|
|
|
|
Atletizmle sağlığa dönüş
Maddi imkânsızlar sebebiyle atletizmi bırakmak zorunda kalmış gençler, İstanbul Olimpik Spor Kulübü'nde bir araya geliyor. Antrenörleri ise neredeyse kendi ceplerinden harcama yaparak onlara atletizmi yeniden sevdirmeye çalışıyor.
Atletizm, Türkiye'de en zor şartlarda yapılan spor dallarından biri. Maddi imkansızlıklar, pek çok milli sporcunun soğuk havalarda titreyerek antrenman yapmasına sebep oluyor. Üç tahtanın birbirine çakılmasıyla yapılan engeller veya çamur içindeki zeminler de cabası... Tüm bu zorluklara rağmen deneyimli atletlerin bir araya gelerek kurduğu İstanbul Olimpik Spor Kulübü, bünyesindeki 100'e yakın atletle başarı için savaş veriyor. Şimdilik tek branşı atletizm olan kulüp, son zamanlarda unutulan olimpik felsefeyi yaşatmaya çalışıyor. "Para kazanmak için spor yapmıyoruz. Biz rakibimizi geçtiğimiz için sevinmeyiz, ona yardım etmeye çalışırız. Bu felsefe Atatürk'ün 'Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim,' sözüyle tamamen örtüşüyor," diyor kulübün başkanı Kenan Yarım. 2004 yılından beri hizmet veren İstanbul Olimpik Spor Kulübü'nün sporcuları, Türkiye geneline yayılmış durumda. Çünkü bu spora gönül vermiş gençlerin en büyük sorunu, Enka, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi büyük isimlerin haricinde yarışacakları bir kulüp bulamamak. İstanbul Olimpik de bu gençlere bir kapı sağlamak amacıyla kurulmuş. Kulüp yetkilileri "Sporu erken yaşta bırakmak zorunda kalmış, kulüp bulamayan, açıkta kalmış sporcular vardı. Bizde tekrar atletizme başladılar. Başarı için değil; atletizm için yola çıktık," diyerek amaçlarını anlatıyor. En büyük sorunları ise maddi imkânsızlık. Sırık minderlerinden disklere kadar pek çok malzemeleri yok. Hatta kulüp antrenörleri kendi ceplerinden, sporcuların malzeme ihtiyacını karşılıyor. Kenan Yarım başlıca sorunlarını şöyle anlatıyor: "Buraya çok sporcu geliyor ama onları tutamıyoruz; altı ay sonra gidiyorlar. Zaten atletizm çok ilgi gören bir spor dalı değil. Süreyya Ayhan'ın başarılarından sonra çok ciddi bir bayan sporcu potansiyeli yaratılmıştı. Çünkü bayan sporcular Türkiye'de genelde voleybol oynar. Süreyya Ayhan'dan sonra ailelerin aklına atletizm fikri de kazındı. Ama bazı magazinel olaylar nedeniyle bu fırsatı iyi kullanamadık."
ECE KOÇAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|