|
|
|
|
|
|
Kendimi gurbette hissediyorum
* Los Angeles'da günleriniz nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz? Çok fazla yazıyorum ve okuyorum. Bir spor hocam var onunla haftada 3 gün çalışıyorum. Psikolojimle birlikte vücut direncimi de güçlendiriyorum. Senaryolar, hikayeler üzerine çok çalışıyorum. Çok fazla yemek yapıyorum.
* Amerikalılara Türk yemekleri yediriyorsunuz yani... Evet en çok köfte, patates ve pilavımı seviyorlar. Ama yoğurtla her şeyi yememe bir anlam veremiyorlar. Ben de onların, dolmayı yoğurtsuz yemelerine anlam veremiyorum.
* Los Angeles'da sizi en çok ne zorluyor? Hasret çekiyor musunuz? Türkçe
konuşmak isteği ve kendini gurbette hissetmek gibi insanı zorluklar yaşıyorum.
* Oscar'ın kırmızı halısında yürümeyi kendinize ne kadar yakın görüyorsunuz? Olmayacak şey değil! İyi film yapmak önemli. Önemli olan iyi senaryo, iyi yönetmen, iyi oyuncular, iyi bir proje. Hiçbir şey uzak değil! Ama bunlar zaman isteyen şeyler. Öyle pat diye olacak işler değil.
* Türkiye'de sizden böyle bir beklenti var... Başarı bekliyorlar... Benim kimseye bir sözüm yok. Her şey benimle ilgili. Benim hiç kimseye bir şey kanıtlama problemim yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|