotik Şube Müdürü Tufan Ergüder bize danışman oldu.
* Filmlerinizde ve dizilerinizde derin bilgileri gözler önüne serdiğiniz için ortalıkta sizin MİT ajanı veya polis olduğunuz yönünde bir şehir efsanesi dolaşıyor... Çağın istihbaratı açık istihbaratdır. Artık kimse kara gözlük takıp, uzun pardesüler giyerek, birilerini takip ederek bilgi toplamıyor. Bu şekilde bilgi toplamanın modası geçti. Bütün dünyada bilgiler son derece açık olarak toplanıyor. Günlük gazeteleri tarayarak bile işlerin nereye, nasıl gittiğini hissedebilirsiniz. Olayları değerlendirme yetiniz de varsa doğru atışlar yapılabilir. Tabii tarihi bilmeniz de şart. Sonuç olarak ne MİT ajanıyım ne de polis. Sadece işimi iyi yapıyorum.
SİSTEMİ ELEŞTİRİYOR * Sizin yapımlarınız genellikle derin devlet, derin ilişkiler üzerine. Dikkatleri özellikle bir noktaya mı çekmeye çalışıyorsunuz? Böyle bir gayretim veya saplantım yok. Ben adalet sisteminin bozukluğunu gözler önüne seren yapımları izleyiciye ulaştırmaya çalışıyorum. Sanıyorum üstüme düşeni yeterince yaptım. Bir sonraki filmim aşk üzerine olacak.
* Adalet sisteminin bozuk yanları neler sizce? Adaleti parçalara ayıramayız. Bir yanı iyi, diğer yanı kötü diyemeyiz. Altını çizmeye çalıştığım iki konu var. Biri 'Zamanında tecelli etmeyen adalet, adalet değildir', diğeri 'Vergi adaletsizliği.' Önce vergi adaletsizliği ortadan kalkmalı. Vergi adaletsizliğinin ana kaynağı yer altından geçen para. Türkiye'nin milli gelirinin yarısına yakın kısmı yer altından geçtiği için vergilendirilmiyor. Bu paranın büyük kısmı uyuşturucuya ait.
* Bu film birilerini rahatsız edecek mi? Elbette. Filmdeki polis uyuşturucuyla mücadelede çok başarılı olduğu için, görevini yapamaması için ayak oyunlarına başvuruluyor. Yine de engelenemeyince görevden alınıyor. Kim yapıyor bunu? Emniyetin içinden birileri. Elbette birebir bir emniyet görevlisini hedef almadık. Ne var ki böyle emniyet görevlileri olduğunu biliyoruz.
MEHMET ÇALIŞKAN - MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|