Fiiller, fikirler
"Muğla Cumhuriyet Başsavcısı, Kenan Evren'in sözlerine inceleme başlattı." Sonra, ne oldu biliyor musunuz?
Evren hakkında iddianame hazırlayan Savcı'nın işlemi işleme dahi konmadı. Bitmedi. Cumhuriyet Savcısı'nın iddianamesi, iddianame değil, şikayet dilekçesi kabul edildi. Bitmedi. Savcı, "görevi kötüye kullanmaktan" meslekten ihraç oldu. Bitmedi. Savcı, Yargıtay'da, "Görevi kötüye kullandığı gerekçesiyle" bir yıl hapse, indirimiyle 10 aya, parasıyla 988 milyon liraya mahkum oldu. Bitmedi. Savcı, medyanın bir kısmı tarafından, "Şöhret peşinde bir kaçık" olarak damgalandı.
Evren'in "eyalet meyalet" lafları ile Savcı'nın "inceleme başlattığı" haberi yeni ya; şimdi diyorsunuz ki, "Get be; bunlar ne çabuk oldu?" Tabii ya, hepsi oldu, hepsi hızla oldu, hepsi oldu bitti.
Evren yine Evren'di. Sizin evrendeydi. Paşaların paşası, yüzde 90'ınızın evreniydi. Lakin, Savcı farklı idi. "Derin devlet tetikçisi Yeşil" le uğraştı diye Ödemiş'ten Adana'ya tayin edilen "Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu" idi. Kenan Evren ve darbeci arkadaşlarının, askeri darbeden ve yaptıklarından dolayı yargılanabilmesi için, bunun zamanaşımına uğramaması için, Anayasa'ya çaktıkları şahsi korumadan çıkabilmeleri, hesap verebilmeleri için dava açmak istemişti. Bu devlet, bu sistem, bu düzen, bu Cumhuriyet, bu demokrasi, bu hukuk, bu adalet, bu siyaset, bu askeriye, bu millet, bu Meclis, bu medya onu istemedi. İsteselerdi, önemseselerdi; olabilirdi. Ama "Darbeci Paşa'ya ilişmek" tense Savcı "halletmek" daha münasip geldi. Düzene de, düzenlere de daha bi yakıştı zaten!
Şöyle olmuş oldu: Evren dahi, anlarsa anlayacak ki, memlekette "Şiddetli fiilleri" nden ziyade "Aykırı fikirleri" dava konusu olabilir! Şöyle ki; Gladio, Kontrgerilla türü yapılar için değil; Katillere verilen belgeler, vizeler için değil; Örtülü faaliyetlerle darbe hazırlandığı için değil; Silahlı Kuvvetler'le darbe yapıldığı için değil; Meclis'i feshettiği için değil; Anayasa'yı ihlal ve ilga ettiği için değil; İşkence tezgahları kurulduğu için değil; Diyarbakır Cezaevi gibi bir işkence cehennemi yaratıldığı için değil; Yüzlerce ölü, kayıp, sakat için değil; Yaş büyültüp çocuk asıldığı için değil; Acele idam sehpaları kurulduğu için değil; Asker gözetimindeki Ağca'lar kaçırıldığı için değil; Milyonlarca insanın ekonomik ve sosyal hakları gasp edildiği, silindiği için değil; Kürsülerden istediği kesime hakaret edebildiği için değil; Cebri oylamayla Anayasa'yı ve kendi cumhurbaşkanlığını onaylattığı için değil; Deli gömleği gibi bir anayasa hazırlattıkları için değil; Bütün dünyada kokusu çıkmış Lockheed gibi ihalelerdeki şaibeler, kuşkular için değil; Yine darbe yaparım, yine asarım, pişman değilim filan deyip müessir fiili övdüğü için değil; Bu "fiillerin faili" olduğu için asla değil; Ama bir gün, 90'ında "Kim bilir, belki eyalet meyalet , bölge mölge olabilir, şudur budur" diye "beyan ettiği fikir" yüzünden sanık olabilir! Fiillerine paşa paşa boyun eğilen, yaltaklanılan, yavşanan, el verilen, alkış verilen, oy verilen, yazı, haber verilen memlekette, bir gün biraz aykırı kaçan fikirleri yüzünden şey olabilir.
Hatta, hatta; ABD gölgesinde örtülü harpçilik yapılırken; ABD projeleriyle birileri ezilirken; ABD arzusuyla darbe yapılırken; ABD emriyle Yunanistan'a NATO'ya dönüş vizesi verilirken; ABD talimatıyla ekonomi, kimine serbest, kimine zincirli kılınırken "Amerikancı" sayılmaz, "Evren Paşamız" diye yere göğe sığdırılmaz da, şimdi "Amerikancı" bulunur. Ne diyeyim! Paşa gönlünüz bilir.
|