|
|
Küresel dünyada siyaset gerçeği
Riyad - Atina
Riyad'dan döndükten sonra, ayağımızın tozuyla Atina'da düzenlenen bir AB toplantısı için Yunanistan'a geldik. Dünya hızla değişiyor. Değişime ayak uyduran ülkeler gelişip güçlenirken kenarda kalıp izleyici olmayı tercih edenler yarışı kaybediyor. O yüzden hem dünyadaki gelişmeleri yerinde izlemek, hem farklı fikirlerle tanışmak için seyahat önemli bir unsur. Bu sadece gazeteciler için geçerli değil elbette. Siyasetçiler, devlet adamları için daha da önem taşıyan bir unsur. İçine kapanmış, dünyayla ilişkiyi kesmiş şekilde bir yönetim anlayışı sürdüren siyasilerin günümüz dünyasında ülkelerini daha ileri götürme şansı yok. Sadece görüşmek, seyahat etmek yeterli değil elbette. Doğru zamanda, doğru yerde olmak da önemli. Türkiye yıllardır Arap ülkeleriyle sağlıklı bir ilişki kuramadı. 1990'lı yıllarda her Arap Birliği Zirvesi'nde İsrail kadar eleştirilen ülke Türkiye olurdu. Bugün bu tablo tersine döndü. Türkiye, Arap Birliği içinde önemsenen, görüşlerine değer verilen bir ülke haline geldi. Bunda Ankara'nın hem İran'la, hem Suriye ile, hem Hamas ile hem El Fetih ile diyalog kuruyor olabilmesinin payı büyük. Bir ayağını Avrupa Birliği'ne atmış Türkiye'nin Ortadoğu'dan Doğu Akdeniz'e uzanan bir coğrafyada çok önemli roller oynama şansı olduğunu herkes görüyor. Türkiye, ekonomik büyüklüğü, genç ve dinamik nüfusu, eğitimli insan sayısı ve coğrafi konumu itibariyle birçok avantaja sahip. Önemli olan bu avantajları ülke çıkarları doğrultusunda harekete geçirebilmek. Hiçbir ülkeye önyargı ile yaklaşmadan, ilişkilerin karşılıklı çıkar esası üzerine kurulu olduğunu hep hatırda tutmak. Türkiye bugün elbette içinde bulunduğu bölgenin dengelerini belirleyecek bir güce sahip değil. Ancak bölgenin dengelerini etkileyebilecek bir konumda. Hem İsrail'le, hem El Fetih ve Hamas'la görüşüp masaya oturabilen, Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefini tüm sıkıntılara rağmen sürdüren bir Türkiye'nin böyle bir potansiyeli vardır. Riyad'da Türkiye'ye gösterilen ilgi bunun somut bir kanıtıdır. O yüzden akıldan çıkarmamak gerekir ki, Türkiye'nin çıkarı için Avrupa Birliği kadar, Arap Birliği de önemlidir, Washington kadar Moskova da değerlidir. Kimseyi aşağılayıp küçümseyerek bir sonuç elde edemeyiz. Türkiye sonunda bu gerçeği görmeye başladı.
|