'Yıktığımız saltanatın dizinde inliyoruz'
Kendilerini, hayata ve insanlara karşı güvensiz olarak tanımlıyorlar. Belki biraz da depresifler... Gripin üyelerinin ruh hali, yeni albümlerindeki şarkı sözlerinde saklı
Geçtiğimiz ay çıkan ikinci albümleriyle (Gripin) adlarından söz ettirmeye başladılar. Kendi isimlerini taşıyan bu albüm, müzakalitesinin yanı sıra her biri birer hikâye anlatan şarkı sözleriyle de dikkat çekiyor. Gripin'in solisti Birol Namoğlu ile ona bu sözleri yazdıran durumları; çoğunlukla kadınları konuştuk.
- Hiç söz yazmak için âşık olduğunuzu düşündünüz mü? Ya da kadınları müzik için bir araç olarak kullandığınızı... - O kadar çok şey düşündüm ki bu da bir dönem aklımı meşgul etti. İsmet Özel'in dediği gibi aslında hepimiz 'Yıktığımız saltanatın dizinde inliyoruz'. Ama ilişkiyi arama sebebim bu değil. Bir başkası ile beraber yalnız olmak için arıyorum ilişkiyi. Kadınların bizi kullandığı kadar onları kullandığımızı düşünmüyorum.
-
Şarkı sözlerinizden aldanmaya biraz takıldığınız anlaşılıyor. Hayata veya kadınlara karşı güvensizliğiniz olabilir mi? - Kesinlikle. Kadınlara, hayata, insanlara güvensiz olduğumuzu söyleyebiliriz. Keşke hepimiz elf olsaydık...
- Olduğu Kadar'da 'Herkesin bir yedeği var mı bu dünyada?' diye soruyorsunuz. Cevabınız nedir? - Aile ya da sağlam dostların dışında herkesin yedeği var. En azından yeni bir aile oluşturana kadar...
- Okan Bayülgen Makinası'nda sizin için kadınlar konusunda "Bunlar Teoman'dan da beter çıktı," dedi. Öyle misiniz? - Çok güldük ona. Albümdeki şarkıların sekiz tanesi kadın erkek ilişkileri üzerine. Yaşadığımız memlekette ve dünyada hepimizin ortak büyük dertleri var. Bunları da anlatmaya çalıştık, kadınlarla olan dertlerimizi de... Kadınlarla olan sorunlarımız çoğunlukta...
- "Politik düşüncelerimiz üç noktada değil, bunu müziğe yansıtmanın da zaten anlamı yok," demişsiniz bir röportajınızda. Politik şarkınız Baba Mesleği fikrinizin değiştiğini mi gösteriyor? - Hâlâ uç noktalarda politik düşüncelerimiz yok. Parçanın politik ideoloji ile doğrudan bir bağlantısı da yok. Ama tabii ki konu aldığı, hedef gösterdiği kişilerin politik duruşları var. Şarkı neredeyse hepimizin hemfikir olduğu büyük bir katliamdan bahsediyor. Kan okyanusu büyümeye devam ediyor. Ama şarkıyı yazarken 'Bir şeylerin bayrağını tutalım,' düşüncesinde değildik.
- Şarkı sözleriniz oldukça depresif ya da agresif. Kadınlar sizi çok mu üzdü? - Yazılanlar, yaşanmışlıklardır. Aşk acısı çektik elbette. Üç'te söylediğimiz gibi "Acı besler, uyandırır boşvermiş bünyeyi'. Biz mutluyken üretebilen bir grup değiliz. Biraz da ondan kaynaklanıyor.
- Şehir insanı için müzik yaptığınızı söylüyorsunuz. Aşkın şehirli veya taşralı hali var mıdır? - Herkes için her şey farklıdır. Aşk da öyle olmalı. Yani saflıkla olan orantısı, aşkı mutlaka etkiler bizce. Tabii diğer unsurlarla beraber.
- Bir kadın için şarkı yazmak ona karşı olan hislerinizle ne kadar bağlantılı? - Yüzde 100. Hissetmeden yazılmaz.
Ece KOÇAL
|