|
|
|
|
|
|
Şöhret umrumda bile değil!
Bir İstanbul Masalı ile kavuştuğu ünü, Şöhret dizisi ile pekiştiren Ahu Türkpençe: 'Şan, şöhret umrumda bile değil. Eğer mutlu olamazsam oyunculuğu bırakırım' diyor.
Ahu Türkpençe, her pazartesi 'Şöhret' dizisiyle evlerinize konuk oluyor. Dizide tezgâhtarlık yaparken birden bire şöhreti yakalayan bir genç kız olan Gülşen'i canlandıran Türkpençe, heyecanın bundan sonraki bölümlerde de devam edeceğini söylüyor. 'Şöhret'te en dikkat çekici noktalardan biri de Gülşen karakteriyle Hülya Avşar'ın yaşantısının benzerlikler taşıması. Gülşen'in de Hülya Avşar gibi bir kızı var, eşinden boşandı ve bir iş adamıyla aşk yaşamaya başladı. Hatta son bölümde Hülya Avşar'ın yaptığı gibi şöhretine ara vermeye karar verdi.
AVŞAR'IN
HAYATI MI? * Sanki Hülya Avşar ile Şöhret'teki Gülşen'in hayatlarında benzerlikler var. İlginç bir tesadüf değil mi? Tabii ki senaristimiz Deniz Akçay her bölümü yazarken, 'bizim ünlülerimiz ne yapıyor' diye bakıyordur. Birilerinden bir şey alıyordur. Tek başına Hülya Avşar'dan aldığını sanmıyorum. Dizinin başında da bir tezgahtar olarak başladı Gülşen. Tezgarlahtarlıktan ünlü olan isimler diye bakarsanız liste uzar.
* Dizinin başlarında Mert'le büyük bir aşk söz konusuydu. Şimdi ise aralarında nefret var. Böyle büyük bir aşkı nefrete döndüren ne olabilir? Çok tutkulu bir şey yaşıyorsan ve kurtulamıyorsan, o tutkunun zamanla bir şeye dönüşmesi lazım ve bu nefret olabilir. Ama dizide öyle olmadı. Gülşen büyüdü ama Mert annesinin gölgesinden kurtulamadı. Mert çocuk kaldı. Ayakları yere basmayan bir adam. Gülşen de mutsuz olduğu için ayrıldı.
* Dizide bundan sonra neler olacak? Biz aslında bir kadının hayatı üzerinden şöhret kavramını anlatmaya çalışıyoruz. Işıl şöhretten vazgeçti eski adı Gülşen'le anılmak istiyor. Şimdi göreceğimiz; kişi şöhretten 'Ben vazgeçtim' deyince vazgeçebiliyor mu? Şöhret onu bırakıyor mu? Bundan sonra bunları göreceğiz.
* Siz şöhretten vazgeçme durumunda kalsanız... Benim işim TV ve medya ile alâkalı olduğu için, şöhret bir şekilde işimin yanında geliyor. Şu anda göz önündeyim. Ama yarın dizi yapmazsam, televizyonda varolmazsam ya da sadece tiyatro yaparsam daha az ünlü olurum. Zaten şöhret böyle inişli çıkışlı bir şey. Pek da umurumda değil. Vazgeçme noktasında ise, düşüneceğim tek şey mesleğim olur. Eğer bir gün oyunculuk yaparak mutlu olamadığımı görürsem işimi bırakırım. Ama öyle bir durumda şöhretten vazgeçiyorum, ünüm gidiyor gibi kaygılarım olmaz.
* Bir İstanbul Masalı ile tanındınız? Size başka neler kattı bu dizi? Bir İstanbul Masalı'nın bana en büyük artısı istediğim işi seçebilme özgürlüğünü getirdi. Bu benim için çok büyük bir nimet. Bir oyuncu için istediğin işi seçmek gerçekten çok özel bir şey. Kendinizi güçlü hissediyorsunuz.
* Senaryo geldiğinde nelere dikkat edersiniz? Ben daha çok kadının gözünden bakan hikayeleri, kadın sorunlarını anlatan hikayeleri tercih ediyorum. Belki de kadın olduğum için, bizden hikayelere yakın duruyorum.
* Rol seçerken bazı kurallarınız var mı? Klişe kurallar var. Soyunmam, sevişmem falan gibi... Ben bunlara çok gülüyorum. Doktora gittiğinizde 'böbrek ameliyatı yapmıyorum' diyebilir mi bir cerrah? Adam cerrahsa kendi dalındaki bütün ameliyatları yapıyordur. O yüzden benim kurallarım var demek kendi adıma doğru gelmiyor. Ama aptallık derecesinde de her şeyi yaparım, demiyorum tabii ki. Gerçekten hikayenin böyle bir şeye ihtiyacı varsa, yani olmazsa olmaz bir noktaysa kabul ederim. Yoksa bu tür sahneler reklam amaçlı kullanılabiliyor. Ama doğru bir senaryo ise, zaten o zaman konuşacak o kadar başka sahneler olur ki, kimse bu tür sahnelerin üzerinde bile durmaz.
MUSTAFA KIZIL / MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|