| |
|
|
Süreyya Ayhan'a Turhan Göker bakışı..
TURHAN Göker, Türk Atletizminin altın çağının 1500 metrecilerinden.. Ekrem Koçak ve Cahit Öneller döneminin yıldızlarındandı. Faal sporu bıraktıktan sonra da atletizmin içinde kaldı. Onunla ve Cüneyt Ağabeyle ayni atletizm federasyonunda çalıştık. Yakın dostluğumuz var. Uzun zamandır görüşemiyorduk, ortalarda yoktu.. Geçen hafta bir mektup aldım, sessizliğini bozma kararı veren Turhan'dan.. Çok ama çok önemli olduğu için size de naklediyorum.. Özellikle de sporumuzu ve atletizmi yöneten Üç Mehmetlere..
"12 Mart Pazartesi akşamı, daima takip ettiğim 90 Dakika programında Süreyya Ayhan ve kocasıhocası Yücel Kop'la ilgili sözlerinizi ilgiyle dinledim. Belki tüm spor eleştirilerinizde size tamamen hak vermiyor olabilirim ama atletizm, özellikle son yıllardaki Süreyya ile ilgili bütün yazı ve TV'lerdeki söyleşilerinize yüzde 100 katıldığımı ifade etmek isterim. Ağzınıza sağlık, eleştirilerinizden ders çıkaran olur inşallah! Türkiye'nin belki 40-50 yılda bir bulabildiği, parlayan gerçek yeteneğin, spor teşkilatımızın pısırık ve otorite yoksunu tutumuna, cahil ve tutucu bir kocanın da eklenmesiyle nasıl yok edilmeye çalışıldığını sizin gibi üzülerek ibretle izliyorum. Son 3 yıldır hiçbir yarışmaya katılmayan sadece idman yaptıklarını söyleyip spor teşkilatını uyutan, doping kontrolünden rezalete varan olaylarla kaçıp ceza alan, aldığı 2 yıllık cezası bittiği halde 2006 Avrupa Atletizm Şampiyonasına ve 2007 Avrupa Salon Atletizm yarışmalarına katılmama kararını kendi kendilerine veren, koşacakları 1-2 yarışı da lütfen kendileri seçen bu çiftin Türk Spor teşkilatıyla daha çok alay edeceği iddianıza aynen katılıyorum. Dünya atletizmini, Cüneyt Koryürek ve Nejat Kök ile birlikte yakinen takip eden biri olarak şu tespit ve düşüncemi size nakletmek isterim. Süreyya Ayhan iyi bir 1500 metre koşucusudur, fakat yarışmacısı olamamıştır. Tavşan atlet peşinde, rakiplerinden 3040 metre önde koşarken çok rahat. Fakat, ciddi yarışta, 2003 Dünya Şampiyonası 1500 finalinde olduğu gibi yarışmacı olmadığı görülüyor. O gün, son tura girilirken, rakiplerinin öne atlamasından nasıl paniğe kapılıp, telaşlanarak, kendini alıştırmadığı bu atağa bitişe 200 metre verine 300 metre finişe kalkarak cevap vermek isteyince son 50 metrede tükenip şampiyonluğu Rus atlete mücadelesiz bırakması hâlâ gözlerimin önündedir. Süreyya daha sık yarışıp muhtemel rakiplerini, özelliklerini tanımak yerine 'Ara sıra koşarım onlar düşünsün' kafasıyla hareket ederse sonu hüsran olur ki, çok yazıktır. Hele boş geçirilen 3 yıl onu bayatlatırken 2007 Ağustos'unda Osaka'da Dünya Şampiyonası'nda, 2008 Pekin Olimpiyatlarında onu yeni ve bilenmiş rakiplerin beklediği unutulmasın. İnşallah yanılırız, bizi mahcup ederler, gider ellerini sıkarız."
|