|
|
|
|
|
|
Ben yandım siz yanmayın!
Beşizlerin annesi.
Türkiye, Alkan Kardeşler'i yakından tanıyor. Çünkü onlar bizim ilk tüp beşizlerimiz. Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen Sema Nur'un ardından Ağrı Doğubeyazıt'ta yaşayan Mehmet Alkan ve eşi Semra Alkan bir çocuk daha istediler. Ama tam beş tane çocukları olduğunu öğrendiler. Semra Hanım, iki çocuklu bir anne olmanın hayalini kurarken, aile nüfusu bir anda arttı. Doktorlar ona da bebekleri azaltma işlemi önerdiler ama kabul etmedi. Semra Alkan, o an yaşadıklarını ve şimdiki düşüncelerini anlattı:
Şimdiki aklım olsaydı... Tüp bebek için bana beş tane embriyo yerleştirdiklerinde, doktorlar 'olmazsa azaltma işlemi uygularız' dediler. Ama o an işlem nasıl oluyor bilmiyordum. Ayrıntılara girmedim ve 'tamam' dedim. Ondan sonra ultrasonda beşinin de tuttuğunu gördük. Ağlamaya başladım. Bebeklerimin azaltılması için üç ayın bitmesi gerekiyordu. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne gittik. Orada doktorlar işlemin nasıl olacağını anlattılar. Erken doğumun ve çoğul gebeliğin dezavantajlarını anlattılar. Kendimi çok çaresiz hissettim. Çocuklar kıpırdamaya başlamışlardı ama her şey çok tehlikeliydi. Doktorlar ikisini bırakacaklardı. Ama anne olarak razı olamadım. Çocuklarımı öldürmek gibi geldi. Ancak sonra yaşadıklarımı bir ben, bir Allah bilir. Biz yandık, başkaları yanmasın. Bir çocuğum kör oldu. Altı çocuğa bakmak ailemizi çok zorladı. Şimdiki aklım olsaydı; kesinlikle ikiden fazla embiriyo koymalarına izin vermezdim. Çünkü bebekler tutunduktan sonra bir anne açısından bebekleri azaltmak, dünyada verilecek en zor karar. O sırada gece gündüz ağlıyordum. Yolda tanımadığım insanları çevirip, 'Siz olsanız ne yapardınız' diye soruyordum. Biri bana yol göstersin diye bekliyordum. Gerçekten çok zor bir karar; doktorlar aileleri bu kararı vermek zorunda bırakmasın."
|
|
|
|
|
|
|
|
|