SABAH - 19/03/2007 - Okur Temsilcisi

Şu an 19 Mart 2007 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

Şu an 19 Mart 2007 - Pazartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Sabah, içeriğini okur denetimine açıyor. Gazetedeki haberden baskı kalitesine, web sayfası düzenine kadar, eksik, yanlış, hatalı, meslek etiğine aykırı bulduğunuz, merakınızı uyandıran hususları Okur Temsilcisi'ne iletin. Şikayet, eleştiri, soru ve önerilerinizi bekliyoruz.

Tel:
0212 354 35 08

Fax:
0212 354 36 84

	Beraat de haberdir
	Cinayet haberinde 'apartma' mı var?
	'Durdurun hataları!'
	'Litre miktarları eksik...'

Beraat de haberdir

Davalar geliyor, geçiyor. Bazılarını izlerken yarım bırakıyor, beraatle sonuçlananları genellikle istemeden atlıyoruz. Halbuki bilgiyi 'tazelemek' ve 'tamamlamak' gerekli.

Hukuk süreçlerine yansıyan soruşturmalar, davalar, alt mahkemelerde verilen mahkûmiyet veya beraat kararları diğerleri gibi bu gazete de önemli bulduğu, kamunun bilgisi için yararlı gördüğü soruşturma ve dava süreçlerini izliyor.
Hepsini değil tabii, ama haber değeri içerenleri.
Bunların bir kısmı, davalar sürerken veya sonuçlandığında, şu veya bu nedenle genelde "gazetede yer darlığı var" gibi teknik nedenlerle bir müddet sonra haber olarak izlenmez hale geliyor.
Temel ilkelerimizden biri "kişi suçluluğu tam ve nihai olarak kanıtlanıncaya dek masumdur" der.
Bu ilkeye elbette ki adları dava süreçlerine karışan, ama daha sonra aklanan yurttaşlar da çok önem veriyor.
Dava boyunca kamunun gözünde "sanık" olarak gösterilen bir kişi, aklandığında bunun da kamu tarafından bilinmesini istiyor.
Oysa biz basında genellikle mahkûmiyet haberlerini verme eğilimindeyiz.
Elbette hadisenin bir de internet boyutu var.
Kamuya, dünyaya 24 saat açık bir "online arşiv" olan gazete internet siteleri, aradan geçen zamana rağmen son bilgilerle beslenmemiş haberler de içeriyor.
Okurlar ve haber öznesi olmuş yurttaşlar, aklanma haberlerini internet sitemize eklememizi istiyor.
Bir örnek:
Sabah, 27 Ağustos'ta İşbilir Müteahhitler Bakanlığı Kandırdı başlığıyla, inşaat yolsuzluğu iddialarını içeren bir haber verdi. Şunları anlatıyordu haber:
Behçet ve Levent Yaşar kardeşlere ait Bahar İnşaat 6 Mayıs 2004 günü Rize L Tipi Cezaevi inşaatını en düşük fiyatı vererek 13.7 trilyon liraya (13.7 milyon YTL), üç ay sonra da Bakırköy Kadın Cezaevi inşaatı ihalesini 9 trilyon liraya (9 milyon YTL) almıştı. Her iki inşaat da iki yılda bitecekti. Başlangıçta işler yolundaydı. Ancak Rize'de 2005 sonlarında müteahitlerin taşeronlara yaptığı ödemelerde sorunlar çıkmaya başladı. Dönemin Rize Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş 13 Ekim 2005 günü Adalet Bakanlığı'na bir tutanak göndererek cezaevi inşaatının eksiklerinden söz etti. Adalet Bakanlığı Teknik İşler Dairesi'nin gönderdiği heyet inşaatta bir sorun görmedi. Bu Bahar İnşaat'a ödenen hakedişlerin sürmesi anlamına geliyordu. Ancak beş ay sonra müteahhitler iki inşaatı da yarım bırakarak kayboldu. Taşeronların Adalet Bakanlığı'na yaptığı şikâyete savcılık el koymuş, soruşturma açılmıştı.
Haberde adı geçen Behçet Yaşar geçenlerde muhabire başvurarak savcılık soruşturmasında hakkında takipsizlik kararı verildiğini anlatmış, kararın kopyasını da göndermiş. Anlaşıldığına göre savcılık "paravan şirket" kurulduğuna dair elde somut bir kanıt olmadığına, takipsizliğe hükmetmiş. Yaşar, "bunu ekler misiniz?" diye rica etmiş.
Bilgiyi eklemiş olduk. Ayrıca, internette ilgili haberin altına, takipsizlik kararı alındığını ekleyeceğiz.
Son zamanlarda bu tür başvurular, özellikle internet sitesindeki haberlerle ilgili olarak çoğaldı. Bazı kişiler, bu haberlerin siteden tamamen çıkarılmasını ısrarla talep ediyor. Bu mümkün değil, çünkü o haberler tarihe kayıt düşme adına bazı önemli hukuki süreçleri anlatıyor, önemli ayrıntılar içeriyorlar. Bu bilgileri kamu hizmetinden çekmek gazeteciliğin ve özgür bilgi paylaşımının ruhuna aykırı. "Filanca dava neydi, nasıl gelişmişti, kim hangi iddiayla gelmişti?.." türü soru soran kişiler bu bilgilere bizim sayemizde her zaman ulaşabilmeli.
Buna karşılık, belgelenen her hukuki karar, eğer haberlere yansımamışsa veya en son gelişmelerle "tazelenmemişse", gazetede incelenip, ilgili en son haberin altına "ek not" olarak konuyor, konacak. Sorun varsa beni bulun.