|
|
|
|
|
|
|
Erdoğan: Bizim toprağımız değerlendi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de gayri menkul sektöründe hareketlenme ve canlanma yaşandığını belirterek Zincirlikuyu'da satılan Karayolları arazisi ve yarın ihaleye çıkacak İETT'nin Levent'teki garajına atıfta bulunarak "Bu rekabet bizim gayri menkulün, bizim toprağımızın nereye geldiğini çok net ortaya koyuyor" dedi.
Erdoğan, Marmara Gurubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nın Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlediği toplantıya katıldı. Erdoğan yaptığı konuşmada, AKP iktidarı döneminde Türkiye'nin sosyal ve ekonomik alanda geldiği noktaya değindi ve gayri menkul sektöründe son günlerde yaşanan arazi satışlarına ilişkin görüşlerini aktardı.
"PEŞKEŞ MANTIĞIYLA YAKLAŞANLAR OLMUŞTUR"
Gayri menkul satışlarıyla ilgili Türkiye'de hareketlilik ve canlanma yaşandığını kaydeden Erdoğan, Körfez sermayesi Türkiye'ye girdiği zaman bazılarda infialler oluştuğunu savundu. Erdoğan, "Bu rekabet bizim gayri menkulün, bizim toprağımızın nereye geldiğini çok net ortaya koyuyor" dedi. Serbest Pazar ekonomisinden bahsedildiği bir ortamda dünyaya açılmanın mecbur olduğunu dile getiren Erdoğan şunları söyledi:
"Hala içe kapanma mantığıyla hareket etmiş olsaydık şu anda Zincirlikuyu'daki yer Karayolları'nın araç gereçlerinin park ettiği, depolandığı yer olarak kalırdı. Devleti idare etmek bu mudur? Hangi başarılı iş adamı böyle kupon bir yeri sadece roderlerin şunların bunların park ettiği yer haline getirir. Bir de memurlarına orayı lojmanlar olarak tahsis eder. Var mı böyle bir şey? Siz devlet yönetimi olarak böyle bir adım atacaksınız. Bu adım neticesinde kimsenin beklemediği bir rakam burada ortaya çıkacak. Buna eleştirel olarak değil 'peşkeş' mantığıyla yaklaşanlar olacak."
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Levent'te bulunan İETT garajını satışa çıkardığını da hatırlatan Erdoğan, yarın yapılacak ihaleye uluslar arası kuruluşların da bulunduğu ciddi katılımcıların olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bu bizim arazilerimizin değerini farklı şekilde arttırıyor. Dünyayı ülkemize taşıyor" diye konuştu.
Erdoğan, 2003-2007'de Türkiye'nin uluslar arası sahnede grafiğini en yükseğe çıkardığını belirterek, Türkiye'nin bu dönemde dünya devletleri arasında kalkınma hızını arttırdığını ve ilgi odağı olduğunu söyledi. Dünya barışı ve istikrarı için Türkiye'nin bir çok girişimde bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin dargın olduğu, görüşmediği, kavgalı olduğu Ermenistan hariç, bir komşu ülke kalmamıştır" diye konuştu. Erdoğan, aynı dönemde Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Suriye ve İran ile ilişkilerin ele alındığını vurgulayarak, "Türkiye etrafında öcüler üreterek hiçbir mesafe kaydedememiş, bunu gördük. Bundan ders almamız gerekir" dedi.
Konuşmasında AB sürecine de değinen Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik için bütünüyle çalışmasının dünyanın diğer ülkelerine sırtını dönmesini gerektirmeyeceği ifade etti. Üyelik sürecinde Türkiye'nin karşılaştığı siyasi yaklaşımlara değinen Başbakan Erdoğan, kendi iç kaygılarını AB'ye taşıyan dış aktörlerin bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, "Herkes aldığı kararın, attığı adımın nerelere gideceğini ince ince hesap etmek durumunda. Birilerinin arzularının, heveslerinin peşine takılıp Türkiye'ye set çekmeye çalışanlar döner kendilerine de zarar verirler" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin doğu ile batı arasındaki diyaloğun geliştirilmesindeki önemine de değinerek, "Er veya geç doğu ile batının birbirini anlamasını Türkiye sağlayacaktır" dedi. Erdoğan, mevcut üyeleri içinde Türkiye'den daha geri ve mukayese edilemeyecek ülkelerin bulunduğuna dikkat çekti.
Marmara Gurubu'nun toplantısına, aralarında gazetecilerin, akademisyenlerin ve işadamlarının bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. (ANKA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|