|
|
|
"Kepazelik!" Basından yorumlar
Perşembe günü AZ Alkmaar ile berabere kalarak UEFA Kupası'na veda eden Fenerbahçe, dün akşamki maçta da Antalyaspor'a 1-0 yenilerek rakiplerinin puan kaybetmesiyle ele geçirdiği önemli avantajı kullanamadı. Üstelik bu mağlubiyetle G.Saray'la arasındaki puan farkı da 6'ya indi. Basın, başta teknik direktör Zico olmak üzere sarı-lacivertli ekibi topa tuttu.
SABAH: 100'ÜNE GÖZÜNE BULAŞTIRDI
G.Saray evinde 2 puan yitirmiş, Beşiktaş kaybetmiş... Fenerbahçe kazansa belki de rakiplerinin teslim bayrağı çekeceği haftada, Antalya'da 3 puan bıraktı, 100. yılda şampiyonluk şansını yine ateşe attı.
FOTOMAÇ:
ALİ TOPU AT VOLKAN GOLE BAK
Yıldızlar topluluğu F.Bahçe, Antalya karşısında tel tel döküldü. Üç büyüklerin gözdesi Ali Bilgin, F.Bahçe'nin sahadaki trilyonluk ayaklarını gölgede bırakıp resital sundu. Ali Bilgin, 47'de attığı mükemmel golle maçın skorunu belirlerken, kaleci Volkan, bu golü resim çektirir gibi izledi.
TAKVİM: DİPLOMASI BAKKALDAN
Hollanda'dan yorgun dönen takımı, cezalı Tuncay dışında Antalyaspor karşısında aynen sahaya süren, ilk yarıda dökülen ekibi ikinci 45'te de değiştirmeyen, oyuncu değişikliği için yine gol yemeyi bekleyen Zico, Fener'in ipini çekti. Kanarya dün galip gelseydi, G.Saray'la farkı 9'a, Beşiktaş'la 11'e çıkartacaktı. Fark açılmadığı gibi Cimbom'la da 6'ya indi.
HÜRRİYET: YOK ASLINDA FARKLARI
Avrupa'ya hüzünlü bir şekilde veda eden sarı lacivertlilerin ligde puan farkını açacağını bekleyenler yanıldı. Kötü futbol yenilgiyi getirdi. Antalyaspor, Ali Bilgin ile istediğini aldı.
MİLLİYET: VUR BAŞINI TAŞLARA
Antalyaspor karşısında AZ Alkmaar sendromunu atamadığı gözlenen sarı-lacivertli takım, sahada gezindi durdu, taraftarına yine saç-baş yoldurttu. Ev sahibi ise iyi futbolunun karşılığını Ali Bilgin'in golü ve 3 puanla buldu
VATAN: FENER'İ DE VURDULAR Aslan ve Kartal'ın puan kaybettiği haftada Antalya'ya yenildi. Alkmaar yorgunu Kanarya, zorlu deplasmanda Ali Bilgin'in golüne teslim oldu. Kaleci Oscar Cordoba devleşti, Vural bir kez daha F.Bahçe'yi mat etti. Zirvede fark 6'ya indi.
AKŞAM: SEFİLLERİ OYNADILAR
Öyle bir maç ki ne taktiğe gerek var ne tekniğe ne de teknik direktöre. Rakiplerin kaybetmiş, çıkıp sahaya yüreğinle kazanacaksın. Ama Sarı-Lacivertli oyuncularda ara ki o ruhu bulasın.
ZAMAN: VURAL, FENER'İ YİNE ÇALIMLADI
UEFA Kupası'nda Alkmaar'a elenerek 100. yılında büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Fenerbahçe, ligde de Antalyaspor'a mağlup oldu. Ev sahibi takımın çalıştırıcısı Yılmaz Vural, Sarı-Lacivertli ekibi bir kez daha durdurmayı başardı. Karşılaşmanın tek golünü Ali Bilgin kaydetti. F.Bahçe ile G.Saray arasındaki puan farkı 6'ya indi.
YENİ ŞAFAK: MOR PELE! Hollanda'da UEFA biletini son dakika golüyle hediye eden sarı-lacivertliler, ligde de takipçilerinin sunduğu ikramı geri çevirdi. Beyaz Pele Zico yönetimindeki F.Bahçe, Ali Bilgin'in golüyle yıkıldı, G.Saray'la puan farkı 6'ya indi.
YAZARLAR
AHMET ÇAKAR: KEPAZELİK! (SABAH)
Fenerbahçe harabeye döndü. Ligin ikinci yarısından itibaren kazansa da kaybetse de, Fenerbahçe kötü futbol oynamıyor, adeta kepazelik sergiliyor. Bizce en iyi oynadığı ve en çok pozisyon bulduğu Hollanda'daki maçta da beş gol kaçırıp iki aptalca gol yiyip Avrupa'ya veda etti. Dün gece bir skandaldı. İlk yarıda Kezman'ın bulduğu pozisyon dışında Fenerbahçe'nin bırakın pozisyonu üç paslık organizasyonu bile yok. Başından beri Zico'yu destekliyorum. Ama kendisine şimdi ilk ciddi eleştirim şu: Lider olabilirsin, hatta puan farkı çok fazla da olabilir, ama sürekli oynattığın oyuncular art arda rezaletlere imza atıyorlarsa PAF takımından oyuncu alırsın. Yine de futbola ihanet eden kaşarları oynatmazsın...
SELÇUK YULA: NEREYE KADAR! (FOTOMAÇ)
Son yıllarda bu kadar kötü bir Fenerbahçe'yi seyrettiğimi hatırlamıyorum. Düşünebiliyor musunuz; koskoca Fenerbahçe, ilk akınını 25. dakikada yapıyor, ilk kornerini 68. dakikada atıyor. Ne bekleyeceksin ki. Antalyaspor koştu, çalıştı, galibiyeti istedi, bileğinin hakkıyla da 3 puanı alan taraf oldu. Yılmaz Vural bunu genelde yapan birisi, kendisini tebrik ediyorum.
... Tamam, puan olarak avantaj belki büyük ama 'bu futbolla nereye kadar' diyelim ve yazımıza son noktayı koyalım.
HAKKI YALÇIN: İŞGÜCÜ: 1 DÜŞGÜCÜ: 0 (TAKVİM)
Lider olmak yetmiyor, liderliği anlamaya. Rakiplerin üst üste puan kaybetmiş ve sen gidip kılını bile kıpırdatmadan Antalya'da yeniliyorsun. Bunun adı, benzin doldururken, sigara yakmak! Bunun adı takımı yakmak.
... Orta alana baktım, Appiah, Alex, Tümer, herkes kral, herkes patron. Birbirlerine rica ediyorlar sanki, "Lütfen şu topu iter misin?" Antalyaspor'da herkes işçi, herkes köle. Futbol imecesinde, ruhlarını koyuyorlar ortaya. Böyle bir çelişkiden sonuç ortada. İşgücüspor 1-Düşgücüspor 0...
CAN BARTU: EN KÖTÜ FENERBAHÇE (HÜRRİYET)
1948'den beri içindeyim, bu kadar kötü bir Fenerbahçe'ye rastlamadım. Olacak iş değil. En başta hep söylediğimiz gibi bu takım tek forvetle oynamaz. Kırk yılda bir akın yapan bir takım...
İyi bir orta yapılır da iyi bir yere gelirse tehlike olacak... Onda da topa vuracak adam yok.
Orta saha desen, tek adama bırakılmış, Deniz... O da yorulmuş. Appiah derseniz tatilde. O kadar tatilde ki, Önder'e bile yardım etmiyor. Alex bildiğimiz Alex, dolaşıyor...
... Bırakın Avrupa'nın hayal olmasını, bu takım bu kadar puan farkıyla öndeyken nasıl şampiyonluk kovalayacağının farkında değil. Yazık... İklim güzeldi, saha halı gibiydi. Böyle bir ortam bulmuş Fenerbahçe, rakipleri de puanlar kaybetmiş, bu avantaj nasıl tepilir anlamıyorum.
RIDVAN DİLMEN: SADECE ANTALYA (MİLLİYET)
Antalyaspor takımı üst üste kazandığı galibiyetlerin tesadüf olmadığını aldığı üç puan ile değil futboluyla gösterdi. Pas yapıyorlar, rakibi oynatmıyorlar. Kendilerine güvenleri üst seviyede. Maçı fazlasıyla hak ettiler...
Fenerbahçe mi? Hiçbir şey yazmayacağım onlar için.
SELİM SOYDAN: TAM BİR FİYASKO (VATAN)
Futbolda en önemli olay, iyi bir oyuncunun kazandığı topu en hazır takım arkadaşına, kullanabileceği bir şekilde vermesidir. Dün F.Bahçe'nin yorgun olduğunu kabul ediyorum. 3 gün önce Hollanda'da oynadıkları AZ Alkmaar maçının hem fiziksel hem de psikolojik yorgunluğu vardı. Perşembe akşamı oynanan maç sarı-lacivertlileri yıpratmış ve moralsiz hale getirmişti...
... F.Bahçe camiası çok büyük bir camiadır. Herkes, herşeyi çok iyi takip eder, neler olup bittiğini çok iyi bilir. Eğer F.Bahçe'ye futbolcu alacaksan, F.Bahçe futbol takımına mutlak bir katkısı olması lazım. Yoksa, F.Bahçe'de bulunanlardan daha kötü bir futbolcu alırsan, böyle herkes üzersin. F.Bahçe dün akşam belki de şampiyonluğunu yüzde 80 ilan edeceği bir maçı kaybetti.
DENİZ GÖKÇE: SÜRPRİZ YOK (AKŞAM)
Ligin ikinci devresindeki en başarılı takımlar listesine bir bakın. Zirvede Antalya, ikinci Trabzon, üçüncü ise Konyaspor. Bu hafta sonu, bu üç takım da kazandı. Yani sürpriz yok. Beş hafta sonunda Galatarasay altıncı, Beşiktaş dokuzuncu, Fenerbahçe ise 11'inci... Dolayısıyla sonuçlar sürpriz değil.
ÖZCAN PEHLİVANOĞLU: KANARYA DEPLASMANDA NE ZAMAN ÖTECEK (ZAMAN)
Turizm kenti Antalya'da güzel bir pazar gecesi futbol dışında her şey vardı. F.Bahçe'nin içeride ve deplasmanlarda oynadığı maçlar içinde uzun zamandır bu kadar düşük tempolu bir maç izlemedim. Futbolu unutmuş bir F.Bahçe karşısında Antalyaspor gereğini yaparak maçı kazandı. Doğrusunu söylemek gerekirse Antalyaspor fark da yapabilirdi. Yılmaz Vural bir daha böyle bir F.Bahçe'yi zor bulur.
OGÜN ALTIPARMAK: BÜYÜK AVANTAJ KAÇTI (YENİ ŞAFAK)
Şampiyonluk yarışında F.Bahçe'nin rakibi G.Saray kendi sahasında iki puan kaptırınca, arkasından da Beşiktaş, Trabzon deplasmanında 3 puan bırakarak, F.Bahçe'ye çok büyük bir avantaj verdiler. Bu avantajı malesef F.Bahçe Teknik Direktörü Zico kullanamadı. Dün akşam Antalya Atatürk Stadı'nda şahane bir havada, güzel bir zeminde, centilmen Antalyaspor seyircisi önünde önemli bir deplasman maçına çıkan F.Bahçe'de teknik direktör Zico, perşembe akşamı oynadığı AZ Alkmaar maçının (Tuncay hariç) kadrosuyla sahada yer alınca, oyun başında 'eyvah' dedik.
Cumartesi günkü yazımda da belirttiğim gibi F.Bahçede ki hatalar dün akşam Antalyaspor maçında da kendini gösterdi. Bir tek Kezman'ın pozisyonundan başka pozisyon bulamayan F.Bahçe ligin alt sıralarında bulunan Antalyaspor'a 3 puan bırakarak evine döndü. Antalyaspor, oynadığı futbolla galibiyeti hak etti...
GÜRCAN BİLGİÇ: FİNAL SENDROMU (SABAH)
İki rakibinin de üst üste puan kayıplarından sonra, Antalya karşılaşmasının değeri Fenerbahçe için üç puan olmaktan çıktı. Aslında ligin final maçını oynayacaklardı ve ne yazık ki ne saha içindekiler, ne de kenarındakiler, ne de tribündekiler bunun farkına varabildi. Bu sezonun travmasını yaratan bir 14 Mayıs darbesi yeniden gerçekleşiyordu sanki. Denizli'de şampiyon olmak için bir golün yeterli olduğu 90 dakikada afyon yutmuş gibi oynayanlar ve topun kale çizgisini kendi kendine geçeceğini sananlar yine sahadaydı...
NECATİ BİLGİÇ: ALKMAAR'IN MİRASI (FOTOMAÇ)
Büyükler mi küçüldü, küçükler mi büyüdü? İşte Galatasaray ve Beşiktaş'tan sonra Fenerbahçe de büyük avantajını kullanamayarak Antalya'da teslim bayrağını çekti. Hani bir atasözü vardır, "Tencere dibin kara, seninki benden kara." Bizim büyüklerin hali de bu.
ERCAN SAATÇİ: BRAVO YILMAZ HOCA (HÜRRİYET)
Yok yok, sadece bu maçta kazanılan galibiyet için değil bu tebrik... Sezon başından beri beş kuruş para almadan bu takımı çalıştırdığı için...
Para alamayan futbolcularını idare edip yine de maçlara motive edebildiği için... Kayyumdan aldıkları Antalyaspor'u hem borçlarını ödeyen, hem de lige renk katan bir takım yaptığı için...
Evet yıllardır Türk futboluna müthiş bir renk katan, gittiği tüm takımları ateşlediği gibi taraftarlarınca sevilen, üstelik hangi takımdan olursa olsun, her futbolseverin sevdiği ve futbol bilgisine saygı duyduğu Yılmaz Vural... Karşısındaki milyonlarca dolarlık Fenerbahçe'ye daha doğrusu teknik direktörü Zico'ya, "Bu iş öyle yapılmaz böyle yapılır"ı gösteren Yılmaz Hoca... Tek kelimeyle bravo hocam...
ATİLLA GÖKÇE: ZİRVEDE ERİME (MİLLİYET)
Anlaşılan o ki, küresel ısınma Turkcell Süper Lig'in zirvesinde de erimeye neden oluyor. Lider Fenerbahçe'nin de peşindekilere ayak uydurarak Antalya'da üç puan kaybetmesi ligdeki bilinmezleri çoğalttı, kopmayı engelledi. AZ Alkmaar travması şampiyonluk yarışına umut ve endişeyi birlikte taşıdı. Fenerbahçe dün yorgunluk üstüne gelen deplasman maçında belki de ligin en zor ev sahiplerinden biriyle buluşurken, fikstürdeki en talihsiz haftasını yaşadı. Hollanda takımı karşısında beş gol atmasına rağmen yenilmeden UEFA'ya veda etmek Fenerbahçe'de her şeyden önce psikolojik bir travma yaratmıştı...
... Fenerbahçe önümüzdeki haftaların fikstür avantajıyla rakiplerinin önünde koşmaya devam edecek. Ne var ki, bu takım pasif ve edilgen oyunu ile artık konuklarına da fazladan cesaret mesajları veriyor. İşte asıl tehlike bu!
ALAATTİN METİN: ZİCO'NUN O KADAR ÇOK YANLIŞI VAR Kİ (AKŞAM)
Galatasaray berabere kalmış, Beşiktaş yenilmiş. Fenerbahçe'nin eline puan farkını arttıracağı büyük bir fırsat geçmiş. Futbolcular hırslanıp, tempoyu attırıp çabuk oynayacakları yerde, isteksiz, uyur gezer gibiydiler.
Neden! Zico'nun inadından.
Fenerbahçe'nin en sağlam yeri orta sahasıydı. Brezilyalı hocanın "Appiah sağda oynayacak inadından" darmadağınık oldu.
... Sonuç; Antalya maçına bu takım hocasız çıksa bu kadar kötü oynamazdı.
Cüneyt Türkmen / Sabah İnternet
|