|
|
Ataları, 40 Devler
Hikâye, bir film sahnesi gibi gelişmiş. Hayri Dev ve Akkulak yaren toplantılarında bulunmuş; Karaman'dan salgın sebebiyle göç etmeleri, ustaların dizinin dibinde nasıl atıştıkları hâlâ kulaklarında. Hayri Dede (Dev) 73 yaşında. Ataları 40 Devler'in Çameli Dağları'na nasıl geldiklerini, çobanların yaren dedikleri sazlı sözlü sohbetleri anlatmayı seviyor. Kızlı erkekli türküler söylendiğinde oturuşta bir kuzu yendiğini söylüyor Hayri Dede. Dede masalcı değil, anlattıkları da zaten masal değil, hafızasında kalanları aktarıyor. O bir müzik âşığı, müziğin ruhun gıdası olduğuna inanıyor. Sabahları gıdasını erkenden alıp gece yatıncaya kadar kendini beslediğini anlatıyor. Oğulları Bayram, Zafer ve torunu Kısmet de Yayla Grubu'nun bir parçası. Yanlarındaki kadim dostu Akkulak'ı da grubun elemanı olarak sayıyor. Yayla'nın halihazırda bir albümleri Gireniz ve Masıt Havaları (Kalan Müzik) dışında Jerome'un çektiği bir belgeseli Ormanın Ötesi adlı bulunuyor. Bu durumda Yayla grubu ve Jerome'un karşılaştığı Masıt Yaylası'ndan bahsetmemek olmaz. Çünkü yapılan müziğin temel direği Masıt Yaylaları. Çünkü Denizli'nin her bir köşesinde ayrı bir bağlama çalış stili, her köyünde farklı bir türkü okunuş biçimi olduğundan bahsediyor Jerome. Jerome'un anlattığı Ormanın Ötesi belgeseli Hayri Dev'in yayladan inip Akkulak'ı ziyaretini anlatan bir yol filmi aslında. Dev, kasabanın pazarında bağlama çalıp satıcılara eşlik eder, otobüsteki yolculara yanık (sıcak) türküler okumayı öğretir, Akkulak'ın koyun güttüğü dağlara tırmanıp onu yarene davet eder. Yaren davetine icabet etmemek olmaz. Akkulak giyinir, kuşanır ve arkadaşına eşlik eder. Ormanın Ötesi bir film ama gerçek hayatı anlatıyor. Yüzlerce yıldır devam eden, memleketin doğusunda sıra gecesi adını alan, batısındakilerin yaren dedikleri bir kültürün parçası; Jerome ve Yayla Grubu'nun karşılaşması her ne kadar bir film gibi görünse de...
|