26. yılında, festivalin sağlığı yerinde
31 Mart-15 Nisan 2007 tarihlerinde meraklılarını ağırlayacak olan Uluslararası İstanbul Film Festivali'nin biletleri, bugün satışa çıktı. Bilet telaşındakiler için yazarımız Atilla Dorsay bir festival değerlendirmesi yaptı. Sinema ve Empire dergileri de önerilerde bulundu
Ne program ama... Bırakınız İstanbul'daki diğer şenlikleri, dünyaca tanınan büyük festivalleri bile hasetinden çatlatacak dolgunlukta, çok zengin bir program. 230 kadar film: klasikler, kültler, yeniler, deneyciler, çılgınlar, ahlak ve estetik anlayışlarımızı silkelemeye aday olanlar... Elbette hiçbir kişisel seçim, tam anlamıyla yol gösterici olamaz. Ama işte yine de, kişisellikten nesnelliğe doğru yönelmesine çalıştığım bir toplu bakış, bir özet yaklaşım ve listelerim...
ALTIN LALE FİLMLERİ Açılış ve kapanış filmleri görkemli: son Ferzan Özpetek filmi Bir Ömür Yetmez ve Kazablanka'ya öykünen son Soderbergh filmi İyi Alman. Özpetek sonradan gösterilecek, ama İyi Alman kesin değil!... Altın Lale'de ise sıkı filmler var. Gianni Amelio'nun Kayıp Yıldız, Emmanuel Bourdieu'nün Kötü Arkadaş, Tom Dicillo'nun Delicesine, Bahman Ghobadi'nin Yarım Ay, Lee Jun-İk'in Kral ve Soytarı, Peter S. Fog'un Ağlama Sanatı özellikle ilgiye değer gözüküyor. Yarışmadışı resmi bölümdeyse Sihirli Flüt ve Beethoven'ı Anlamak özellikle klasik müzik sevenler için. Venus, Peter O'Toole denen dev oyuncu için, Moliere ise çarpıcı biyografi örneği olarak görülebilir.
İNSAN HAKLARI VE AKBANK GALALARI Bu yıl Avrupa Konseyi ödülüne aday filmlerden özellikle Bruno Dumont'un Flanders, Julie Gavras'ın Fidel'in Yüzünden!, Abdurrahman Sissako'nun Bamako, Volker Schlondorff'un Grev filmleri ilginç. Akbank galalarında genelde ülkemize gelecek filmler var. Ama acelesi olanlar için, Steve Buscemi'nin Görüşme, Sofia Coppola'nın Marie Antoinette, Allen Coulter'in Hollywoodland, Emanuele Criasele'nin Yeni Dünya, Olivier Dahan'ın Kaldırım Serçesi, Paul Verhoeven'in Kara Kitap'ı kaçmaz.
DÜNYA FESTİVALLERİNDEN Tema sponsorluğunu SABAH gazetesinin üstlendiği Yıllara Meydan Okuyanlar'da yaşlı ustaların son filmleri var: Otar Iosseliani'nin Güz Bahçeleri, Jiri Menzel'in İngiltere Kralına Hizmet Ettim, Alain Resnais'nin Kalpler, Istvan Szabo'nun Akrabalar filmleri gibi. Hepsi de görülmeye değer. Zengin Dünya Festivallerinden kuşağında ise özellikle ilginç olanlar: Susanne Bier'in Düğünden Sonra, Robert Guediguian'ın Ermenistan'a Yolculuk, Hirokazu Kore-Eda'nın Hana, Lou Ye'nin Yaz Sarayı, Jia Zhangke'nin Durgun Yaşam filmleri.
GENÇ USTALAR Andrea Arnold imzalı Kırmızı Sokak, Veronica Chen imzalı Su, Matthias Lutthardt imzalı Pingpong, Eric Richter Strand imzalı Oğullar, bence bu bölümün en iyileri. Belgeseller kuşağında da çok iyi filmler var. Ama Muhteşem! Eşcinsel Sinemanın Tarihi, İran: Bir Sinema Devrimi, Dixie Chicks: Kapa Çeneni De Şarkı Söyle, Bentler Yıkılınca: Dört Perdelik Bir Ağıt, ABD John Lennon'a Karşı ve American Hardcore en ilginç gözükenler.
MAYINLI BÖLGE Mayınlı Bölge'nin gözdeleri: Ekrandışı, Ben Bir Robotum Ama Sorun Değil!, Yalnız Yatmak İstemiyorum, Hayalet Dalgalar... Gençler Yürüyor adlı Portekiz filmine seyirci tepkisini gerçekten merak ediyorum!... Geceyarısı Çılgınlığı ise bir avuç 'gözüpek film' gösteriyor, meraklılarına...
KADIN VE KOMŞU FİLMLERİ Kadının Adı Yok bölümündeki bir avuç 'kadın filmi'ni hiç bilmiyorum. Özellikle hanım seyirciler keşfedebilir. Kafkaslar'dan Akdenize bölümünde ise bir avuç 'komşu filmi' var. En ilginçleri, Gürcü baba-oğul Babluani'lerden Miras, Kıbrıslı Panicos Chrysanthou'dan Akama, Lübnanlı Michel Kammoun'dan Falafel, İsrailli Dror Shaul'dan Tatlı Çamur... Çıkış Yok bölümünde dünyamızın temel sorunlarına eğilen filmler var. Ben en çok Lucas Belvaux'nun Güçsüzün Hakkı, Goran Paskaljevic'in İyimserler ve bir avuç yönetmenin Görünmez Çocuklar'ını tavsiye ederim.
ÇEŞİTLİ BÖLÜMLER Yükselen Rus sinemasından gelen filmler arasında özellikle Aleksey German'ın Garpastum ve Pavel Lounguine'nin Ada'sı önemli. Film Sende'de çocuklar için seçme filmler var. Canlandırma Sineması bölümü, türün çağdaş ustalarından Japon Hayao Miyazaki'ye ayrılmış. Bağımsız Bir Ruh ise Amerikan bağımsız sinemasının ünlü ismi Gus Van Sant'e... Özellikle hiç bilmediğimiz ilk filmi Mala Noche ve Kurt Cobain'in ölüme gidişini anlatan son filmi Son Günler görülmeye değer.
FASSBINDER VE PASOLINI Festival bu yıl eşcinsel duyarlıklı iki büyük sinemacıyı anıyor. Kızgın Taşlara Düşen Gözyaşları bölümü, Fassbinder'in Özgürlüğün Zorbalık Hakkı, Petra Von Kant'ın Acı Gözyaşları, Effi Briest gibi başyapıtlarının yanı sıra, aynı temalarda gezinen Douglas Sirk, François Ozon, Almodovar, Halit Refiğ ve Atıf Yılmaz filmlerini derliyor. Cüretkâr ve ilginç!... 'Lanetli sinemacı' Pasolini ise yıllar sonra yeniden bir toplu gösterinin konusu oluyor: Dilenci'den Mamma Roma'ya, Aziz Matyas'a Göre İncil'den Kral Oidipus'a, Teorem'den Domuz Ahırı'na, Dekameron'dan 1001 Gece Masalları'na, vasiyet filmi Salo'dan kısa filmlerine, hemen tüm yapıtlarıyla. Ne büyük fırsat, hele görmemiş olanlar için ne şans!...
ANILAN USTALAR Bu yıl anılan diğer ustalar, müzikal dehası Bob Fosse: Tatlı Charity, Cabaret ve All that Jazz müzikalleriyle, onun koreografisinden uyarlanan Chicago gösteriliyor. Geçen yıl ölen ustalar ise birer filmleriyle anılıyor: Robert Altman son filmi Son Gösteri, Imamura Altın Palmiyeli Narayama Türküsü, Sven Nykvist'in görüntülediği Bergman başyapıtı Fanny ve Alexander, Pontecorvo İsyan! filmleriyle... Atıf Yılmaz'dan ise dört film var: Mevlana'dan Zavallılar'a... Ayrıca Nokia sponsorluğunda yapılan yarışmanın kısa filmleri de sunulacak.
|