Hoşçakal Katarina...
Dün Katarina Witt'in ne kadar profesyonel olduğunu yazmıştım. Pazar gecesi piste çıkmadan yaptığı ısınma hareketlerini görünce 'çok doğru bir tespit yapmışım' diye kendimi kutladım. Sonra buz üstündeki Katarina Witt'i seyrettim. Gülüş aynı, estetik ve müzikle uyum da öyle. Piste atılan çiçekleri alışı, seyirciyi selamlayışı ve çok iyi kullandığı yüz mimikleri de aynı geçmişteki gibi. Farklı olan tek şey; buzun üzerindeki Katarina... Onca zamandan sonra bir zamanlar diz kapağını alnına dayanacak kadar kalkan bacağı şimdi belinden yukarıya zor çıkıyor. Zaman dediğimiz şeyin sosyal adaleti var. Sadece sıradan insanları değil; dünya starlarını da etkiliyor. Gösteri bittikten sonra klasik kibarlık cümlelerini kullanarak vedalaştık. Bir efsaneyi tanımak, onun burada olmasına vesile olmak çok keyifli oldu. Adım gibi eminim ki; Katarina Witt İstanbul'dan etkilendi ve buraya tekrar gelecek. O yüzden şimdilik hoşçakal Katarina...
|