|
|
70'inde yine baba olacak
Kendisinden 37 yaş küçük bir kadınla izdivaç yaptığında kimileri ona gıptayla baktı, kimileri ağır biçimde eleştirdi. Yedi yıllık evli olan Günay Restoran'ın sahibi Günay Tuncel ve eşi, ikinci çocuklarının sevincini yaşıyor. Günay Bey 67 yaşında ama, 70 yaşında yine baba olmayı düşlüyor..
Günay Tuncel: "Seksteki performans yaşla ne kadar ilgili bilemiyorum çünkü ben eskiden neysem hâlâ oyum, aynı performansı sürdürebiliyorum. Kendimi bu konuda çok da başarılı buluyorum. Hiç viagra kullanmadım, ama zorunda kalırsam kullanırım."
Ahu Tuncel: "İlişkimizde seks tabii ki çok önemli. Evlilik arkadaşlık değil! Biz sevgiliyiz, evli değiliz. Ben ona 'Kocam,' demem, o da bana 'Karım,' demez. Günay'a çok âşığım! Onu çok kıskanıyorum, hiçbir zaman yalnız bırakmıyorum."
'Hayatımda hiç Viagra kullanmadım'
Günay Restoran'ın sahibi Günay Tuncel ve eşi Ahu Tuncel'in evliliği yedinci yılında da mutluluk tablosu çizmeye devam ediyor. Aralarındaki 37 yaş farkı önemsemeyen çift, ikinciden sonra üçüncü çocuğun planlarını yapıyor.
Kafaları karıştıran, topluca merakımızı kaşıyan, dedikoduları coşturan bir ilişki varsa, o da budur! Gece hayatının 67 yaşındaki en sağlam ismi Günay Tuncel'in, kendinden 37 yaş küçük Ahu Tuncel'le evliliği. Yedi yıllık bu ilişkinin içinde ne var acaba? Gerçekten aşıklar mı? Hem 20'lik evliler gibi üç senede bir çocuk yapmak da ne oluyor? Üstelik ikinci çocukları Günay Can'ın doğumu tam da Sevgililer Günü'ne denk geliyor ve Günay Tuncel 70 yaşında üçüncü çocuklarını yapacaklarını açıklıyor. Ben de Ahu Tuncel, doğum sonrası hastaneden çıkar çıkmaz soluğu Samandıra'daki evlerinde alıyorum. Üç yaşındaki kızları Ahucan bir yanda oynarken, Günay Can bebek kucağımda röportaj yapıyorum. Sürekli el ele oturan, birbirinin gözünün içine bakan ikiliye, aklıma ne gelirse içimde tutmadan soruyorum...
- Günay Bey 67 yaşında üçüncü çocuğunuz dünyaya geldi, bu işin sırrı nedir? - Allah vergisi!
- Maşallah da, meraklısına biraz ipucu verseniz... - Benim özellikle dikkat ettiğim bir şey yok. "Yemeğine, uykusuna dikkat eder," derler ya sağlıklı insanlar için. Ben tüm bunların tam tersini yaşayan bir adamım.
- Peki ne yer, ne içersiniz? - Mesela günde tek öğün yemek yerim. Akşam 20:00'de.
- Özel bir mönü mü uyguluyorsunuz yoksa? - Yok canım. Önce bir kase çorbayla başlarım. Arkadan en az iki üç çeşit zeytinyağlı yerim. Ondan sonra salata ve ana yemek. Sonra meyve-tatlı ve yanında bir kutu bira içerim.
- Bira olmasa, iftar sofrası gibi, bütün gün başka bir şey yemek içmek yok mu? - Yemekten sonra da bir kahve ve bir sigara içerim. Sonra da 24 saat hiçbir şey yemem. Su bile içmem!
'GÜNAY'I KISKANIYORUM' - Bu beslenme tarzınızın özel bir nedeniz var mı? - Alışkanlık! Kulüp 12'de uzun zaman çalıştığım için, sabah 8:00'de yatıp, öğlen uyanmaktan yemek düzenim değişti. Öyle de kaldı sonra.
- Ahu Hanım, yemez içmez bir adamla yaşamak nasıl oluyor? - Kolay adamım işte!
- Ahu Tuncel: Hem kolay hem zor...
- Peki doğumun Sevgililer Gününe denk gelmesi tesadüf mü yoksa çok mu romantik bir çiftsiniz siz? - Doktor 14 Şubat'ı son tarih olarak vermişti. Aslında 11'ine gün almıştık çünkü Ahu 14 Şubat'ta, Günay'a benimle gelmek istiyordu. Ben de "Normal gününde olsun," dedim. Ahu da "Tek şartla, Günay'a gitmeyeceksin," dedi.
-Eşiniz işe tek başına neden gidemez? - A. T: Çünkü çok kıskanıyorum Günay'ı, hiçbir zaman yalnız bırakmıyorum.
- İyi de kıskanılması gereken siz değil misiniz? Genç olan, güzel olan sizsiniz. - A. T: Ortalık niyeti bozuk kadınlarla dolu! Ben Günay'ın beni sevdiğini biliyorum ama öyle kötü örnekler görüyorum ki...
- Yani sizin mutlu evlilik formülünüz kocanızı asla yalnız bırakmamak mı? - A. T: Tabii. Benim annem babam 37 senelik evli ve bir gece bile ayrı kalmamışlardır.
- Her dakika dip dibe olmak insanı boğmaz mı, bazen yalnız kalmak nefes almak, özlemek istemez misiniz? - A. T: Aslında bu olayda mağdur Günay. Ben zaten okula gidip geliyorum, sürekli dışarıdayım ama o genelde evde.
- Günay Tuncel: İşim olmadığı zaman çıkmam dışarı.
- Günay Bey, siz kadınını her zaman yanında isteyen erkeklerden misiniz, Ahu Hanım'la mı böyle oldu? - Ahu'yla böyle oldu, diğer evliliklerimde gezerdim, dışarıda kaldığım bile olurdu. Ahu'da bu mümkün değil.
- Sizin gibi bir adam bu düzene nasıl alıştı? Yaşlandığınız için mi? - A. T: Yedi yıldır biz kendimiz birbirimizi bırakamıyoruz. Bizim öyle enteresan bir durumumuz var.
- Üçüncü yıl, yedinci yıl ve 12. yıl ilişkinin tehlikeli zamanlarıdır derler... - A. T: Biz her tehlikede bir çocuk yapıyoruz işte (gülüyor).
- 12'de üçüncü gelecek mi? - Bu sefer 10. yılda yani 70'imde bir tane daha düşünüyoruz.
- Günay Bey, siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? - Bak, şunu izah edeyim. Ahu ilk çocuk istediğinde ben Ahu'ya "Yaşlı bir adamım, ne kadar yaşayacağım belli değil. Çocuğu yaparsın, sonra kucağında çocukla kalırsın," dedim.
'50 YIL YAŞATACAĞIM' - Ahu Hanım her türlü sonuca hazır yani... - O "Kimin ne zaman öleceği hiç belli olmaz, benim senden önce ölmeyeceğimi nereden biliyorsun... Hem ben seni 50 sene yaşatacağım merak etme," dedi.
- Peki bu çocukların size ihtiyaç duyacakları zamanlarda yanlarında olamayacaksınız, hiç endişeniz yok mu? - Fazla bir endişem yok. 25 yaşımdaki yaşantımla şimdiki yaşantımı ayırt etmiyorum, öleceğimi de düşünmüyorum.
- Allah aşkına dünyaya kazık mı çakmak istiyorsunuz? - Hiç ölmeyi düşünmüyorum. Haftada iki gün futbol oynuyorum, 40 sene önce de oynuyordum. Yaşantımda değişen, ağırlaşan hiçbir şey yok ki.
- Ölürseniz eşiniz üç çocukla ne yapar diye düşünmüyor musunuz? - Ben söyledim ama karşı çıktı.
- A. T: Biz Günay'la ileriye dönük olan tasa kısmını sildik. O kadar inandık ki ki ilişkimizin geleceğe devam edeceğine...
'ARKADAŞLAR TAKDİR EDİYOR' - Çevrenizdeki erkekler sizi kıskanıyorlar mı? - Arkadaşlar "Seni kıskanıyoruz, çok takdir ediyoruz," diyorlar. Bu sefer örnek olurum diye bazılarının eşleri tavır alıyorlar.
- Ahu Hanım nasıl bir kadın? - Çok sevecen, daima üzerime titrer. Mesela ben televizyon izlerken sabah 5:00'e kadar gelir dizimin dibinde yatar. Ben odaya gitmeden gitmez. Onun gibi bir kadın tanımadım ben.
Ayşe ÖZYILMAZEL
|