SABAH - 06/03/2007 - Kızlık zarı diker misiniz

Şu an 6 Mart 2007 - Salı tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Kapat

	RSS		Arşiv

	Kırmızı Alarm		Detaylı Arama

	Canlı Borsa		Sarı Sayfalar

	Sesli Haber		Yazarlar

	Podcast		Wap Sabah

	Egazete		Cep Sabah

	Kültür Sanat		Hava Durumu

	Astroloji		Sabah Çocuk

	E-posta		Uçak Seferleri

	Okur Temsilcisi		Mobil

Bizimle çalışmak ister misiniz?

Google Arama

	'Kızlık zarı' fetvası ilahiyatçıları böldü
	Kızlık zarını diktirdi töreye engel olamadı
	Kızlık zarı diker misiniz

Kızlık zarı diker misiniz

Bekaret tamirleri tıp dünyasında da tartışılan konuların başında yer alıyor. Doktorlardan bir kısmı kızlık zarı dikmeyi etik bulmazken bir bölümü bu konuda hastaların sorgulanmadan operasyonun yapılabileceğini savunuyor. Cinsel Eğitim Araştırma Derneği (CETAD)'ın kadın cinselliği raporuna göre geçen yıl bu olay İngiltere'de de tartışmaya açıldı. Ve İngiliz doktorların bir bölümü, Müslüman ülkelerin örf ve anenelerine uygun olduğu için Müslüman ve geleneksel aileden gelen kızlara beraket tamiri yapılmasını onayladı. Türkiye'de her on kişiden birinin onayladığı kızlık zarı onarımını Türk doktorları kendi içlerinde böyle tartışıyorlar:

Üniversitede dikilmez
Doç. Dr. Süleyman Engin Akhan: Etik bir şey değil. Çünkü cerrahi müdahale olarak gereksiz bir şeydir. Kızlık zarı olanların ilişki sırasında yedide biri kanamıyor zaten dikerek ne sağlandığını doktorun düşünmesi gerekli.

Operasyon geçiren kişi karşısındaki kandırmak istiyor. Ben dikmem. Üniversitede de böyle bir şey yapılmıyor. Riskler vardır. Diğer taraftan olayın sosyal boyutu var. Tecavüze uğramış oluyor onu kimseye söyleyemiyor üzülüyoruz ama fakültede yapmıyoruz.

Etik bir şey değil, yapmam
Prof. Dr. Faruk Buyru: Olayın hem sosyal olarak hem de etik tarafı var. Ben yapmıyorum. Çok ısrar eden olursa bu işi yapan kişilere yönlendiriyorum. Bu işin yapılmasını çok doğru bulmuyorum. Bazen zorunlu olarak yapmak gerekebiliyor çünkü sonu facia ile sonuçlanabiliyor. Onun için sınırı çok iyi belirlemek her zaman mümkün olmuyor. Şu durumdakilere yaparım diğerlerine yapmam demek bir doktorun sınırlarını aşar. Onun için ben hiç yapmamayı tercih ediyorum.

Yemin ettik dikerim
Op. Dr. Osman Şenel (Plastik cerrah): Hastalarımız

burunlarını beğenmediklerinde gelip nasıl estetik yaptırıyorlarsa kızlık zarı da bunun gibi bir organdır, diktirebilir. Hasta istiyorsa demekki ihtiyacı vardır. Hekimliğin doğasında insanları yargılamak yok. Sorgulayan, ayıplayan doktorların hipokrat yeminini düşünmelerini istiyorum.

Devlet isteyene yardım etsin
Prof. Dr. Sezai Şahmay: Bu bir hastalık olmadığı için bir doktorun vicdani yönden sosyal yönden uygun görmediği bir şeyi reddetme hakkı var. Çok zor bir karar. Bir yandan doktor olarak bir insana yardım etme duygusu ikinci taraftan da etik kurallar var. Doktorun bu sorumluluktan kaçınması doğaldır. Genç yaşta tecavüze uğrayanlara istemeleri durumunda devletin tıbbi olarak bu olanağı tanıması gerekli. Çünkü Türk toplumunun kızlık zarına bakış açısı ortada.

İhtiyacı olana yapılsın
Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp: Muayenehane hekimleri para kazanmak için

yapar. Bunu yapan belli bir grup doktor var. Diğer doktorlar açısından da bu uygulamayı yapmak çok zorlu bir karardır. Aldatmaca olduğu için kaçanlar olabilir ama bazen çok travmatik öykülerle gelen hastalar oluyor, insani olarak ona yardım etmek gerekli. Yeni bir hayat kurma planları olan genç kız bu nedenle kabuslar görüyorsa çok rahat yardım edilebilir. Bu durumda faydalıdır.

Belçika'da önemli değil
Doç. Dr. Yücel Karaman: Ben uzun süre Belçika'da çalıştım. Kızlık zarı tamiri ya da bekaret kontrolü için gelen tek bir kişi bile olmadı. O toplumlarda kızlık zarının önemi yok. Ama bizim toplumumuzda tabii ki önemli, ancak ben tecrübem olmadığı için mu konuda gelen taleplere yanıt veremem. Müdahale olacağı zaman titizlik gösteririz.

ESRA TÜZÜN