A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, yaptığı değerlendirmede, Cumhurbaşkanlığı seçiminin Nisan ayı ortasından itibaren fiyatlanmaya başlayacağını söyledi.
Türkiye'nin 2001 krizinden bu yana siyasi ve ekonomik reformlar açısından son derece önemli mesafeler kat ettiğini hatırlatan Salar, tüm bu reformların arkasında yatan temel gerekçenin, kararlılık ve istikrar olduğunu anlattı.
Piyasaların Cumhurbaşkanlığı seçimini bu gerekçe ile yakından takip edeceğini dile getiren Salar, şöyle devam etti:
''Seçim süreci siyasi anlamda tansiyonu yükseltecek bir biçimde mi yoksa uzlaşı ile mi neticelenecek, piyasalar bununla ilgilenecektir. Özellikle 2003 yılından itibaren siyasette yaşanan sessizlik, başka bir deyişle siyasetin ekonominin önünde problem haline gelmemesi, yaşanan istikrarın en temel gerekçesidir. Buna bağlı olarak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde piyasalar, kimin seçildiğinden ziyade nasıl seçildiği ile ilgilenecektir. Seçim sürecinin uzlaşı ile mi yoksa gerilim ile mi geçileceği, mutlak suretle fiyatların önümüzdeki dönemdeki seyri üzerinde etkili olacaktır.''
YURT DIŞI GELİŞMELER İZLENECEK
Önümüzdeki dönemde yurt dışındaki gelişmelerin piyasalar üzerindeki etkisini korumaya devam edeceğini belirten Salar, Amerikan ekonomisine ilişkin verilerin, özellikle konut sektörü ve büyümeye ilişkin verilerin son derece yakından takip edilmesi gerektiği görüşünü aktardı.
Diğer yandan İran-İngiltere arasındaki gerilimin yükselmesinin petrol fiyatlarını yükseltme potansiyeli taşıdığının da altını çizen Salar, ''Yakından izlenmesi gereken diğer ülke ise İran olmalıdır. Açıklanan enflasyon oranları da büyük önem taşımaktadır. ''
Murat Salar, kurlarda da Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin belirleyici olacağını, yerli yatırımcıların son dönemde risklerden korunmak için dövize yatırımlarını artırdıklarını belirterek, sürecin uzlaşı ile sonuçlanması durumunda yerli yatırımcılardan döviz satışı beklenebileceğini bildirdi.
Kurlarda kalıcı bir yükseliş için YTL faiz oranlarında gevşeme gerektiğinin altı çizen Salar, ''Bu olasılık ise ancak Merkez Bankasının faiz indirimi ile gündeme gelebilecektir. Bu noktada beklentimiz Merkez Bankasının yılın son çeyreğine kadar faiz indirmeyeceği yönündedir'' dedi.