|
|
Kahramanları özlememiz boşuna değil
Çanakkale Zaferi bugüne kadar ekranlarda bu kadar görkemli bir şekilde kutlanmamıştı. Neredeyse tüm dizilerde, programlarda Çanakkale şehitlerinin kahramanlığına atıfta bulunuldu. Show TV ekranlarında her hafta kahkaha fırtınası estiren Emret Komutanım bu kez izleyenlerine gözyaşı döktürdü. atv'nin Selena'sı da 18 Mart'ın kahramanlıklarını kendisine eksen almıştı. Kanal 1'deki Mehmetçik programı, ilk kez yayınlanan muazzam Çanakkale Savaşı görüntüleriyle fark yarattı. Siyaset Meydanı, Çanakkale şehitlerini anmak için özel bir programla izleyicilerin karşısına çıktı. Özellikle teatral canlandırmalardan oluşan "canlı belgesel" bölümleri enfesti. TRT 2, pazar günü Çanakkale Şehitliği'nde düzenlenen töreni başından sonuna kadar canlı yayınladı. TRT 1, Çanakkale Geçilmez'i, TurkMax ise Gelibolu'yu ekranına taşıdı. Bütün bunları izlerken, fikrimi gölgeleyen "Yükselen milliyetçi duygular, acaba reytinge tahvil mi ediliyor?" şüphesini beynimden kovalayıp, durdum. Sebebi her ne olursa olsun, bu ülkenin, kahramanlarını hatırlamaya, onlara şükranlarını sunmaya, son zamanlarda iyice sıkışan, bunalan ruhuna yelpaze sallamaya ihtiyacı vardı. Ben bu konuda halkın büyük bir "talebi" olduğunu düşünüyorum. Bugün etrafımızı çeviren iç ve dış tehlike, İstiklal Savaşı öncesinden farklı değil. Bu ülkenin sağduyulu vatandaşları, "kahramanlarını" özler oldu. Bunu "gelip geçici bir milliyetçi akım" olarak küçümsemek bence büyük bir hata olur. 18 Mart'ın ekranlarda bu denli büyük bir coşku ve heyecanla yad edilmesi, halkın bu özlem ve ihtiyacının yansımasıdır.
|