| |
|
|
Bu ülkede savcılar yok mu?..
"Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nde çok iyi tanıdığımız bir dostumuz bize idmanda veya sokakta yürürken bir arabanın çarpacağını söyledi. Hedef beni koşturmamak. Ama ben ülkem için ölürüm." Bu sözler Süreyya Ayhan'a ait. 23 Mart'ta Sabah Gazetesi Spor Sayfasının manşetinde "Müthiş İddia" diye yayınlandı.. O günden bu yana, ülkeme bakıyorum.. Sanki böyle bir şey söylenmemiş.. İddianın sahibi, Süreyya'ya göre, gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü.. Gençlik ve Spor Genel Müdüründe çıt yok.. Zaten ne zaman oldu ki.. Türk sporunun ensesine vur, lokmasını al bir genel müdürü var, ne kokar, ne bulaşır. Vekil zaten, hâlâ asil olamadı. Emir kulu.. Kimin?.. Siyasal İktidarın ve onun spor bakanının.. Peki spor bakanından bir hareket var mı?. Hayır.. Onun da kılı kıpırdamıyor.. Aslında en çok telaşa düşmesi gerekenler de onlar.. Süreyya kimi işaret ediyor, sözleriyle.. Ruslar gelip "Bize rakip olmasın, elimizden şampiyonluğu almasın" diye kızı ezecek değiller ya.. İçerden biri yapacak bunu.. Haber Genel Müdürlük'ten sızdığına göre, bu birileri nerde olabilir sizce?.. İnsan biraz alınmaz mı?. Yahu Süreyya Ayhan, onun bunun çocuğu değil, (Öyle olsa ne fark eder ya, aslında) bu ülkenin Olimpiyat umudu.. Tarihinde olmadık Dünya Şampiyonu umudu.. Dünyanın en önde gelen kadın atletlerinden biri.. "Beni araba ile çiğneyip spor yaşamımı bitirecekler. Bunu da Genel Müdürlüğün içinden öğrendim" diyor ve o Genel Müdür susuyor. Bakanı da susuyor. Hadi onlar sustu.. Yahu bu korkunç bir ihbar.. Böylesi ihbarları ciddiye almak için, ille Hrant Dink sonunu mu bekleyeceğiz.. Süreyya'ya araba çarptıktan, onun spor yaşamı bittikten sonra olaya el koyan savcı görev mi yapmış olur?. Bu ülke dağ başı mı?. Bu ülkenin en değerli evlatlarından biri, canının tehlikede olduğunu en büyük gazetelerin manşetlerinden haykırıp ilgi görmüyorsa, o ülke "Güvenle yaşanır" sınıfına girer mi?. Teşkilat susuyor.. Savcıların kılı kıpırdamıyor.. Yani, yürütme ve yargı, iki büyük güç ortada yok.. Peki basın.. Dördüncü güç.. İlk üç gücü itecek, yönlendirecek Dördüncü Güç basın nerde?. Süreyya Ayhan "Beni bitirecekler" diye çığlık atıyor, medyanın umurunda değil.. "Sen ne diyorsun kızım?.. Neler oluyor" diyen bir gazete, bir gazeteci çıkmaz mı?. Ayıp!.. Yazık!.. Yuh!..
Haaa.. Diyorsan ki, "Süreyya salladı!.." O zaman da boş veremezsin arkadaş!.. Gene üzerine gidersin, sallayanı, salladığına pişman edersin ki, bir daha kimse, ortalığı karıştırmak, ona buna çamur atmak, herkesi herkesten şüphe eder hale getirmek, ülkesini küçük düşürmek için aklına geleni pervasız söylemesin.. Türkiye herkesin, her şeyi, her zaman, her yerde salladığı mekâna dönüşmesin. Süreyya ve Genel Müdürlük Ankara'da.. Sabah Gazetesi İstanbul'da yayınlanıyor. Ankara ve İstanbul Cumhuriyet Savcıları nerde peki?. Dünya çapında bir atletin, Sabah gibi bir büyük gazetenin manşetinde yer alan iddiaları ihbar kabul edilmezse, Türk Hukukunda "İhbar" nedir, Sayın Savcılar bana açıklayabilirler mi?.
|