|
|
Şarkıları önce nikah şekeri oldu sonra albüm
Ünlü bestekar Erdoğan Berker'in kızı Ebru Berker; cazdan popa, Latin'den alaturkaya farklı tarzları buluşturduğu 'Sıradan Bir Şarkı ve Sıradan Bir Şarkıcı' albümünü çıkardı. Albümün hikayesi hayli ilginç! Yapımcılar 'tutmaz' deyince Berker albümünü düğününde nikah şekeri olarak dağıtmış!.
Albümünün üzerinde 'Sıradan Bir Şarkı ve Sıradan Bir Şarkıcı' yazıyor Ebru Berker'in... Adını albümün kapağında bile kullanmamış. Babası ünlü bestekar Erdoğan Berker'in adını da... "Babasının adını, şarkılarını kullanmış demesinler diye ismimi kapağa yazmayı aklıma bile getirmedim" diyor. O kadar utangaç ki, kendi albümünü konuşmaya bile çekiniyor. "Utanıyorum, çünkü albümdeki şarkıları 2000 yılında, saksafoncu ve aranjör olan eşim Yuri Ryadchenko ile kendimiz için kaydetmiştik..." Berker her ne kadar albümüne sıradan' dese de; caz, pop, pop-caz, funk, Latin ve alaturka eserleri bir arada olduğu için, bu çalışma aslında son derece sıradışı!..
* Bir albüm çıkarmak sizin için bile bir sürpriz olmuş. Nasıl başladı hikayeniz? Boğaziçi'nde İngilizce öğretmenliği okudum. Bir sene öğretmenlik deneyiyim var. Sonra Amerika'da eğitim teknolojisi master'ı yaptım. Döndükten sonra evlendik Yuri'yle. Prodüksiyon ve tasarım şirketi kurduk. Hesapta kendi müziğimizi yapalım diye bir düşüncemiz yoktu. Çok kabiliyetli bir arkadaşa albüm yapalım diye çıktık yola, bu arada yapımcımız Metin Abi ile tanıştık. Yuri, bizim şarkılarımızı vermiş dinlemesi için. İşte dönüm noktası bu oldu...
CD'LER SEPETTE DAĞITILDI
* Müzik eğitiminiz var mı? Alaylıyım, beşikten beri müziğin içindeyim. Ablamın da benim de bir kulağımız Türk müziği; bir kulağımız Batı müziğindeydi. Beş yaşında piyanoya başladım. Babamın müzikleriyle büyüdük... Lisede müzik gruplarımız oldu, opera çalışmaları yaptık. Müzikal çalışmalar yaptık. Sonra Yuri ile birlikte caz girdi hayatıma...
* Albüm için yapılmamış 8 şarkı, 7 yıl aradan sonra bir albümde bir araya geldi. Üstelik şarkıların solistinin hiç de gönlü olmadan... Sebebi, bu şarkıların nikah şekeri niyetine yapılmış olması mıydı? Müzisyen arkadaşlarımız, eş dost bir şey yapsanıza' demeye başladı. Bir ara galeyana geldik. Hani evde tatlı yaparsın, çok hoş olur, ona buna yedirirsin, beğeni alınca 'kafe mi açsam' diye düşünürsün ya... Ben Amerika'ya gitmeden önce 'şirketleri gezelim, bakalım ne diyecekler' dedik. Hepsi 'güzel, değişik ama satmaz' dedi. Biz de boşverdik. Evlenince, kendi ürettiğimiz bir şeyi, sevdiklerimizle şeker niyetine paylaşalım dedik; CD'leri sepetler içinde dağıttık. Ondan sonra Metin Abi devreye girdi ve "Ben bunu çıkarırım" dedi. Yeni evlenmiş, hayatımı düzene koymuştum. Tasarım yapıyordum, ofisimi yeni açmıştım. Bu yüzden de şarkıcılık ürkütmüştü beni. Çok mücadele ettim Metin Abi'yle. Şarkılarım paylaşılsın istiyordum ama öyle çıkış yapacak bir şarkıcı olmak istemedim hiç. O da bunu bildiği için albüme bu ismi seçti. "Öyleyse, sen ön planda olma, maksat müzikleri paylaşmak" dedi. Böylece 'Sıradan Bir Şarkı ve Sıradan Bir Şarkıcı' ortaya çıktı.
* 'Güzel ama satmaz' düşüncesine artık inanmıyor musunuz? İnanmıyorum. MySpace'de bir internet sayfam var. Müzik zevkimizi paylaşan bir sürü insan var orada. Sadece cesur yapımcı, girişimci lazımmış. Metin Abi varsa, onun gibi bir sürü insan vardır. Satmaz lafına inanmıyorum. Ama satmasa da umurumda değil. Satsın para kazansın tabii, iyi olur ama amaç o değil...
KENDİME ŞARKICI DEMEM!
* Albümün ismi 'Sıradan Bir Şarkı ve Sıradan Bir Şarkıcı'... Peki sıradan olan ne? Bu albümün çıkmasına vesile olan hisler, duygular... 'Sıradan Bir Şarkı' diye bir şarkı var albümde. Oradaki düşüncelerim şuydu; acılar, aşklar yaşıyoruz. Bunları yaşarken bir tek bizim başımıza geldiğini sanıyoruz. Ama sıradan olduğunu, herkesin başına geldiğini anladığınızda her şey duruluyor...
* Profesyonellik; öğrenme ve gelişmenin sonsuz olduğu düşüncesiyle kendini gösterir. Sizin de kendinize 'sıradan' tanımını yapmanız, bir profesyonellik göstergesi mi? Profesyonelim diyemem asla. Aslında şarkıcı bile değilim. Beşikten beri müziğin içinde ve biraz kulağı olan, müziği ve şarkı söylemeyi seven biriyim. Şarkıcı; bu işle hayatını idame ettiren, tekniği çok iyi bilendir.
* Şarkıların isimleri; 'Sıradan Bir Parça', 'Küçük Bir Parça', 'Hızlı Bir Parça'... Yaptığınız işleri adlandırmayı sevmiyor musunuz? İnsanlar kendileri mi bir anlam yüklesinler o eserlere, amaç bu mu? Benim en sevmediğim şey, 'Bunun anlamı budur, ismi de budur' demek. Öyle yapınca, insanlara 'bundan başka bir şey düşünemezsin' demiş gibi oluyorum. Bir şey atmışımdır ortaya, o kime ne ifade ediyorsa odur. Herkes başka şekilde algılar, kimseyi kısıtlamak istemem. Şarkılar hep isimsiz çıktı, sürekli 'bunu en iyi ne temsil eder' diye düşündük, böyle olmasına karar verdik.
SEZEN BAŞARAN
|