|
|
Hastalığın belirtileri resim yaparken çıktı
"Babam Muzaffer Karanis'e Alzheimer teşhisi 1993 yılında kondu. Babam bir ressamdır... Ya da belki 'ressamdı' demeliyim; çünkü artık resim yapamıyor. Daha doğrusu resmin ne olduğunu bile hatırlamıyor. Tüm diğer sosyal ve iletişimsel becerileriyle birlikte bu yeteneğini de kaybetti. Biz, babamın hastalandığını ilk olarak resimlerindeki değişiklikler sayesinde fark ettik. Babam ayrıntıları resmetmekte çok ustaydı. Derken, zamanla garip bir şeyler olmaya başladı. Resimleri değişti, renkler parladı, gölgeler derinlikliğini kaybetti. Bir sanatçı olarak yeni bir döneme girdiğini düşündük. Duvarlarımızı süsleyen eski tablolarının rötuşlanmaya ihtiyacı olduğuna inandığı bir süreç geldi. Tablolarının üzerinde oynuyor neredeyse tabloları siliyordu. Göğün renginin daha parlak olduğuna ya da ağaçların daha fazla renge ihtiyacı olduğuna inanıyordu. Yeni bir resme bir türlü başlayamıyor, sürekli erteliyordu. Babam artık on yaşında bir çocuk gibi resim yapıyordu. İnce detaylar yerini titrek fırça darbelerine bırakmıştı. Hastalığıyla ilgili belirtilerin resimlerinde ortaya çıkmasından çok sonra, babam, zaman zaman kafasının karışık olduğuna dair sinyaller vermeye başladı. Endişeli ve evhamlı bir adam olup çıktı. Sürekli olarak annemi merak ediyor, annemin evden her ayrılışı bir panik kriziyle sonuçlanıyordu. Babamız artık resim yapamıyor. Şimdi 84 yaşında. İlk belirtilerin üzerinden 7 yıl geçti. Tedaviye daha erken başlayabilseydik belirtilerin daha yavaş seyredip seyretmeyeceğinden emin değilim. Ne yazık ki o artık bir zamanların hevesli ressamından çok uzakta. Ve bizlere de yabancı..."
Burçin Tunalıoğlu bu mektubu Alzheimer Platformu Toplantıları'nda okudu. Alzheimer'den sonra yaptığı bir tablo.
|