Federasyon sancısı
Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Kayseri Erciyes maçından sonra "Önümüz kesilmezse şampiyonuz" yorumu yaptı. F.Bahçe yöneticisi Ali Koç da son 4 haftaya 9 puan farkla girmek istediklerini çünkü son haftalarda oynanacak oyunlardan çekindiklerini açıkladı. Yani Türkiye'nin önde gelen iki kulübünün yöneticisi ayak oyunlarından korktuklarını bildirdiler. Kim yapacak bu oyunları? Adres belli... Futbol Federasyonu. Bugün Türkiye'de milyon dolarlık futbol endüstrisini siyasetten futbol yönetimine kadar kimse tarafından güven duyulmayan bir kadro yönetmektedir. Bu güvensizlik ortamı nedeniyle tribünde ve sahada şiddeti önlemek giderek zorlaşmaktadır. Son haftaların gelişmelerine bakmak futbol kulübü yöneticilerinin rahatsızlıklarında ne kadar haklı olduğunu gösteriyor aslında. Mesela Manisa'daki olaylar sırasında Kulüp Başkanı Haluk Çubukçu'nun federasyon başkanına bir türlü ulaşamaması skandaldır.
BU YAPI UTANÇ VERİCİ Ulusoy'un kıyak çıkmak istediği maçlara sürekli olarak Bülent Demirlek'in atanması ve bütün Türkiye'nin bunun farkında olması en azından ayıptır. Ankaragücü maçlarına sürekli olarak Kamil Abitoğlu'nun atanması, en kibar deyimiyle, çok dikkat çekicidir. Tribünlerde koltuk kıran taraftar nedeniyle kulüplere verilen cezalarda tutarsızlık olması tuhaftır. Kimine saha kapatma, kimine para cezası verilmesi adaletsizliktir. Fortis Türkiye Kupası yayın hakkının ihalesiz uzatılması dikkat çekicidir. Bunlar ilk elden aklıma gelen olaylar. Daha ayrıntılı bir çalışmanın ortaya çıkaracağı skandallar listesi daha uzun olacaktır. Bu federasyon güven ve itibarını kaybetmiştir. Koltuğa yapışıp kaldığı her gün, aslında Türk futboluna kötülük yapmakta, liglerin kalitesinin daha aşağı çekilmesine katkıda bulunmaktadır. Üstelik pişkin bir federasyondur. Yöneticilerin kendilerine yönelik bu ağır beyanlarını duymazdan gelebilmekte, kızdıkları yöneticiler nedeniyle kulüpleri abuksubuk cezalarla sindirme çabasına girmektedir. Türkiye futbolunu yönetenlerin düzeyi aslında en açık şekilde bu federasyonun yapısıyla ortaya çıkmaktadır. Bu yapı da 2000'li yılların Türkiyesi için gerçekten utanç vericidir.
|