İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, ikinci seansta 284,66 puan artarak 41.922,21 puandan kapandı.Hisse senetleri ikinci seansta ortalama yüzde 0,68 değer kazandı.
İlk seanstaki 182,29 puanlık azalış dikkate alındığında, Borsa endeksi günün tamamında 102,37 puan yükseldi.Hisse senetlerinin günlük ortalama değer artışı yüzde 0,24 oldu.
PİYASALARIN GÖZÜ ABD'DEN GELEN VERİLERDE OLACAK
Piyasalarda bu hafta, konut sektörüyle ilgili olarak ABD'den gelecek veriler takip edilecek.
A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, yaptığı değerlendirmede, geçtiğimiz hafta oldukça dalgalı bir seyir izleyen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) bu hafta da aynı gidişatı koruyacağını ifade etti.
Yurt dışı kaynaklı bilgi akışına bağlı olarak dalganın yönünün pozitif veya negatif olarak şekillendiğini belirten Salar, bu hafta için ise belirleyici olacak konunun, ABD'den gelecek konut sektörüne dair veriler olacağını bildirdi.
Son dönemde özellikle ABD'deki volatilitenin kaynağı olan konut sektörü kredileriyle ilgili hassasiyetin tüm dünya piyasalarında artış gösterdiğini hatırlatan Salar, buna bağlı olarak konuya ilişkin tüm verilerin yakından takip edildiğini ve piyasa oyuncuları tarafından fiyatlandığını anlattı.
Geçen hafta piyasalarda ABD enflasyon verileri yakından takip edilirken, bu hafta konut sektörüyle ilgili verilerin mercek altında olacağını belirten Salar, şunları kaydetti:
''Bu nedenle, piyasaların seyrini yine yurt dışı kaynaklı haberlerin şekillendireceği ifade edilebilir. Hafta içerisinde Japon Yeni'nin yine yakından takip edilmesi gerekiyor. Dolar/Yen paritesinin 115 seviyesinin altına gerilemesi, Türkiye benzeri ülkelerde sert satışlara neden olabilir.''
YURT İÇİNDE GÜNDEM...
Yurt içinde ise, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle siyasetin gündemdeki ağırlığını artırmaya başladığının gözlendiğini belirten Salar, bu hafta da iç siyasette Cumhurbaşkanlığı eksenli bir gündemin söz konusu olacağını söyledi.
Salar, adaylık sürecinin başlayacağı 16 Nisan tarihine yaklaşıldıkça, piyasaların odak noktalarından birini iç siyasi gelişmelerin oluşturacağını ifade etti.
Bileşik faiz oranlarının mevcut piyasa şartlarında yüzde 20 seviyelerinden dengelenmiş gözüktüğünü belirten Salar, faiz oranlarının kalıcı biçimde aşağı gelmesinin ancak Merkez Bankası tarafından faiz indirimlerine başlanması ile olabileceğini kaydetti.
''Ancak bu gelişmenin, yakın gelecekte olasılıklar dahilinde pek bulunmadığının altını çizmekte de yarar var'' diyen Salar, ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine başlaması durumunda dünya genelinde faiz oranlarının gerilemesinin hem içeride bonoya olan talebi olumlu etkileyeceğini hem de Merkez Bankası'nı faiz indirimleri konusunda teşvik edebileceğini anlattı. Salar, yine de yılın son çeyreğinden önce faiz indirimi beklemenin iyimser bir tahmin olacağını dile getirdi.
YABANCILARIN DURUMU
Öte yandan, dalgalanmayla birlikte yabancıların Türkiye'de pozisyon artırdıklarının gözlendiğini, özellikle İMKB'de yabancıların takas saklamadaki hisse oranlarının tarihi rekor seviyelerine ulaşmış durumda olduğunu bildiren Salar, şöyle devam etti:
''Dolayısıyla dalgalanma devam etse bile, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan ilgilerinde herhangi bir azalma söz konusu olmayacaktır. Aksine, piyasalardaki negatif gelişmeler alım fırsatı olarak değerlendirilecektir. Dünya genelinde en büyük tehlike ABD'de resesyon ihtimalidir. Bunun haricindeki her türlü makroekonomik gelişme, mevcut şartlar içerisinde ancak kısa vadeli kar realizasyonlarına neden olabilir.''