|
|
Özerk kurullar ne kadar bağımsız?
Siyasi otoritenin etkisi altında kalmadan karar verebilmeleri için ard arda kurulan mali ve idari özerkliğe sahip ozerk kurumların bağımsızlığı tartışılır hale geldi. İşin kötüsü Kurulların bu duruma düşmesinde en büyük katkı Kurul'un karar organında görev alan yöneticilerden kaynaklanıyor. Bankaların devirleri BDDK onayına tabi. BDDK da siyasi otoriteden bağımsız karar alması gereken özerk bir kurum. Tekfenbank'ın Yunan EFG Eurobank'a satışı BDDK gündemine geldi. Aralık ayında 7 üyeli BDDK da, 1 kişi hariç, 6 üye izin verilmemesi yönünde eğilim belirdi. Ancak, siyasi otoriteden izin verilmesi yönünde sinyaller verilmeye başlanınca, şubatta toplanan BDDK yönetiminde Başkan Tevfik Bilgin, 2. Başkan Ahmet Şirin ve Yusuf Tuna satışına izin verilmesi yönünde, Mustafa Ekin ve Hüseyin Al ise ret oyu kullandı. Kemal Çevik ve Yusuf Ziya Önder ise izin vermemek için oylamaya katılmadı. Oylama sonucunda 4 kabul yönünde oy kullanılmadığı için Yunanlılara devrine izin çıkmadı. Başta Bakan Babacan olmak üzere siyasi otoriteden BDDK'ya izin verilmesi yönünde mesajlar gelmeye başladı. Bağımsız BDDK yönetimi (!) izinde bulunan ve 'ret'çiler arasında yer alan üyelerden Yusuf Ziya Önder'i izinden çağırıp ikna ederek olumlu oy kullanmasını sağlayınca, Tekfenbank'ın Yunan EFG Eurobank'a satışının önündeki engel de kalkmış oldu. Şimdi sırada bir başka bankamızın Yunanlılara devri var. BDDK bu kez ne yapacak? Bağımsız üyeler "Ulusal Güvenlik" gerekçesini dikkate mi alacak, yoksa siyasi tercihe boyun mu eğecek; bekleyip göreceğiz. BDDK olarak inanmadığınız halde Yunanlı bir bankaya satışına olumlu bakmayacaksın, siyasi otoriteden sopa havaya kalkınca da evet diyeceksin. BDDK gibi özerk bir kuruma yakışmayan tavırdır. BDDK'nın bundan böyle ortaya çıkıp ta ben özerk bir kurumum demeye hiç amma hiç hakkı yok. Özerkliği içine sindiremeyenlerin özerk kurumlarda görev almaları şık olmuyor.
|