kapat
   
07 Mart 2007 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
SMS:
MB yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 

Fanatik partizanlığı siyasetçilere bırakmalıyız

Bugünkü siyaset hayatımızın aktörlerinin isimlerini silip, yerlerine geçmişteki siyasetin isimlerini yerleştirin. Aynı kavgaların, aynı hırsların ve aynı söylemlerin, rakipler tarafından karşıtlarına yönlendirildiğini görürsünüz.
Belki bu doğal. Dünyanın her ülkesinde bir iktidar vardır. Ancak bir muhalefet de var olduğu takdirde o ülkedeki demokrasiden söz edilebilir. Hem iktidarın hem de muhalefetin var olduğu ülkelerde ise, koltuğa dönük amansız bir rekabet yaşanır.
Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelerden farkı, bu rekabetin hukuk düzeni içinde ve seçmenin hakemliğinde sürmesidir. Yargıtay Onursal Başkanı Dr. Sami Selçuk, Star'daki yazısında "Ulus olabilmek için tarih, yurt, dil bilinci yeterlidir. Ancak uygar ulus olabilmek için bunlara bir başka bilincin daha eklenmesi zorunludur: Hukuk bilinci"
diyordu. Selçuk bu yazısında Montaigne'nin 400 yıl önce "Yasalara, doğru oldukları için değil, yasa oldukları için uyulur" dediğini de hatırlatmıştı.

ÖLÜM KALIM MESELESİ
Gelişmekte olan ülkelerde ise iktidarlar da, muhalefetler de farklı hukukların dünyalarında yaşarlar. Sabırsızdırlar, hoşgörüsüzdürler, tahammülsüzdürler.
İktidarlar koltukta kalabilmelerini bir ölüm kalım meselesi gibi algılarlar. İktidardan düştükleri takdirde yargılanacaklarını hatta cezalandırılacaklarını düşünürler. Bizde de eski Başbakan Tansu Çiller, "Her Türk politikacısının belleğinde Adnan Menderes' in idam sehpasındaki fotoğrafı vardır" dememiş miydi. "Bir idamlık, bir de bayramlık giysim var" sözü, sadrazamlardan başbakanlara aktarılan bir siyasi söylem değil midir?
Gelişmekte olan ülkelerdeki muhalefetler, sabırsızdır. Yenilgi ile sonuçlanan her seçimin ertesi günü erken seçim istenir. Ya seçmenin aldatıldığı, ya da seçimlerin kural dışılıklarla yapıldığı iddia edilir.
Gelişmekte olan ülkelerde "Bizim kazanmadığımız her seçim gayri meşrudur" ilkesi tüm siyasetçilerin adeta vazgeçilmez tekerlemesidir.
Gelişmiş ülkelerde demokrasi değişimin de aracıdır. Seçim kaybeden partinin lideri yenilginin sorumluluğunu da üstlenip yerini bir başka politikacıya bırakır. Seçim kazanan partinin lideri de belirli süre sonunda değiştirilir.

DEĞİŞMEZLİK
Gelişmekte olan ülkelerde ise, parti seçimi kaybeder ama lider hiç kaybetmez. Sadece liderin çevresi değişir. Bu değiştirilmezliğin sonucu olarak ülke gündemi de bir nevi dondurulur. Lider 40 yıl önceki üslubu ile günün sorunlarına da yaklaşır.
Bu sırada dünya da, yurt gerçekleri de değişir. Hatta haritalar değişir... Ama gelişmekte olan ülkenin siyasal gündemindeki tartışma konuları değişmez. Örneğin Türkiye'de 1954'teki Petrol Kanunu üzerindeki tartışmalar hangi içerikliyse, 2007'deki Petrol Kanunu üzerindeki tartışmalar da aynı içerikli olur. 1993 seçim kampanyasında Özal "Köprüyü de satarım" dediği için nasıl hücumlara hedef olduysa, 2007'de Kemal Unakıtan "KİT' leri baba baba satarım" dedi diye aynı türdeki hücumlara hedef olur.
Gelişmekte olan ülkelerde siyasetin tarafları, söylenen sözlerin doğruluğuna aldırmaz. Sadece o sözün kimin tarafından söylendiğine bakılır.

CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ
Gelişmekte olan ülkelerde siyasi partiler muhalefette ne söyledilerse, iktidara gelince tam tersini yaparlar. Çünkü zaten, dünya konjonktürü ile ters düşmeleri pek mümkün değildir. Bu nedenle taç giyen başların akıllı olması gibi, iktidara gelen muhalefetler de gerçekçi olurlar.
Evet... Siyaseti güncel ve somut olguların dışında ele alıp, biraz soyut düşünmeyi denerseniz, bu gerçekler mutlaka karşınıza çıkar.
Örneğin önümüzdeki cumhurbaşkanı seçiminde seçme yeteneğine sahip çoğunluk bugünkü iktidar partisi değil de bugünkü muhalefet partisi olsaydı, şimdi muhalefetin söylediklerini o zaman muhalefette olacak şimdiki iktidar partisi söyleyecekti. Çünkü amaç bir cumhurbaşkanı seçmek değil, rakibin cumhurbaşkanı seçilmesini önlemektir. Bunu 12 Eylül 1980 öncesinde Ecevit'in CHP'si ile Demirel'in AP'sinin cumhurbaşkanı seçememek konusundaki uzlaşmalarında da görmedik mi?
Özetle, gelişmekte olan ülkelerde en büyük akılsızlık, aktif siyasette olmayan insanların fanatik partizanlık yapmalarıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Muhalefet krizi tarihi yanılgının sonucudur   / 06-03-2007
 AB'nin ortak tarihine karşı Türk ortak tarihi...   / 05-03-2007
 Körlerle sağırlar birbirini ağırlar modeli mi?   / 04-03-2007
 "İp niye kopmaz" ya da "zampok eyin pi"   / 03-03-2007
 Sadakat yerine parti disiplini hediye edebilirlerdi...   / 02-03-2007
 Her gün bir eski olayın yıldönümü değil midir?   / 01-03-2007
 Takiyye iki taraflı ve demokrasi dışı bir yöntemdir   / 28-02-2007
 İncir çekirdeğini doldurmak üzerine çalışmayalım...   / 27-02-2007
 Yanak da okşanabilir kulak da çekilebilir...   / 26-02-2007
 Bu pazar da fotoğraf üzerinde çeşitlemeler yapalım...   / 25-02-2007
YILMAZ ÖZDİL
Et, süt...
Türkiye'de bir işçi, bir kilo et alabilmek...
ERGUN BABAHAN
Newsweek Türkiye
Dünyanın en önemli ve saygın haber...
MEHMET BARLAS
Fanatik partizanlığı siyasetçilere bırakmalıyız
Bugünkü...
UMUR TALU
Herkesin keyfi yerinde!
Biliyorsunuz; minik Dilara'...
FATİH ALTAYLI
Nevruz öncesi konsolidasyon
Teröristlerin hapisteki...
ERDAL ŞAFAK
Kızamık dökmek
Bazı çevrelerin "Yükselen...
'Güvenliğinden Türk hükümeti sorumlu'
Eski İran Savunma Bakan Yardımcısı İstanbul'da kayboldu. CIA ve...
Kayıp pilot bağlantısı ve elçiliklerde alarm
Asgari'nin İsrail ve ABD ajanlarınca kaçırıldığı iddiası, İsrail...
Bu kavda G.Saray'ı tüketiyor
Bu kavda G.Saray'ı tüketiyor
Canaydın ile Polat'ın yönetim içindeki 'güç savaşları' sarı-kırmızılı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
Bize Ulaşın
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu