|
|
Vatan haini
Evren'in idari yapılanmaya ilişkin sözleri bir açıdan Türk medyasının kafa yapısını ortaya koyması açısından bir "turnusol kağıdı" işlevi gördü. Evren'in sözleri üzerine başlayan tartışma, Türkiye'de medyanın köşe taşlarını tutan kişilerin özünde ne kadar statükocu olduğunu bir kez daha açıkça gözler önüne serdi. Eli kalem tutan önemli bir kesim, Evren'e "vatan haini" yaftası vurmakta gecikmedi. Türkiye'de insanlara en kolay yapıştırılan etiket bu zaten: "Vatan haini." 30 yıldır 12 Eylül'ü damardan destekleyen köşe yazarları bile birden Evren'in "Amerika'nın adamı" olduğunu keşfetti. Malum çevreler suç duyurularında bulundu, savcılık inceleme başlattı falan. Fikirler üzerinden değil, etiketler üzerinden tartışmayı seviyoruz. Dikkat ederseniz çok az köşe yazısında Türkiye'nin idari bir reforma ihtiyacı olup olmadığı, varsa nasıl bir reform yoluna gidilmesi gerektiği tartışıldı. Türkiye 80 yıl önce oluşturulan idari yapıyla mı yoluna devam edecek, çağın gerçeklerini görmezden mi gelecek; bu gündeme gelmedi. Fikirden çok küfürleri işittik her zaman olduğu gibi. Bu ortamda elbette bölünme korkusunun payı çok. Bölgesel bir idari yapılanmanın Kuzey Irak'taki Kürt oluşumuyla birleştiğinde ayrılıkçı rüzgarı güçlendireceğinden korkanlar var. Bu gerçeğe bir de PKK'nın şiddeti terk etmediği gerçeğini eklerseniz, fikir tartışması ortamını sağlamanın güçlüğü ortaya çıkıyor. Coğrafyasının bir bölümünde şiddetin siyasal bir araç olarak kullanıldığı veya kullanılma tehdidinin sürdüğü bir ülkede düşünce üzerinden tartışma yürütmek zor. Yine de Türkiye kamuoyuna yön veren kesimlerin bu rüzgarın dışında kalmaya gayret göstermesini beklemek hakkımız diye düşünüyorum. Vatanı sadece kendilerinin sevdiğini düşünen ve herkesin kendileri gibi sevmesini isteyen bu kalemler kendilerini görünmez bir düşünce kalesine hapsetmiş durumda. Onlar için iş dünyası hırsız, muhafazakarlar şeriatçı, reform isteyen siyasiler veya düşünce adamları vatan haini. Böyle bir ortamda ülke gerçeklerinin zorladığı değişimleri gerçekleştirmek, reform yapmak çok zor. Özal'dan bu yana "sistem" tartışması açan herkes bu kesimin salvo ateşine maruz kalıyor, siniyor. Oysa Türkiye'de herkes Ankara'dan yönetilen bürokratik anlayıştan rahatsız. Her gün gazetelerde bürokrasinin yanlış uygulamalarından, ağır işleyişinden, halka hizmeti değil de halkı aşağılamayı uygun gören anlayışından yakınan haberleri okuyoruz. Ama bu yapıyı değiştirmeyi tartışmaya gelince bir küfür kıyamettir gidiyor. Tek parti dönemi anlayışını yansıtan bir zihniyetin hakimiyeti köşelerde uçuşuyor. Çünkü halk onların istediği insanları seçmiyor. Aslında onlar kendilerine uygun bir halk yaratmak istiyor ama bunu açıkça söyleyemiyor. O yüzden değişim isteyen herkese basıyorlar yaftayı: Vatan haini.
|