|
|
|
|
|
"Milli iradeyi güçsüz kılmak muhalefet midir?"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de Cumhurbaşkanı ve başbakanların, 2003'den 2007'ye kadar olan 4 yıllık dönemde, 1980'den 2003'e kadar olan 23 yıllık dönemden 2.3 kat daha fazla yurtdışı ziyaret yaptıklarını ifade ederek, ''Bunu 5'le çarptığın zaman, 11.5 kat olur. Yani 11.5 kat daha fazla yurtdışı temaslar yapılmış'' dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, kapalı kapılar ardında siyaset yolu izleyenlerden olmayacaklarını söyledi. Bundan sonra da bu yanlış yollara tenezzül etmeyeceklerini belirten Erdoğan, ''Biz gücümüzü aziz milletimizden, dürüstlüğümüzden, açıklığımızdan, samimiyetimizden, çok çalışmamızdan, adalet ve hakkaniyet gözetmemizden alıyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, bütün arzularının, milletin gücüne güç katarak onunla aynı istikamette birlikte yürümek ve tam hukuk devletinde vatandaşların güven ve huzur içinde yaşaması olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Yıllarca milletin iradesini küçümseyerek, yok sayarak, halkın değerlerini yadsıyarak, milli iradeyi güçsüz ve devre dışı bırakmaya çalışmak, Allah aşkına siyaset midir? Milletin ak dediğine, kara demek, halkın sevincini paylaşmamak siyaset midir? Siyasetteki üsluplarının bu ülkeye ne kattığını, demokrasiye ne kazandırdığını, siyaset değerlerine, siyaset kültürüne neler ilave ettiğini söylesinler Allah aşkına? 2-3 cümleyle 4 yıl idare ettiler. Bir dikili ağacınız var mı onu söyleyin? Tamamladığımız bir çok eser, ya yüzde 5 bitmiş ya da yüzde 10. Bazılarıysa sadece beton parçası olarak kalmış.''
'YÜZDE 99.5'UNU TAMAMLADIK'
Başbakan Erdoğan, Pazar günü Bakırköy Adalet Sarayının açılışını yaptıklarını anımsatarak, 1988'de temeli atılan adalet sarayını, yüzde 99.5'unu tamamlayarak açtıklarını kaydetti.
''Bu, her yerde böyle. Bunu milletimizin bildiğine inanıyoruz. Onun için bazı yerlerde hava atıyorlar, 'O bizimdir' diyorlar. Ya ne senin ya... Gitmişsin, ya bir temel atmışsın, ya da bir proje yaptırıp rafa koymuşsun. Sen onu değil, temelini attığın eseri tamamlayabildin mi onu söyle? O aşk, sevda yok ki'' diyen Erdoğan, geçmişte başlanıp yarım kalan işlerden işe yarar olanlarını tamamlama kararı aldıklarını ifade etti.
Erdoğan, İstanbul'u en büyük adalet sarayına kavuşturduklarını belirterek, büyük bir adalet sarayının temelini daha attıklarını bildirdi. Erdoğan, ''Biz temeli atarız, tarih veririz. O tarihte de açılışı yaparız. Türkiye bu anlayışa ilk defa AK Parti iktidarıyla geldi. Bunun dışı lafı güzaf'' dedi.
'HENDEKLERİ DOLDURMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Zaman zaman bazı aksamalar da olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ama aldatmayacaksın, tarih verdin mi bitireceksin'' dedi. Erdoğan, çıkan engellemeler nedeniyle bazı yerlerde takıldıklarını kaydederek, ''Hem onları aşacaksın, hem iş yapacaksın. Hendekler çok. Bir taraftan da hendekleri doldurmaya çalışıyoruz ki yol alalım'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Fakat bu beyler milletin iradesini küçültüyorlar, bu efendiler kendilerini doğuştan imtiyazlı görüyorlar. AK Parti iktidarının bu kadar çok millet vurgusu yapmasından, halkın vicdanına yaslanmamızdan, bu kadar çok açılış yapmamızdan, yurtdışında Türkiye'nin tezlerini bu kadar ısrarla anlatmamızdan rahatsız oluyorlar. Dışişlerinden, (Çıkarın) dedim. Türkiye olarak bu dönemde bizler acaba, cumhurbaşkanı ve başbakan olarak şu 4 senede ne kadar yurtdışına çıktık. 1980'den 2003'e kadar ne kadar çıktık? 1980'den 2003'e kadar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve başbakanlarının yurtdışı ziyaretiyle bizim 4 senenin mukayesesi yapıldığında, orada 23 sene var, burada 4 sene var. 4 seneyle bile 2.3 kat daha fazla ziyaret yapmışız. Bunu asgari 5'le çarpacaksın. 5'le çarptığın zaman nereye varır, yaklaşık 11.5 kat demektir. 11.5 kat daha fazla yurtdışı temaslar yapılmış. Bu, ne getiriyor? Bu, Türkiye'nin dünyadaki itibarını artırıyor. Gündemi belirlenen bir ülke olmaktan, belirleyen bir ülke haline geliyor.Burada oturmakla dünyada gündem belirleyen ülke olamazsınız. Koşarsanız, dolaşırsanız gündem belirleyen ülke olursunuz. Aksi takdirde duruşmaya katılmayanlar hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkması gibi siz de aynı akıbete uğrayabilirsiniz. 'Gelseydin, bize gerçeğin ne olduğunu anlatsaydın' derler. Gitmediğine göre orada gıyabında ne konuşurlarsa o orada karara bağlanır, olay böyle. Şu anda Hükümet bu noktada farklıdır. Rahatsız oluyorlar, çünkü zaafın üzerinden siyaset yapabileceklerini düşünüyorlar. Zaaf alanları kalmayınca da panikle, telaşla, iftirayla, yakışıksız imalarla siyasetin çıtasını kendi isteklerine çekmeye çalışıyorlar. Hayır, bu olmayacak. Onlar isterlerse, gölgeleriyle kavga etmeye devam edebilirler ama Türkiye'de siyaset, yeniden o girdaba düşmeyecek.''
|