| |
Boru hatları
Rusya Başkanı Vladimir Putin'in bugün Atina'ya yapacağı ziyaret sırasında BurgazDedeağaç petrol boru hattının inşasıyla ilgili kesin anlaşma imzalanacak. Moskova basınının "Rusya petrol ihracatında Türkiye'yi by-pass ediyor" diye yorumladığı Burgaz-Dedeağaç projesi epey eskiye dayanıyor. İlk görüşmeler daha Sovyetler Birliği'nin çökmediği dönemde, 1988'de Belgrad'da düzenlenen Balkan Konferansı'nda yapıldı. O zamandan beri proje epey badire atlattı. Bulgaristan ile Yunanistan'ın transit geçiş ücreti kavgası yıllarca sürdü. Aynı şekilde boru hattının mülkiyeti sorunu da. Sonunda sabrı taşan Putin, bu yılbaşı mesajında Atina ve Sofya'ya "Anlaşmayı ya hemen imzalayın ya da unutun" resti çekince iki başkent de yelkenleri indirdi. Anlaşmaya göre mülkiyetinin yüzde 51'i Rus, gerisi Yunan ve Bulgar şirketlerine verilecek 280 kilometrelik boru hattının inşasına 2008'de başlanacak, 2009'da bitirilecek. 900 milyon dolar civarında tahmin edilen yatırım maliyetini Rusya karşılayacak. 35 milyon ton kapasiteli (Gerekirse 50 milyon tona çıkarılacak) BurgazDedeağaç boru hattını biz Rus basınının aksine "Türkiye'nin bypass edilmesi" değil, Boğazlar'daki tehlikeli tanker trafiğinin bir ölçüde hafiflemesi olarak görüyoruz. Düşünün; Boğazlar'dan yılda 150 milyon ton petrol (günde 2 milyon varil) naklediliyor, BurgazDedeağaç hattına bunun 35 milyon tonu yönlendirilecek. Böylece Boğazlar biraz nefes alacak. Tabii Rusya üretimini ve ihracatını artırmazsa...
AMBO projesini duydunuz mu? Kısacası, petrol çevrelerinin "Ortodoks boru hattı" dedikleri (Projeye ortak üç ülke de Ortodoks olduğu için) Burgaz-Dedeağaç, ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye için tehdit değil. O nedenle de Ankara pek ses çıkarmadı. Ama ABD anlaşmayı engellemek için epey uğraştı. Neden? Çünkü onun başka bir projesi var: Yine Burgaz'dan başlayacak, Makedonya'dan geçip Arnavutluk'un Vlore (Valona) limanına ulaşacak, 1 milyar dolar maliyetli, 900 kilometre uzunluğunda, yıllık 40 milyon ton kapasiteli (İlerde 50 milyon tona çıkarılacak) petrol boru hattı. Bu amaçla 11 yıl önce New York'ta Halliburton Energy (ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'in de ortak olduğu ve 15 yıl yönettiği şirket) öncülüğünde "Albanian-Macedonian-Bulgarian Oil Pipeline Corp." (AMBO) şirketi kuruldu ve kollar sıvandı: 1999 Haziran'ında, Yugoslavya'nın bombalanmasından hemen sonra ABD ordusu Kosova'nın güneybatısında 500 hektarlık araziye el koydu. Kısa sürede o arazide 300 binadan oluşan bir üs doğdu: Bondsteel kampı. "Uzaydan görünen iki insan eserinden biri" (Diğeri Çin Seddi) denilen, planları Belgrad'a ilk bombanın düşmesinden aylar önce hazırlanan kamp, BurgazVlore boru hattı güzergahına sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor. Zaten görevi de o boru hattını korumak. Yugoslavya bombalanırken Başkan Clinton yönetiminin Enerji Bakanı Bill Richardson, "Balkanlar'daki stratejimiz boru hatlarının geçeceği bölgeleri güvenli hale getirmeye dayanıyor" demişti. Uzatmayalım; Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya, Burgaz-Vlore boru hattıyla ilgili anlaşmayı 1.5 ay önce Üsküp'te imzaladılar. İşte bu projeden korkun. Çünkü, Burgaz-Dedeağaç hattı Rus petrolünü taşıyacak; Burgaz-Vlore ise Hazar petrollerini. Yani Bakü-Tiflis-Ceyhan'a rakip olacak. Göreceksiniz, Türkiye ABD arasında "Krizlerin anası" Türkiye'nin enerji köprüsü olma hedefine taş koyan Burgaz-Vlore projesi gerçekleşirse ya da gerçekleşince kopacak.
|