|
|
Balinaların intikamı
Japonya'da, kendisine yol göstermek isteyen balıkçıların teknesini deviren ve birinin ölümüne neden olan balinanın haberini gördünüz mü? Haberi seyrederken üzülmedim desem yalan olur ama, madalyonun öteki yüzünü de unutmamak lazım. Daha geçen kasımda 'Daha iyi av nasıl yapılabilir' araştırması adı altında 6 Japon gemisi, 935 mink ve nesli tehlike altında olan 10 fin balinası öldürmek için demir almıştı. Hedefleri; avlayacakları bu balinaları Mart 2007'de konserve olarak pazara sunmaktı. Balinalar Mart 2007'de av olarak değil ama bu kez avcı olarak haber oldular. Buna ilahi adalet denebilir mi acaba? İnsanın canını sıkan tek şey bu hayvanların vahşice öldürülmesi değil. Japonya'nın İzlanda Büyükelçisi ihracatla ilgili bir tartışmada, ülkesinde hala tüketilmeyi bekleyen 'büyük bir et stoğu' olduğunu ağzından kaçırmıştı. Bunda şaşılacak birşey yok. Haziran 2006'da Gallup Araştırma şirketinin Japonlar arasında yaptığı bir araştırmada; halkın yüzde 95'inin balina eti yemediği, yüzde 70'inin de Güney Okyanusu'ndaki balina avcılığını desteklemediği ortaya çıkmıştı. Japon mutfağı denince akla ilk gelen şey olan sushi'de ya da turist olarak gittiğimde ünlü yemekler olarak tattırılan tempura'da, sukiyaki'de, okonomiyki'de ya da sashimi de balina eti yoktu. "Vahşi balina, masum bir insanı öldürdü." Sezen Aksu'nun şarkısı "Masum değiliz hiçbirimiz" diye başlıyordu değil mi?
|